Manipülasyonun Tanımı ve Spekülasyondan Farkı
Yayın organlarında -hatalı biçimde- sürekli birbirleri yerine kullanılan "manipülasyon" ve "spekülasyon" terimleri birbirlerinden farklıdır.
Manipülasyonun sözcük anlamı "birilerini, istendiği gibi düşünmeleri ya da istendiği gibi yapmaları için etkilemek"tir. (OXFORD, 2006; s. 446)
Finansal anlamdaki manipülasyonsa, Sermaye Piyasası Kurulu`nun "Hisse Senedi Piyasasında Manipülasyon" başlıklı yayınında: "insanları kandırarak bir menkul kıymeti almaya veya satmaya sevk etmeye veya menkul kıymetin fiyatını yapay bir seviyede tutmaya yönelik davranışlar" ve "menkul kıymet piyasalarında arz ve talebin serbest bir şekilde karşı karşıya gelerek fiyatları belirlemesine yönelik sürecin kasıtlı olarak engellenmesi" şeklinde tanımlanmaktadır. Bu tanımlara göre manipülatif üç eylem vardır. Bunlar:
- Arz ve talebin serbest bir şekilde etkileşimini engelleyerek fiyat mekanizmalarına müdahalede bulunmak,
- İnsanları kandırarak bir menkul kıymette işlem yapmaya sevk etmek,
- Menkul kıymet fiyatını yapay bir seviyede tutmak amacıyla tasarlanan eylemlerdir.
AB Direktifindeyse Manipülasyon türleri:
- Sermaye piyasası araçlarının arz ve talebini yanlış ve yanıltıcı biçimde etkileyen/etkileyebilecek ya da sermaye piyasası araçlarının fiyatlarının yapay veya anormal şekilde oluşmasını sağlayan emirler ve işlemler,
- Diğer yanıltıcı ve hileli unsurlara dayanan emir ve işlemlerin gerçekleştirilmesi,
- Sermaye piyasası araçlarıyla ilgili yanlış veya yanıltıcı etki yaratan/yaratabilecek nitelikte bilgilerin yayınlanmasıdır. (ŞAHİN ve KARACAN, 2005)
Borsaların sığlığı (derinliğinin çok olmaması), borsaya kote olan şirketlerin çoğunluğunun piyasa değeri düşük şirketlerden oluşması gibi etkenlerin bir sonucu olan manipülasyon (yapay piyasa oluşturmak), dünya piyasalarında hep suç sayılmış, "kanunlara aykırı" olarak nitelendirilmiş ve cezalandırılmıştır.
Spekülasyonsa, mevcut piyasa yapısının değerlendirilmesi sonrasında oluşan beklentiler dikkate alınarak ve risk üstlenilerek kazanç sağlama çabasıdır. Manipülasyonun aksine, spekülasyon suç değildir. Aksine borsalar ve piyasaların varlık sebepleri, insanları spekülatör olmaya davet ederek ve onları bu yönde teşvik ederek her menkul kıymetin hak ettiği fiyata (ya da değere) ulaşmasını sağlamaktır.
Manipülasyonun Piyasaya Etkisi
Sermaye Piyasası Kurulu`nun "Hisse Senedi Piyasasında Manipülasyon" başlıklı yayınında (2003; s 6), manipülasyonun yasaklanmasındaki etkenler şöyle sayılmaktadır:
"Şirketlerin finansmanında ve genel olarak ekonominin finansmanında sermaye piyasalarının oynadığı rolün önemi her geçen gün daha da artmaktadır. Menkul kıymetlerin, teminat olarak kullanılmaları nedeniyle, kredi hacminin genişlemesinde ve daralmasında rolü bulunmaktadır. Girişimler ihtiyaç duydukları fonları temin edebilmek açısından, şeffaf ve etkin işleyen menkul kıymet piyasalarına gereksinim duyarlar. Düzgün işleyen finansal piyasalar ve halkın piyasalara duyduğu güven, ekonomik büyümenin sürdürülebilmesi açısından ön şart olarak görülmektedir. Manipülatif davranışlarla piyasaların kötüye kullanılması, şirketlerin kendilerini finanse etme maliyetlerini artırmakla kalmamakta, piyasaların dürüstlüğüne ve halkın piyasalara duyduğu güvene de zarar vermektedir. Bu tür uygulamaların, serbest piyasa kurallarına göre oluşan arz ve talebe müdahale ederek, yeni yatırımcıları piyasalara girmekten caydırdığı ve ciddi sonuçlar ortaya çıkardığı kabul edilmektedir. Manipülasyonlar piyasaların etkinliğini azalttığından, manipülasyonu önlemeye ilişkin düzenlemelerin ve bu kapsamda manipülasyonları önlemeye yönelik denetim ve yaptırımların piyasaların etkinliğini artırma konusunda büyük önemi vardır.
