Faruk Kadri Timurtaş

Kısaca: Faruk Kadri Timurtaş son devrin Türk dil bilgini ve fikir adamı. 26 Şubat 1925 târihinde Kilis’te doğmuştur. Neseben,Kara Timurtaş Paşaya dayanır.İlk ve orta tahsilini Kilis’te, lise tahsilini ise İstanbul Kabataş Lisesinde 1942 yılında tamamlamıştır. 1942-1943 ders yılında İstanbul Üniversitesi Edebiyât Fakültesine kaydolmuştur.Türkoloji bölümünde On Yedinci Asır Şâirlerinden Edirneli Güftî ve Teşrifâtü’ş-Şuârası adındaki tezini hazırlamış ve 1946 yılının Haziran ayında mezun olmuştur. ...devamı ☟

Faruk Kadri Timurtaş son devrin Türk dil bilgini ve fikir adamı. 26 Şubat 1925 tarihinde Kilis’te doğmuştur. Neseben,Kara Timurtaş Paşaya dayanır.İlk ve orta tahsilini Kilis’te, lise tahsilini ise İstanbul Kabataş Lisesinde 1942 yılında tamamlamıştır. 1942-1943 ders yılında İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesine kaydolmuştur.Türkoloji bölümünde On Yedinci Asır Şairlerinden Edirneli Güfti ve Teşrifatü’ş-Şuarası adındaki tezini hazırlamış ve 1946 yılının Haziran ayında mezun olmuştur. Şeyhi ve Hüsrev ü Şirin’i adlı tezi ile 9 Kasım 1950 tarihinde edebiyat doktoru ünvanını almıştır.

28 Aralık 1950 tarihinde üniversiteye intisab eden Faruk K. Timurtaş, Mayıs 1954’te fakülte tarafından Fransa’ya gönderilmiş, iki yılı aşkın bir zaman dil sahasında araştırmalar yapmış, Fransızcasını mükemmelleştirmiş ve Phonétique Enstitüsünden sertifika almıştır.

Ekim 1956’da yurda dönen Faruk Timurtaş,Haziran 1957-Ekim 1958 tarihleri arasında vatani vazifesini Sarıkamış’ta yedeksubay olarak yapmış; akabinde Şeyhi ve Çağdaşlarının Eserleri Üzerinde Gramer Araştırmaları adlı doçentlik tezini sunmuş, imtihanlarını başararak doçent olmuştur.

9 Mart 1960 tarihinde evlenen Timurtaş, 1965 Şubat ve Mart aylarında Londra Üniversitesi Şark Dilleri Mektebinin davetlisi olarak İngiltere’ye gitmiştir. 1966 yılının ŞubatındanAğustosuna kadar altı aya yakın bir süre tekrar İngiltere’de bulunan Timurtaş, bu zaman zarfında Münih, Frankfurt, Paris,Amsterdam,Viyana, Roma ve Venedik gibi Avrupa’nın belli başlı şehirlerinde mesleki araştırmalar yapmış, 17 Nisan 1967 tarihinde profesörlüğe yükseltilmiştir.

1976 Mayısında Kıbrıs Türk Federe Devletinin daveti üzerine Kıbrıs’a gitmiş ve konferanslar vermiştir. Bundan başka 1976 yılının sonbaharında Yugoslavya gezisine çıkmış,Türk Dili ve Edebiyatı üzerine konuşmaları olmuş ve konferanslar vermiş; Prizren, Priştine, Üsküp, Saraybosna ve Belgrad gibi eski Osmanlı şehirlerinde mesleği sahasında araştırmalar yapmış, Sofya’ya uğrayarak Türkoloji öğretim üyeleriyle fikir alış verişinde bulunmuştur.

Faruk K. Timurtaş, devrinin ilim meclislerinde yer almış, Arapça ve Farsça dersler görmüştür. Onun yetişmesinde muhitinin ve hocalarının mühim tesiri vardır. Daha lise yıllarında başta Faruk Nafiz olmak üzere Hıfzı Tevfik Gönensoy ve Nihad Sami Banarlı’dan dersler almıştır. Üniversite yıllarında ise İbnü’l-Emin Mahmud Kemal, İsmail Hami Danişmend, M. Şekip Tunç, Ali Fuad Başgil, Hilmi Ziya Ülken, Ziyaeddin Fahri, Mükrimin Halil gibi zatların çevresinde bulunmuştur.

Ömrünü Türk Dili ve edebiyatına vakfeden,Türkoloji sahasının bu büyük bilgini, hayatı boyunca talebe yetiştirmiştir. 25 Ocak 1982 tarihinde beyin kanaması geçirmesi üzerine hastahaneye kaldırılmış ve 4 Temmuz 1982 (12 Ramazan 1402) tarihinde vefat etmiştir.Kabri Edirnekapı Sakızağacı Şehitliğindedir.

Türk milletinin her sahada üstün bir millet olması için çalışan Prof. Dr. Faruk K. Timurtaş, bilhassa eğitim ve öğretim üzerinde çok durmuştur. En büyük arzusu talebe yetiştirmek olan Timurtaş; kendi fakültesinden başka Gazetecilik Enstitüsünde, Yüksek Öğretmen Okulunda Türk Musikisi Konservatuarında da dersler vermiş ve bu yönden Türk ilim ve irfanına hizmette bulunmaya çalışmıştır.

