Fret

Fret

1. anlamı (f). (ted, ting) (i). üzülmek, sıkılmak, söylenmek; üzmek, kızdırmak, sinirlendirmek, rahatsız etmek; aşındırmak, yıpratmak, yemek; aşınmak, yenmek, yıpranmak; çalkalandırmak, dalgalandırmak; çalkalanmak;(i). üzüntü, sıkıntı, öfke; aşınma; yenmiş.
2. anlamı (sürekli olarak) üzülmek. sıkılmak. kaygılanmak. huysuzlanmak.

Fret

Fret İngilizce anlamı ve tanımı

Fret anlamları

  1. (noun) An ornament consisting of smmall fillets or slats intersecting each other or bent at right angles, as in classical designs, or at obilique angles, as often in Oriental art.
  2. (v. t.) To rub; to wear away by friction; to chafe; to gall; hence, to eat away; to gnaw; as, to fret cloth; to fret a piece of gold or other metal; a worm frets the plants of a ship.
  3. (noun) Agitation of mind marked by complaint and impatience; disturbance of temper; irritation; as, he keeps his mind in a continual fret.
  4. (v. t.) To devour.
  5. (v. t.) To make rough, agitate, or disturb; to cause to ripple; as, to fret the surface of water.
  6. (v. i.) To eat in; to make way by corrosion.
  7. (v. i.) To be agitated; to be in violent commotion; to rankle; as, rancor frets in the malignant breast.
  8. (noun) The worn sides of river banks, where ores, or stones containing them, accumulate by being washed down from the hills, and thus indicate to the miners the locality of the veins.
  9. (noun) Ornamental work in relief, as carving or embossing. See Fretwork.
  10. (v. t.) To ornament with raised work; to variegate; to diversify.
  11. (v. i.) To be vexed; to be chafed or irritated; to be angry; to utter peevish expressions.
  12. (noun) The reticulated headdress or net, made of gold or silver wire, in which ladies in the Middle Ages confined their hair.
  13. (noun) A saltire interlaced with a mascle.
  14. (v. t.) To impair; to wear away; to diminish.
  15. (noun) The agitation of the surface of a fluid by fermentation or other cause; a rippling on the surface of water.
  16. (v. i.) To be worn away; to chafe; to fray; as, a wristband frets on the edges.
  17. (noun) Herpes; tetter.
  18. (v. t.) To tease; to irritate; to vex.
  19. (v. t.) To furnish with frets, as an instrument of music.
  20. (noun) See 1st Frith.
  21. (noun) A short piece of wire, or other material fixed across the finger board of a guitar or a similar instrument, to indicate where the finger is to be placed.

Fret tanım:

Kelime: fret
Söyleniş: 'fret
İşlev: verb
Türleri: fret·ted; fret·ting
Kökeni: Middle English, to devour, fret, from Old English fretan to devour; akin to Old High German frezzan to devour, ezzan to eat -- more at EAT
transitive senses
1 a : to eat or gnaw into : CORRODE; also : FRAY b : RUB, CHAFE c : to make by wearing away a substance the stream fretted a channel
2 : to cause to suffer emotional strain : VEX
3 : to pass (as time) in fretting
4 : AGITATE, RIPPLE
intransitive senses
1 a : to eat into something b : to affect something as if by gnawing or biting : GRATE
2 a : WEAR, CORRODE b : CHAFE c : FRAY 1
3 a : to become vexed or worried b of running water : to become agitated

Fret ile eşanlamlı (synonym) kelimeler

Chafe, Choke, Erode, Fray, Fuss, Gag, Gall, Grate, Lather, Niggle, Rankle, Rub, Scratch, Stew, Sweat,

Fret

İngilizce Fret kelimesinin İspanyolca karşılığı.
s. irritación, enojo, greca; traste v. desgastarse; escoriar; apurarse, agobiarse, enojarse, inquietarse, ponerse nervioso, preocuparse; irritar; adornar con grecas

Fret

İngilizce Fret kelimesinin Fransızca karşılığı.
n. colère, énervement; bile; usure; chantournement, découpage; touchette (guitare) v. tracasser, irriter, s'énerver, s'irriter, inquiéter; ronger, mâcher

Fret

İngilizce Fret kelimesinin Almanca karşılığı.
n. Ärger, Verdruß; gefräste Verzierung; Bund, Griffleiste v. sich sorgen, sich beunruhigen; sich quälen (mit Fragen); beunruhigen, sich aufregen

Fret

İngilizce Fret kelimesinin İtalyanca karşılığı.
s. corrosione; (fig) inquietudine, preoccupazione; irritazione, nervosismo v. corrodere, intaccare; corrodersi, consumarsi; logorarsi; (fig) preoccuparsi, affliggersi, crucciarsi; (fig) impazientirsi, innervosirsi, inquietarsi