Manipülasyon, kamunun aydınlatılması mekanizmalarının işlerliğini ve piyasaların şeffaflığını ortadan kaldırdığından, yatırımcıların piyasaya olan güvenlerini olumsuz yönde etkilemekte ve dolayısıyla piyasaların gelişimini de engellemektedir. Son yıllarda modern tekniklerin gelişmesi ve özellikle internet kullanımındaki yaygınlık, finansal bilgilere ulaşımı kolaylaştırmakla birlikte sermaye piyasası araçlarının değerini etkileyecek yanıltıcı bilgilerin de daha hızlı yayılmasına neden olduğundan, bu alanda da bazı kuralların belirlenmesi ihtiyacı doğmuştur.
Anılan nedenlerle, manipülasyonlarla ilgili olarak hemen hemen tüm ülke düzenlemelerinde yasaklamalar getirilmiştir. Hatta düzenlemelerin piyasa şartlarında ve teknolojik imkanlarda meydana gelen gelişmelere paralel olarak yeniden gözden geçirilmesi için piyasaları düzenlemekle görevlendirilmiş kurumlara, gerekli yapısal değişiklikleri ve yeni düzenlemeleri yapma konusunda yetki verildiği görülmektedir."
Sermaye piyasaları, bir ülkenin uzun dönemli, sağlıklı bir büyüme sağlayabilmek için başvurabileceği tek ve en önemli kaynaktır. Sermaye piyasalarının geliştirilip derinleştirilemediği ülkeler, krizler ve büyük dalgalanmalarla yaşamaya, daha doğrusu yaşamaya çalışmaya, mahkumdur. Sermaye piyasalarının derinleşebilmesi ve geliştirilebilmesi, hem fon arz edenlere hem de fon talep edenlere en yüksek faydayı sağlayabilmesiyse -ancak ve ancak- daha çok yatırımcının piyasaya dahil edilmesi ve piyasa hacminin büyütülmesiyle gerçekleşebilir. Daha çok yatırımcının piyasaya dahil olmasını engelleyecek önemli bir etken, söz konusu yatırımcıların piyasaya güven duymamasıdır ve bu güvensizliğin önemli nedenlerinden biri de manipülasyondur.
Türkiye`de Manipülasyon
Genel Durum
Türkiye`de faaliyet gösteren İstanbul Menkul Kıymetler Borsası, derinliği çok olmayan bir borsa olması ve bu borsaya kote olan şirketlerin çoğunun piyasa değeri düşük şirketlerden oluşması, hisse fiyatlarının manipüle edilmesini kolaylaştırmaktadır. Bu durum, sermaye piyasasına olan yatırımcı güvenini zedelemekte, yatırımcıları piyasadan uzaklaştırmaktadır. Bu durum, şirketlerin uzun vadeli yatırımlarını gerçekleştirebilecekleri finansmanı bulmalarının zorlaşmasına neden olmaktadır.
Karatepe (2006), İMKB`de işlem gören şirketlerin büyük çoğunluğunun KOBİ dahi olamayacak kadar küçük olduğunu, dolayısıyla da birkaç milyon YTL ile dahi bu küçük şirket hisseleri üzerinde kolaylıkla manipülasyon yapılabileceğini belirtmektedir.
Manipülasyon Nasıl Yapılıyor
Karatepe (2006), manipülasyonun yapılışını şöyle anlatıyor: öncelikle bir şirket seçilmekte, daha sonra bu şirket hisselerinden fiyatı belirli bir yüksekliğe getirecek ve diğer yatırımcıları da yüksek getiri beklentisiyle alıma yönlendirecek miktarda alım yapılmakta ve istenen fiyat düzeyinde de toplu satış yapılarak manipülatif getiri elde edilmektedir. Bu, kuşkusuz, işlem bazlı manipülasyondur. Kimi zaman, basın organları da bu manipülatif eylemlerde kullanılmakta, yatırımcılar yanlış bilgilendirilerek alım ya da satıma yönlendirilmektedir. Bu durumda bilgi bazlı manipülasyon da söz konusu olacaktır.
