Fransa'da din, çeşitlidir. Din ve düşünce özgürlüğü, 1789 İnsan ve Yurttaş Hakları Bildirisi'yle garanti altına alınmıştır. Cumhuriyet, 1880'lerin Jules Ferry kanunları ve 1905 Fransız Kiliseleri ve Devlet Ayrımı Kanunuyla yürürlüğe konan laiklik ilkesine (veya "vicdan özgürlüğü") dayanıyor. Artık Fransız halkının küçük çoğunluğunun dini olan Katoliklik, Fransız Devrimi'nden önce olduğu gibi 19. yüzyılın çeşitli cumhuriyetçi olmayan rejimlerinde de devlet dini değildi.
Fransa'da takipçisi olan başlıca dinler, Katolik Kilisesi, İslam, Protestanlık, Yahudilik, Budizm, Hinduizm, Rus Ortodoksluğu, Ermeni Hristiyanlığı ve Sihizm gibi çeşitli dalları kapsar ve çok dinli bir ülke haline gelmiştir. Fransa'daki milyonlarca kişi dini ayinlere düzenli olarak katılmaya devam ederken, genel olarak dini törenlere katılım geçmişe kıyasla oldukça düşüktür. 2010 yılında yapılan Avrobarometre Anketi'ne göre, Fransız vatandaşlarının %27'si "bir Tanrı olduğuna inanın", %27'si "bir çeşit ruh ya da yaşam gücü olduğuna inanın" ve %40'ı ise "herhangi bir ruh, Tanrı ya da yaşam gücü olduğuna inanmayın" yanıtı vermiştir. Bu sonuç, Fransa'yı dünyadaki en dinsiz ülkelerden biri yapmaktadır.