Ganizade Nadiri

Kısaca: Ganizade Nadiri divan şairi. 1572 (H.980) yılında İstanbul’da doğdu. Asıl adı Mehmed’dir. Şiirlerinde Nadiri mahlasını kullanmıştır. Babası Abdülgani Efendi, Bolu’nun Gerede kazasında ilim ve fazilet sahibi şair bir kimseydi. İlk tahsile babasıyla başlayan Nadiri, Hoca Sadeddin Efendiden okuyarak icazet almıştır. Şeyhülislam Sun’ullah Efendinin damadıydı. Sadeddin Efendiden mezun olduktan sonra, İstanbul’da Papazoğlu Medresesine tayin edildi. Daha sonra birçok medresede vazife yapan Nadir ...devamı ☟

Ganizade Nadiri divan şairi. 1572 (H.980) yılında İstanbul’da doğdu. Asıl adı Mehmed’dir. Şiirlerinde Nadiri mahlasını kullanmıştır. Babası Abdülgani Efendi, Bolu’nun Gerede kazasında ilim ve fazilet sahibi şair bir kimseydi. İlk tahsile babasıyla başlayan Nadiri, Hoca Sadeddin Efendiden okuyarak icazet almıştır. Şeyhülislam Sun’ullah Efendinin damadıydı. Sadeddin Efendiden mezun olduktan sonra, İstanbul’da Papazoğlu Medresesine tayin edildi. Daha sonra birçok medresede vazife yapan Nadiri en son 1601’de Süleymaniye’de dördüncü medresede müderrislik yaptı. 1602 senesinde Selanik kadılığına tayin edildi. Sadrazam Yemişçi Hasan Paşanın isteği üzerine azlolundu.

1604 senesinde Selanik kadılığına iade edildi. Aynı sene Mısır (Kahire) kadılığına tayin oldu. 1605 senesinde Edirne kadılığına getirildi. 1607 senesinde İstanbul kadısı, 1608’de de Galata kadısı oldu. Buradan Anadolu kazaskerliğine yükseltildi. İki sene bu görevi yürüten Nadiri, 1614’te azledildi. 1615 senesinin ortalarında Parvadi kazası arpalık olarak verildi. 1617 senesinde Anadolu kazaskerliğine tayin olundu.

Sultan İkinci Osman Han zamanında 1619’da şeyhülislam olan Yahya Efendinin yerine Rumeli kazaskeri, nihayet 1620’de tekaüd (emekli) oldu. 1624 senesinde tekrar Rumeli kazaskerliğine getirildi. 1626 senesinde 56 yaşında vefat etti. Kabri İstanbul’da abid Çelebi Mescidi haziresindedir.

Resmi vazifelerinde devlet ve milletin menfaatlarını koruyup, bunun için çalıştığından, menfaatçılar ve kötü düşünceli kimseler tarafından devamlı haksızlıklara uğrayan ve bu hali kasidelerinde belirten Nadiri, hat sanatında da mahirdi. Sülüs, nesih, rik’a, celi ve ta’lik hatlarında tanınmıştır.

alim ve kültürlü bir kimse olan Nadiri, geniş hayal gücüne sahip bir şairdir. Eserlerinde duygudan çok düşünce hakimdir. En samimi ve duygulu şiirleri dini şiirleri ve mi’raciyelerdir. Şiirleri şekil ve vezin bakımından da kusursuz sayılabilecek bir mükemmelliktedir. Kasidelerinde çoğunlukla bütün bölümler mevcuttur. Aruz veznini başarıyla kullanmıştır.

Nadiri’nin Mesihi, Haleti, Fuzuli, Ma’ni gibi şairlere nazireleri vardır. Kendisi de, devrinde beğenilip sevilirdi. Ayrıca kasidelerine Nef’i ve Nev’izade Atai, Azmizade Haleti gibi devrinin üstadları tarafından nazireler yazılmıştır.

Eserleri:

Divan: İlk yetmiş dört beyti mi’raciyedir. Üçüncü Murad Han, Üçüncü Mehmed Han, Birinci Ahmed Han, Birinci Mustafa Han, İkinci Osman Han ve devletin ileri gelenleri için söylediği otuz yedi kaside yer alır. Terci-i bend; mersiye, tahmis, kıt’a, kıt’a-ı kebir, gazeller ve rubailer de bulunmaktadır. Şehname: Mesnevi tarzında yazılmış devrinin tarihi olaylarını anlatır. Münşeat: Çeşitli şahıslara yazılmış mektuplar. Kalemiyye Risalesi: Arabidir. Tefsir-i Beydavi’ye yaptığı haşiye, bir başka eseridir.

Kaynak: Rehber Ansiklopedisi

Bu konuda henüz görüş yok.
Görüş/mesaj gerekli.
Markdown kullanılabilir.