Yatırımcı Profili ve Manipülasyon İlişkisi
TSPAKB verilerine göre 2005 yılı sonunda borsada işlem yapan 880,304 bireysel yatırımcıdan 718,120 tanesi portföy büyüklüğü 10,000 YTL`nin altında olan yatırımcılardan oluşmaktadır. Diğer bir değişle borsada "işlem yapan" yatırımcıların sayı olarak %80`i küçük yatırımcılardır. Yine TSPAKB verilerine göre sadece 1,000 gerçek kişi hisselerin %30`una sahiptir. Az sayıdaki yatırımcının, pastanın bu kadar büyük payına sahip olması, piyasa derinliği ve şirketlerin piyasa değerlerinin düşük olması yanında, manipülasyonu kolaylaştıran en önemli etkenlerden biridir.
Türk Hukuk Sisteminde Manipülasyonla İlgili Düzenlemeler
Sermaye Piyasası Kanunu
Sermaye Piyasası Kanunu`nda (SPKn) manipülasyonun iki türü tanımlanmıştır: Bilgi bazlı manipülasyon ve işlem bazlı manipülasyon.
Bilgi bazlı manipülasyon, SPKn`nin 47. maddesinin (A-2) bendinde: "sermaye piyasası araçlarının değerini etkileyebilecek, yalan, yanlış, yanıltıcı, mesnetsiz bilgi verilmesi, haber yayılması, yorum yapılması ya da açıklamakla yükümlü olunan bilgilerin açıklanmaması" şeklinde tanımlanmaktadır.
İşlem bazlı manipülasyon, SPKn`nin 47. maddesinin (A-3) bendinde: "yapay olarak, sermaye piyasası araçlarının, arz ve talebini etkilemek, aktif bir piyasanın varlığı izlenimini uyandırmak, fiyatlarını aynı seviyede tutmak, artırmak veya azaltmak amacıyla alım ve satımının yapılması" şeklinde tanımlanmaktadır.
Yalnızca işlem bazlı ya da bilgi bazlı manipülasyon yapan gerçek kişiler ya da tüzel kişilerin yetkilileri ve bunlarla birlikte hareket edenler, diğer kanunlar daha ağır cezalar öngörmediği takdirde, SPKn`nin 47. maddesinin (A-7) bendine göre, 2 yıldan 5 yıla kadar hapis ve 10.000 YTL`den 25.000 YTL`ye kadar ağır para cezası ile cezalandırılırlar.
Aynı maddenin aynı bendi: "Suçun işlenmesinde, bu bentte yazılı hallerden iki veya daha fazlası birleşirse, hapis cezasının asgari haddi 3, azami haddi 6 yıldır." demektedir. Dolayısıyla, örneğin, hem bilgi bazlı ve hem de işlem bazlı manipülasyon yapan gerçek kişiler ya da tüzel kişilerin yetkilileri ve bunlarla birlikte hareket edenler, 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılmak yerine, daha ağırlaştırılmış bir cezayla, 3 yıldan 6 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılacaktır.
Manipülasyon suçu, ağır cezayı gerektiren bir suç olduğundan, Türk Ceza Kanunu`nun (TCK) 45. maddesinin 1. fıkrası cürümde kastın bulunmamasının cezayı kaldıracağı hükmüne göre, suçta "kasıt" aranır.
İşlem bazlı manipülasyon yaptığı iddia edilen kişi, bilerek ve isteyerek alım ve satım yapmış ise TCK`de öngörülen kast unsuru (genel kast) gerçekleşmiş olacaktır. Fakat "genel kast", işlem bazlı manipülasyon suçunun işlenmiş olduğunu belirlemek için yeterli değildir. İşlem bazlı manipülasyonun oluşması için, SPKn`nin 47. maddesinin (A-3) bendinde belirtilen "özel kast"ın varlığı da aranır. Yani suçtan söz edilebilmesi için, genel kastın yanında "yapay olarak, sermaye piyasası araçlarının, arz ve talebini etkilemek, aktif bir piyasanın varlığı izlenimini uyandırmak, fiyatlarını aynı seviyede tutmak, artırmak veya azaltmak" kastı da mevcut olmalıdır.
Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Seri: V, No: 54 Sayılı Tebliği
Seri: V, No:54 tebliği, Seri: V, No:46 sayılı Aracılık Faaliyetleri ve Aracı Kuruluşlara İlişkin Esaslar Hakkında Tebliğe, 65. maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki maddeyi eklemektedir:
"Ek Madde 1 - Aracı kuruluşlar, bunları yönetici ve çalışanları ile diğer gerçek ve tüzel kişiler, yapay olarak, sermaye piyasası araçlarının, arz ve talebini etkilemek, aktif bir piyasanın varlığı izlenimi uyandırmak, fiyatlarını aynı seviyede tutmak, artırmak veya azaltmak amacıyla alım satım fiillerine katkıda bulunmak, yardımcı olmak veya zemin hazırlamak sonucunu doğuracak iş veya işlemlerde bulunamazlar."
