Şövalye Adası`nın batısında Kızılada, doğusunda Çalış Plajı, güneyinde Fethiye, kuzeyinde açık deniz vardır. Limanın tam göbeğinde olan yerleşiminden dolayı gün boyu tüm güneş ışığını takip eder.
Jeolojik dönemlerde ana karanın bir parçası iken, Oyuktepe Yarımadası`ndan koparak müstakil bir parçaya dönüşen Şövalye Adası, antik Glaukos Körfezi`nin en güneyini kapatarak, Fethiye Körfezi`ne doğal bir liman özelliği kazandırmıştır.
Tarihcesi
Antik çağdan sonra yakın tarihe kadar Fethiye`nin önemi, iskelesinin tüm Meğri ovasının dünya ile tek bağlantısı olmasıdır. Fethiye körfezindeki yeri dolayısıyla Şövalye adası da stratejik bir öneme sahip olmuştur.Antik dönemde Fethiye ile aynı adı taşıyan Makri, ya da Meğri, Adası bazı araştırmacılara göre ismini M.S. 8-9. yy.`da bölgede yaşayan Markianes isimli bir piskopasın adından türetilerek almıştır. Ortaçağda muhtemelen Aziz John şövalyelerinin burada bir müddet yerleşimi sonucu olsa gerek, ismi Şövalye Adası olarak değişmiştir.
Tarihi hakkında derin bir araştırma ve belge bulunmayan Şövalye Adasının, 1426`da Menteşe Beyliği`nin düşüşünü takiben papalık, Venedikliler, ve Rodos Şövalyelerinin bölgede hakimiyetinin artması ile, 1473`te Venediklilerin Meğri`yi aldığı, önce oraya bir kale kurup, sonra da, limana hakim adaya yerleştiği söylenir. Rodos`un Kanuni tarafından fethedilmesinden sonra Şövalye Adası Osmanlılara geçer.
İki küçük tepeden oluşan adada antik yerleşim, daha çok Zeytinli Tepe`nin kuzey ve güney yamaçları ile iki tepe arasındaki kısmen düz alanda gerçekleşmiştir. Zeytinli Tepe`nin kuzey yamacında bir metre kalınlığa yaklaşan sur duvarı kalıntısı günümüzde yer yer 3 m.`ye kadar ayaktadır. İki tepe arasında bugün çalılıklarla kaplı deniz kıyısına yakın bir alanda M.S. 6. yy.`a ait doğu-batı yönde düzenlenmiş normal büyüklükte bir kilise ve eklentilerine ait duvar kalıntılarının bazı bölümleri 2 m. yüksekliğe kadar korunmuştur. Devşirme malzeme olarak erken döneme ait bazı parçalar kilisenin yapımında kullanılmışsa da adada yüzeyde izlenen kalıntıların tümü Bizans dönemine aittir. Adanın değişik yerlerine yayılmış sarnıçlar da bugün fonksiyonu tam olarak seçilebilen yapıların arasında sayılabilir. Ada, Bizans döneminde, tıpkı günümüzde olduğu gibi, Telmessos ya da Makri kentinin varlıklı insanlarına ikinci konut alanı olarak açılmıştır.