Fret

İngilizce Fret kelimesinin Portekizce karşılığı.
s. aborrecimento; irritação; preocupação; realce, relevo; fricção, raspagem; esfregão; palheta (de guitarra) v. preocupar, irritar; enervar-se, irritar-se; preocupar-se, afligir-se; roer, triturar, comer; triturar-se; encapar

Fret

f. aşındırmak, kemirmek, yıpratmak, eskitmek, yiyip bitirmek, üzmek, endişelendirmek, sinirlendirmek, kızmak, üzülmek, kendi kendini yemek, endişelenmek i. aşınma, yenme, üzüntü, sıkıntı, endişe, perde [müz.], kenar süsü, kafesli süs

Fret

Fransızca Fret kelimesinin İngilizce karşılığı.
(m) n. freight, freightage, freight charges

Fret

Flemenkçe Fret kelimesinin İngilizce karşılığı.
n. ferret, small mammal which is bred for hunting rabbits and rats; any of the ridges of wood or metal on a fingerboard (of a guitar, lute, etc.)

Fret

İngilizce Fret kelimesinin Flemenkçe karşılığı.
zn. zich ergeren, ongerustheid, paniek; knagen; versieren ww. zich ergeren; aanvreten

Fret

n. irritation, worry, anxiety; erosion, wearing away; area that has been eroded; ornamental design; any of the ridges of wood or metal on a fingerboard (of a guitar, lute, etc.) v. worry, annoy, irritate; get annoyed; become worried; corrode, erode; wear out, tire; decorate with fretwork n. freight, freightage, freight charges

Fret

Fransızca Fret kelimesinin Flemenkçe karşılığı.
(transport) cargo (m); lading (f); vracht (m/f)

Fret

Fransızca Fret kelimesinin Almanca karşılığı.
n. frachtkosten

Fret

Fransızca Fret kelimesinin İtalyanca karşılığı.
(transport) carico (m); merce trasportata

Fret

Fransızca Fret kelimesinin Portekizce karşılığı.
(transport) carga (f); carregamento (m)

Fret

Fransızca Fret kelimesinin İspanyolca karşılığı.
(transport) carga (f); cargamento (m); flete (m)

Fret

Fransızca Fret kelimesinin Türkçe karşılığı.
[le] navlun, taşıma ücreti; gemi yükü

Bu konuda henüz görüş yok.
Görüş/mesaj gerekli.
Markdown kullanılabilir.

Perde (çalgı)
3 yıl önce

Perde veya fret, telli çalgıların sap kısmını bölümlere ayıran, tellerle dik açı yapacak şekilde yerleştirilmiş, kabarık ve düz çizgiler. Batı enstrümanlarında...

Mathieu Debuchy
7 yıl önce

Mathieu Debuchy (Fransızca telaffuz: [matjø dəbyʃi]; d. 28 Temmuz 1985, Fretin), Fransız millî futbolcudur. Şu an Premier League'takımlarından Arsenal'in...

Perde (müzik)
3 yıl önce

eşanlamlı olarak kullanılır. Perde sözcüğü aynı zamanda telli çalgılardaki fret kısmını belirtmek için de kullanılır. Müzikte perde, bir sesin, tüm ses yelpazesi...

James Trussart Gitarları
7 yıl önce

Zakk Wylde - SteelDeville sahibi. Official Website Official MySpace 12th fret article Trussart shop visit Musicallines article FUZZ article (in swedish)...

Lap steel gitar
3 yıl önce

Gitar çalınırken genellikle kucaktadır. Diğer gitarlardan farklı olarak, fretlere basılarak değil, gitaristin sol eline takdığı bir metal yardımıyla tellere...

Guitar Hero
3 yıl önce

41 "Cochise" - Audioslave "Take It Off" - The Donnas "Unsung" - Helmet 5. Fret-Burners "Spanish Castle Magic" - Jimi Hendrix "Higher Ground" - Red Hot Chili...

Guitar Hero, Audioslave, Bad Religion, Black Sabbath, David Bowie, Deep Purple, Elektro gitar, Franz Ferdinand, Jimi Hendrix, Judas Priest, Megadeth
Steve Morse
7 yıl önce

Morse 1986 öncesi Fender Telecaster gövde, Strat Klavye ve baş, Gibson fretleri taşıyan ve kendisine "Frankenstein" ismini verdiği toplama gitarını kullanıyordu...

Evanjelikalizm
3 yıl önce

Science Monitor . Modern Evangelical African Theologians: A Primer, Need not fret, 14 Temmuz 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi, erişim tarihi: 3 Haziran...