İstanbul Menkul Kıymetler Borsası Yönetmeliği
İstanbul Menkul Kıymetler Borsası (İMKB) Yönetmeliği`nin "Menkul Kıymetlerin Borsa Kotuna Alınması, Borsada Teşekkül Ettirilen Pazarlar, İşlem Görecek Menkul Kıymetler ve İşlem Türleri ile İlgili Esaslar" başlıklı üçüncü bölümünde yer alan, "Yapay Fiyat ve Piyasa" başlıklı 24. maddesine göre Borsa üyeleri (Borsa Üyelik Belgesi sahibi banka ve aracı kurumlar) aşağıda sayılan faaliyetlerde bulunamazlar:
- Bir menkul kıymette, gerçeğe uygun olmayan ve görüntüde aktif bir piyasa izlenimi yaratmak amacıyla; Menkul kıymetin sahipliğinde gerçek anlamda değişiklik yaratmayan bir dizi alım satım yapmak, Fiyat ve miktar bakımından piyasayı yanlış yönlendirecek mahiyette Borsa emri vermek.
- Bir menkul kıymette, tek başına veya başkalarıyla birlikte, diğer üyeleri o menkul kıymeti alıp satmaya yönelmek amacıyla bir dizi işlemle;
- Menkul kıymet için görünürde aktif bir piyasa olduğu izlenimi yaratmak,
- Menkul kıymetin fiyatında yapay olarak artış veya düşüşe neden olmak. - Bir menkul kıymetin fiyatının artması ya da azalmasına neden olacak aktif bir piyasanın olduğu veya olacağı şeklinde gerçek dışı bilgi dolaştırarak veya yayarak o menkul kıymetin alım veya satımını teşvik etmek.
- Bir menkul kıymetle ilgili olarak, diğer menkul kıymetlerin alım veya satımını teşvik etmek amacıyla, bilerek gerçeğe aykırı ve yanıltıcı bilgi yaymak.
- Piyasayı yanıltmak amacıyla bir menkul kıymette fiyatı desteklemek, sabitlemek veya stabilize etmek üzere, dolaylı veya dolaysız olarak, bir veya daha fazla kişiyle anlaşarak bir dizi alım satım yapmak.
- Piyasayı yanıltmak amacıyla, yanıltıcı veya yanlış izlenim uyandıracak, gerçeğe aykırı sözlü veya yazılı beyanda, fiil ve davranışlarda bulunmak.
İMKB Yönetmeliği`nin "Uyuşmazlık ve Disiplin" başlıklı beşinci bölümünde yer alan "Disiplin Cezalarını Gerektiren Fiil ve Hareketler" başlıklı 53. maddesinin d bendinin 3. fıkrası, "borsa işlemlerine yönelik yapay piyasa veya yapay fiyat oluşturmak amacıyla faaliyette bulunma" fiilini "Borsa Üyeliğinden ve/veya Üye Temsilciliğinden Geçici Çıkarma"nın gerekçesi saymıştır. Söz konusu yönetmeliğin "Disiplin Cezalarının Çeşitleri" başlıklı 52. maddesinin "Borsa Üyeliğinden ve/veya Üye Temsilciliğinden Geçici Çıkarma"yı düzenleyen d bendinde "Cezası kesinleşen Borsa üyesi adına, üç ayı aşmamak üzere, Borsa Yönetim Kurulunca fiilin mahiyet ve önemine göre belirlenecek, geçici bir süre içinde doğrudan doğruya veya dolaylı olarak bir veya birden fazla piyasa veya pazarda borsa ve takas işlemlerinin yapılamaması, üye temsilcilerinin temsilcilik sıfatlarının üç aya kadar kaldırılmasıdır." denmektedir.
Türkiye Sermaye Piyasaları Aracı Kurumları Birliği Disiplin Yönetmeliği
TSPAKB Disiplin Yönetmeliği`nin "Birlik Üyeliğinden Geçici Çıkarma Cezası" başlıklı 9. maddesinin (B) bendi, SPKn`nin 47 inci maddesinin (A) bendinin 2 ve 3 numaralı alt bentlerinde belirtilen işlemleri yapmayı ve/veya bu tür işlemlerin yapılmasına bilerek imkan tanımayı, TSPAKB üyeliğinden geçici çıkarmayı gerektiren fiil saymaktadır. TSPAKB üyeliğinden geçici olarak çıkarılması, aynı maddede "altı ayı aşmamak üzere, fiilin mahiyet ve önemine göre belirlenecek bir süre için üyelikten geçici olarak çıkarılması" şeklinde tanımlanmaktadır.
