Fossil

Fossil Haritası

Fossil

1. anlamı (i)., (s). fosil, taşıl; (k).dili eski kafalı kimse; (s). fosilleşmiş, taşlaşmış; eski kafalı. fossiliferous (s). fosilli. fossilize (f). fosilleşmek, taşlaşmak; fosilleştirmek, taş haline getirmek; köhneleşmek, köhneleştirmek, eskileştirmek. foss.
2. anlamı fosil. taşıl. fosilleşmiş. taşıllaşmış. çok eski. köhne.
3. anlamı fosil. tasil. fosillesmis. tasillasmis. çok eski. köhne.

Fossil

Fossil İngilizce anlamı ve tanımı

Fossil anlamları

  1. (a.) Like or pertaining to fossils; contained in rocks, whether petrified or not; as, fossil plants, shells.
  2. (noun) A person whose views and opinions are extremely antiquated; one whose sympathies are with a former time rather than with the present.
  3. (noun) A substance dug from the earth.
  4. (a.) Dug out of the earth; as, fossil coal; fossil salt.
  5. (noun) The remains of an animal or plant found in stratified rocks. Most fossils belong to extinct species, but many of the later ones belong to species still living.

Fossil tanım:

Kelime: fos·sil
Söyleniş: 'fä-s&l
İşlev: adjective
Kökeni: Latin fossilis obtained by digging, from fodere to dig -- more at BED
1 : preserved from a past geologic age fossil plants fossil water in an underground reservoir
2 : being or resembling a fossil
3 : of or relating to fossil fuel

Fossil ile eşanlamlı (synonym) kelimeler

Dodo, Fogy,

Fossil

İngilizce Fossil kelimesinin İspanyolca karşılığı.
s. fósil adj. fósil; antiguo

Fossil

İngilizce Fossil kelimesinin Fransızca karşılığı.
n. fossile; personne démodée dans ses idées, personne aux idées surannées adj. fossilisé; ancien; démodé; rétrograde; arriéré, figé dans ses idées; pétrifié; qui a perdu de sa fraîcheur

Fossil

İngilizce Fossil kelimesinin Almanca karşılığı.
n. Fossil, Versteinerung; altmodische Person adj. fossil, versteinert; altmodisch, antik

Fossil

İngilizce Fossil kelimesinin İtalyanca karşılığı.
s. (Geol) fossile; persona antiquata agg. fossile; (fig) fossilizzato, antiquato

Fossil

İngilizce Fossil kelimesinin Portekizce karşılığı.
s. fóssil, petrificado; com idéias estupefatas adj. petrificado; antiquado, envelhecido ; fóssil

Fossil

i. fosil, taşıl, eski kafalı kimse s. fosilleşmiş, taşlaşmış, eski kafalı, köhne

Fossil

Almanca Fossil kelimesinin İngilizce karşılığı.
adj. of or pertaining to a fossil; of or pertaining to a prehistoric age; old, ancient; out-of-date

Fossil

İngilizce Fossil kelimesinin Flemenkçe karşılığı.
zn. fossiel; iemand met versteende ideeën, verouderd in zijn ideeën bn. versteend; verouderd, antiek

Fossil

n. prehistoric plant or animal remains which have been preserved in the Earth's crust; old-fashioned person, something old and outdated adj. of or pertaining to a fossil; of or pertaining to a prehistoric age; old, ancient; out-of-date n. fossil, prehistoric plant or animal remains which have been preserved in the Earth's crust, old-fashioned person, something old and outdated, fuddy-duddy, person

Fossil

Almanca Fossil kelimesinin Fransızca karşılığı.
n. dinosaure (m), fossile (m) adj. fossile

Fossil

Almanca Fossil kelimesinin İtalyanca karşılığı.
n. fossile (m) adj. fossile

Fossil

Almanca Fossil kelimesinin İspanyolca karşılığı.
n. fósil (m) adj. fósil

Fossil

Almanca Fossil kelimesinin Türkçe karşılığı.
i. fosil (n)

misafir - 9 yıl önce
gerçek anlamda bilgisayar,"1941 yılında berlin'de kondrad zuse" tarafından geliştirilmiştir

misafir - 9 yıl önce
İlk analog bilgisayar 1931 yılında Vannevar Bush tarafından yapılmıştır diğer taraftan ilk sayısal bilgisayar George Stibiz tarafından 1939′da New York'taki Bell Laboratuvarında üretilmiş olan bilgisayardır.

misafir - 9 yıl önce
ilk bilgisayar 1931 yılında Vannevar Bush tarafından yapılmıştır

Görüş/mesaj gerekli.
Markdown kullanılabilir.