Eleştiriler ve Öneriler
Manipülasyon ve benzeri suçlarla ilgili yürürlükteki mevzuat, yargı ve AB`ye uyum konularında birçok kişi birçok eleştiri yapmakta ve sorunlu olduğunu düşündükleri bu konularla ilgili çözüm önerileri sunmaktadır.
Yasal Düzenlemeler Hakkında
İMKB Disiplin Komitesi eski başkanı Avukat Bedii Ensari, 8 Kasım 2006 günü Kadir Has Üniversitesi`nde yapılan "Tüketici Finansal Yetkinliğinin Geliştirilmesi Konferansı"nda yaptığı "Yatırımcı Haklarının Korunması" başlıklı sunumunda, SPKn ve Amerika Birleşik Devletleri`nin ilgili mevzuatını karşılaştırarak, SPKn için şöyle bir eleştiri getiriyor:
"SPK 47/A maddesinin yedi fıkrası, cezai sorumluluğu düzenlemektedir. Birinci fıkra; içerden öğrenenlerin ticaretini, ikinci fıkra yapay piyasa (manipülasyon), üçüncü fıkra; yalan, yanlış, yanıltıcı bilgi vermeyi, haber ve yorum yapmayı, dördüncü fıkra; sermaye piyasalarında izinsiz faaliyeti, beşinci fıkra; yatırımcı emanetlerine ve mallarına karşı suiistimal yapmayı, altıncı fıkra; örtülü kazanç suçunu, yedinci fıkra; karşılıksız rapor yapmayı suç saymakta ve iki yıldan beş yıla kadar hapisle cezalandırmaktadır. Burada amaç, yatırımcı haklarını korumaktır. Ancak bu madde hükümlerinin her zaman adil ve eşit biçimde uygulandığını söylemek güçtür. 47/A maddesinin bazı fıkraları yeterli açıklık ve belirginliğe sahip değildir. Özellikle yapay piyasayı düzenleyen 47/A-2 bunun tipik örneğidir. ABD mevzuatında 3 sayfada tanımlanan manipülasyon suçu, yasamızda tam dört satırla tanımlanıyor ve durum manipülasyon suçuyla suçlanan yatırımcılar için inanılmaz bir zulüm aracı haline gelmektedir. TCK`nin ilk maddesi suçların belirgin ve açıkça tarifini öngörür. 47/A-2 tam bir muammadır. SPK de, idari ve adli yargı da bu belirsizlikten nasibini alıyor ve bilirkişilerin adaletiyle sorun aşılmaya çalışılıyor. 47/A`nın süratle düzenlenmesi gerekir. SPK`nin manipülasyon rehberi yargıya ışık tutmaz. Yatırımcıyı korumak için getirilen düzenleme zaman zaman yatırımcıya büyük zararlar vermektedir."
(ENSARİ, 2006b; s 8)
Aynı sunumda Ensari (2006b), İMKB Yönetmeliği`nin 24. maddesini de şöyle eleştiriyor:
"Yatırımcılar yönetmeliğin 24. maddesiyle yapay faaliyet (manipülasyon) yönünden piyasa ve dolayısıyla yatırımcılar korunmaktadır. Ancak SPK 47/A maddesinde belirttiğimiz "suçun yeterince belirgin olmaması" hususu, bu maddeyi de etkilemektedir. Bundan da Anayasanın 38 ve TCK`nin 1. maddesine aykırı şekilde bazı yatırımcılar suçlanmaktadır."
(ENSARİ, 2006b; s 9)
Ensari (2006a) yasal düzenlemelerle ilgili çözüm önerilerini şöyle sıralamaktadır:
-
belirttiğimiz, TCK`de öngörülen kast unsuru (genel kast) da dahil edilerek; SPKn 47/A-2 "Borsa yetkililerinin uyarısına rağmen; yapay olarak sermaye piyasası araçlarının, arz ve talebini BİLEREK etkilemek, aktif piyasanın varlığı izlenimini uyandırmak, fiyatlarını aynı seviyede tutmak, arttırmak veya azaltmak amacıyla SONUÇTA MÜLKİYET EL DEÄİŞTİRMEDEN alım ve satım YAPARAK YATIRIMCILARI ALDATAN gerçek kişilerle, tüzel kişilerin yetkileri ve bunlarla birlikte BİLEREK hareket edenler." şeklinde değiştirilmelidir.
-
Manipülatörlere geçici ve sürekli olarak işlem yapmalarının önlenmesini teminen SPK`nin gerekli tedbirleri alabilmesini öngören SPKn 46/i "Kanunun 47 madde (A) bendi hükmünde sayılan fiillere doğrudan yada dolaylı olarak iştirak ettikleri KESİNLEŞMİŞ YARGI KARARLARI İLE tespit edilen gerçek veya tüzel kişilerin, borsalar ve teşkilatlanmış diğer piyasalarda geçici veya sürekli olarak işlem yapmalarının önlenmesini teminen gerekli tedbirleri almaya." şeklinde değiştirilmelidir.
-
SPKn`de manipülasyon suçunun maddi ve manevi unsurları net bir biçimde açıklanmalı ve iş bilirkişilere bırakılmamalıdır.
-
Önemli olan suçun işlenmeden önlenmesidir. Bunun için de Borsa ve SPK iş birliğiyle; emirler anında sorgulanmalı ve gerekiyorsa hemen iptal edilmelidir. ABD ve AB`de böyledir. İMKB Genel Yönetmeliği`nde bu yetki verilmiştir. Ancak tazminat sorumluluğunu önlemek gerekir.
-
Halka açılan şirketlerin sermayeleri için oranlar yükseltilmeli ayrıca halka arz oranı en az %25`e yükseltilmelidir.
-
Aracı kuruluşların asgari komisyon oranları olmalıdır.
Şahin ve Kayacan (2005), sermaye piyasası suçlarının, mevcut sistemde gözetim ve denetim mekanizmasının yeterince güçlü olanaklara sahip olmaması ve hukuki düzenlemelerde, müeyyidelerin caydırıcılıktan uzak olması ile yoğunlaşmış olduğunu belirtmektedir. Ayrıca SPKn`de ve TCK`de, manipülatif işlem kapsamına giren faaliyetlerin tek tek tanımlanması ve müeyyidelerinin caydırıcı nitelikte olması gerektiğini belirterek Ensari`nin eleştirisini yinelemektedir.
Yahya Çark (2006) da Amerika ve Avrupa ülkelerinde borsa yoluyla işlenen suçların her ayrıntısı düşünülerek ortaya konulurken, Türkiye`de yoruma açık ve bir cümleden ibaret kanunla suçun önüne geçilmek istendiğine dikkat çekildiğini belirtiyor.
Yargılama Hakkında
Şahin ve Kayacan (2005), manipülasyonla ilgili idari ve yargısal süreç konusunda şöyle eleştiri getiriyor ve ihtisas mahkemesi kurulmasını öneriyor:
"İMKB gözetim ve denetim uzmanlarının yaptıkları ön inceleme raporlarının SPK`ye gönderilmesi, SPK uzmanlarının aynı raporlar üzerinde yeniden inceleme yaparak SPK`nin karar organına göndermesi ve karar organının raporları inceleyerek Cumhuriyet Savcılığı`na raporla birlikte ihbar etmesi ortalama 2-3 yıl sürmektedir. Bunun üzerine Cumhuriyet Savcılıkları SPKn`nin 49. maddesi uyarınca fiili işleyen kişi yada kişiler hakkında zorunlu olarak hazırlık soruşturması yapmakta, bu kişilerin yargı önüne çıkması süresi de birkaç seneyi bulmaktadır.
Oysaki ihtisas mahkemelerinin oluşturulması, yargıya intikal eden bir dosyanın çok daha hızlı bir şekilde sonuçlandırılmasını sağlayacağı gibi, failler üzerinde de caydırıcı etki yapacaktır. Sermaye piyasaları ile ilgili ihtisas mahkemesinin olmaması, konuyla ilgili yeterli bilgisel donanıma sahip olmayan savcı ve yargıçlarımızın bilirkişi incelemesine başvurmasına neden olmaktadır. Ancak bilirkişiler, emekli banka müdürlerinden veya mali müşavirlerden seçilmekte, konuya yeterince vakıf olmayan kişilerin inceleme ve tespitlerine başvurulmaktadır. Tüm bu olumsuzluklar dava sürecini uzatmakta, karara bağlanan davalarda da oransal olarak az sayıda ceza veya mahkumiyetin olduğu gözlenmektedir. Özetle, yargı sürecinin bir an önce hızlanabilmesi ve sağlıklı çalışabilmesi için ihtisas mahkemeleri zaruri bir hal almıştır."
Özhan (2006) da Şahin ve Kayacan (2005) gibi düşünmekte ve "Sermaye Piyasası Mahkemesi" adıyla ihtisas mahkemeleri kurulmasının bir ihtiyaç olduğunu belirtmektedir:
"Asliye Ceza Mahkemeleri`nin görev alanına giren sermaye piyasası suçlarında, yeterli, gerekli yargılamayı yaparak karar verebilmeleri çok güç olacaktır. Bilirkişi atanarak uyuşmazlıkların çözülmesi yerinde bir hukuki çözüm değildir. Bu nedenle Sermaye Piyasası Mahkemeleri`nin kurulması bir ihtiyaç olarak gözükmektedir.
Sermaye Piyasası Kurulu`nda çok sayıda hukukçudan oluşan uzmanların tespit ettiği kanuna aykırılıkları karara bağlayacak, uyuşmazlığı çözecek hakim ve
savcıların, yeterli özel ve teknik bilgiyle donanmalarını gerektirir. Bu nedenle Sermaye Piyasası Mahkemelerinin kurulması için kanunda değişiklik
yapılmasını öneriyorum."
İhtisas mahkemeleri kurulması hususunda Ensari (2006a) de Özhan (2006) ve Şahin ve Kayacan (2005)`dan farklı düşünmemektedir. Ensari (2006a, s 14)`ye göre de sermaye piyasasında ihtisas mahkemesi oluşturulmalıdır.
Avrupa Birliği`ne Uyum Hakkında
Ensari (2006a), AB ülkelerinde manipülasyon suçunun çok detaylı tanımlandığını belirterek, söz konusu düzenlemeleri şu şekilde 9 maddede özetliyor ve Türkiye`de de benzer şekilde ayrıntılı düzenlemeler yapılması gerektiğini belirtiyor:
-
Kendinden Kendine İşlem veya Çapraz İşlem (Wash Sale): Menkul kıymetlerin mülkiyetinin gerçekten değişmediği işlemlerdir.
-
Eşleştirilmiş Emir (Improper Matched Order): Önceden anlaşmış kişiler tarafından bir menkul kıymet için alım ve satım emirlerinin aynı anda, aynı fiyattan ve aynı miktarda verilmesidir.
-
Aktif Piyasa İzlenimi Yaratmak (Painting the Tape): Kamuya bilgi veren vasıtalarda yayınlanacak bir dizi işlem gerçekleştirerek bir mali aracın fiyatında hareket olduğu ya da piyasanın aktif olduğu izlenimini yaratmaktır.
-
Doldur-Boşalt (Pumping and Dumping): Sahip oldukları mali araçları satmadan önce, bunların sahibi kişi ve ya önceden anlaşmış kişilerce bir mali aracın fiyatının yapay olarak yüksek seviyelere çekilmesi amacıyla bir dizi işlem gerçekleştirmektir.
-
Yapay Talep Yaratmak (Advancing the Bid): Bir mali aracın fiyatını yapay olarak artırmak amacıyla bu mali araca talebi artırmak yada fiyat artışına piyasanın aktif olmasının neden olduğu izlenimini vermektir.
-
Hakim Olmak (Cornering): Manipülatörün belirleyici önemli pozisyon aldığı türev aracın veya türev araca konu malın arz talebinin kontrolünü ele geçirerek söz konusu mali araçların fiyatını maniple etmektir.
-
Köşeye Sıkıştırmak (Abusive Squeezing): Bir mali aracın arzı veya teslimi üzerinde önemli etkiye sahip olunduğunda, fiziki teslim isteme hakkını kullanarak karşı tarafı keyfi veya olağandışı fiyatlardan işlem yapmaya zorlamaktır.
-
Kapanış Yapmak (Marking the Close): Piyasanın kapanmasından hemen önce alış veya satış yapmak suretiyle kapanış fiyatını değiştirerek, kapanış fiyatına bağlı olarak yapılan işlemlerin yanıltılmasına neden olacaktır.
-
Gelgel Yapmak (Scalping): Bir mali aracı aldıktan sonra diğerlerine söz konusu aracı almalarını tavsiye ederek, bu alımlar nedeniyle yükselen fiyatlardan daha önce aldığı mali araçları satarak kar elde etmektir.
Şahin ve Kayacan (2005) da manipülatif eylemlerin tek tek tanımının yapılmamış olmasının, AB mevzuatına göre uyumsuzluğa neden olduğunu belirtmektedir.
Sonuç
Manipülasyon, sermaye piyasasının güvenilirliğini olumsuz yönde etkileyen ve ağır cezayı gerektiren bir suçtur. Suçların, ceza hukuku söz konusu olduğunda hakimin karar verme yetkisi, sanıkları korumak amacıyla, büyük ölçüde sınırlandırılmış olduğundan, yasalarda çok net bir biçimde tanımlanması gerekmektedir.
İlgili mevzuatımızda manipülasyon konusunun açık ve ayrıntılı olarak ele alınmadığı görüşü, uzmanların ortak görüşüdür. Bundan dolayı, manipülasyon konusunun mevzuatta; daha net, anlaşılır ve ayrıntılı olarak açıklanması gerekmektedir. Yapılacak bu düzenlemeler hem hakimlere, hem yatırımcılara, hem de SPK`ye yardımcı olacaktır. Hakimler karar verirken daha az yorum yapmak durumunda kalacak, yatırımcılar suç olanla olmayanı daha rahat ayırt edebilecek ve manipülasyon yapmamışsa manipülasyon suçuyla yargılanmayacak, SPK ise manipülasyon eylemleriyle manipülasyon olmayan eylemleri ayırt ederek daha verimli çalışabilecektir. Ayrıca, yapılacak düzenlemelerde, üyesi olma yolunda çaba sarf ettiğimiz AB ülkelerinin ilgili mevzuatlarından yararlanılmalı, söz konusu düzenlemeler AB mevzuatıyla mümkün olduğunca uyumlulaştırılmalıdır.
Eleştirilerin yoğunlaştığı bir diğer husus yargılama ile ilgilidir. Uzmanlar, manipülasyonla ilgili mevcut yargı sisteminin etkinsiz olduğunda hemfikirlerdir. Tüm uzmanların ortak görüşü, söz konusu yargı sorunlarının halli için ihtisas mahkemelerinin (Sermaye Piyasası Mahkemeleri) kurulması gerekliliği yönündedir. İhtisas mahkemelerinin kurulması, manipülasyon suçuyla ilgili davalarda 3-4 yıla varan yargı sürecini oldukça hızlandıracaktır.
Yukarıda belirttiğim yasal ve yargısal düzenlemelerin yanında, sermaye piyasalarının derinliğinin artırılması ve piyasalarda işlem gören şirketlerin, piyasa değerlerinin (ve bu şirketlerin halka arz edilen paylarının büyüklüğünün) yüksek olması manipülasyon olanağını sınırlandıracaktır.
Kısaltmalar
- TCK
- Türk Ceza Kanunu
- SPK
- Sermaye Piyasası Kurulu
- SPKn
- Sermaye Piyasası Kanunu
- İMKB
- İstanbul Menkul Kıymetler Borsası
- TSPAKB
- Türkiye Sermaye Piyasaları Aracı Kurumları Birliği
Kaynakça
-
"Oxford Wordpower Dictionary", Oxford University Press: 2006, s 446
-
ÇARK, Yahya (2006) "Kanun `Borsa vurgununu` bir cümlede geçiştirince fırsatçılara gün doğuyor" <http://www.zaman.com.tr/webapp-tr/haber.do?haberno=469511>, erişim: 10 Aralık 2006
-
DOÄRUSÖZ, Bumin (2004) "Sermaye Piyasasında Manipülasyon Suçu" <http://www.turmob.org.tr/turmob/basin/05-01-2004.htm>, erişim: 6 Aralık 2006
-
ENSARİ, Bedii (2006a) "Yeni Yasa İle Manipülasyon Yeniden Düzenlenmeli" <http://www.finanskulup.org.tr/html/makale/bedii_ensari.html>, erişim: 12 Aralık 2006
-
ENSARİ, Bedii (2006b) "Yatırımcı Haklarının Korunması", Tüketici Finansal Yetkinliğinin Geliştirilmesi Konferansı
-
KARATEPE, Yalçın (2006) "Kolay Yoldan Zengin Olmak" <http://www.trt.net.tr/wwwtrt/hdevam.aspx?hid=154391>, erişim: 11 Aralık 2006
-
ÖZHAN, Hacı Ali (2006) "Sermaye Piyasası Kavramları, Araçları ve Suçları" <http://www.geocities.com/hacialiozhan/arastirma38.htm>, erişim: 5 Aralık 2006
-
SPK (2003) Hisse Senedi Piyasasında Manipülasyon
-
ŞAHİN, Sema; KAYACAN Murad (2005) "Ab Uyum Sürecinde Ulusal Sermaye Piyasalarımızda İçeriden Öğrenenlerin Ticareti ve Manipülasyona İlişkin Gelişmeler".
-
T.C. Resmi Gazete, <http://rega.basbakanlik.gov.tr/>, erişim: 7 Aralık 2006