Eserlerinden de anlaşılacağı gibi, yalnız sahasının adamı olarak kalmamış,Türk milletinin çeşitli meseleleri üzerine de parmak basmıştır. Matbuatla alakasını kesmeyen Prof. Dr. Faruk K. Timurtaş, çeşitli gazete ve dergilerde yazılar yazmıştır.Ayrıca Türk Kültürünü Araştırma Enstitüsünün kurucuları arasında yer almış ve Kültür Bakanlığının komisyonlarında çeşitli hizmetlerde bulunmuştur.

Muallimler Birliği Başkanıyken ikinci defa ve son olarak Dil Kongresinin yapılmasını temin etmiş,Türkçenin düştüğü durumları ele almış ve ilmi yolun dışında dile olan uydurma müdahalelere karşı çıkmıştır.Ona göre dilin sadeleşmesi normaldir. Fakat bu, dilin kendi tabii gelişmesi içinde cereyan etmelidir. Uydurmacılık, ilim tanımayan yıkıcılıktan başka bir şey değildir.Aşırı tasfiyeciliğe giderek gramer kaidesi tanımayan bu hareket, dil kanunlarına aykırı olduğu gibi Türkçenin yozlaşması demektir. Faruk K. Timurtaş, Türk dilinin, ilmin önderliğinde gelişmesini ve zenginleşmesini müdafaa eden bir ilim adamıdır.O, Türkçenin müdafii olan diğer bütün arkadaşları gibi, bu fikirlere karşı olan kimseler tarafından,Türk Dil Kurumundan çıkarılmıştır.

Ders kitaplarının yanında, eserlerinin ekseriyeti dille ilgili olup,onun Türkdili hakkındaki araştırmalarını, fikirlerini ve mücadelelerini geniş olarak ihtiva etmektedir. Bilhassa; Türkçemiz ve Uydurmacılık,Yeni Kelimeler Sözlüğü,Dil Davası ve Ziya Gökalp, Dil Davası adlı kitapları,Türçenin kurtarılması için gayretlerini göstermektedir. Türkçe için; “Dil meselesi bir milli müdafaa meselesidir. Dilimizi korumak, vatanı korumakla birdir. Çünkü dil de vatan kadar, tarih kadar, gelenek ve töre kadar azizdir. Belki de hepsinin ifadesi, onda olduğu için hepsinden öndedir. Dil olmayınca millet olmaz, milliyet olmaz.” diyen Prof. Dr. Faruk K. Timurtaş, dil meseleleri dışında umumi kültür, memleket ve edebiyatla ilgili yazılar da yazmıştır.

Şairliği de bir başka tarafıdır. Şiirlerinde, eserlerinde olduğu gibi daima Türk milletini ve değerlerini işlemiş, kaybedilen toprakların ve tarihin hasretini çekmiş ve dile getirmiştir.Vezin olarak, serbest, hece ve aruzu kullanmıştır. Bilhassa 1948-1949 yıllarında yazdığı şiirlerde milli ve insani duygularla dolu bir ruhun çağladığı görülür.

Eserleri:

Altmış’ın üstünde ilmi makalesi, ona yakın tebliği, otuza yakın araştırma ve incelemesi bulunan Prof. Dr. Faruk Kadri Timurtaş’ın eserleri de büyük bir yekun tutmaktadır. Bunlar:

Mehmet Akif ve Cemiyetimiz (1962), Ali Şir Nevai’nin Türk Diline Hizmetleri (1962), Osmanlıca (1962),Şeyhi’nin Hüsrev ü Şirini (1963), Osmanlıca Grameri (1964), Dil Davası ve Ziya Gökalp (1965), Şeyhi-Hayatı ve Eserleri, Eserlerinden Seçmeler (1968), Mevlid (1970), Peyami Safa’dan Seçmeler/Ergün Göze ile birlikte (1976), Şeyhi’nin Harnamesi (1971), Yunus Emre Divanı (1972), Milli Üniversite ve Reform (1972), Yeni Osmanlıca Metinler (1972), Klasik ve Eski Osmanlı Türkçesi Metinleri (1974), Osmanlı Türkçesine Giriş (1972), TürkDili/Prof. Dr.Muharrem Ergin ve Prof. Dr.Mehmed Kaplan ile birlikte (1977), Eski Türkiye Türkçesi, XV. Yüzyıl (1981), Türkçemiz ve Uydurmacılık (1977), Osmanlı Türkçesi ve Grameri III (1979), Uydurma Olan ve OlmayanYeni Kelimeler Sözlüğü (1979), Tarih İçinde Türk Edebiyatı (1981), Dil Davası, Burhan Bozgeyik’le Mülakat (1981)tır.

Aşağıdaki beyitler onun “Efendimiz” redifli natındandır:

Nurun ki etti alemi rakşan Efendimiz, Yoktur cihanda zulmete imkan Efendimiz.

...............................

Ma’zur tut bu acizi kim cür’et eyledi, Zerreyken oldu şemse senahan Efendimiz. ..................................

Dürr-i yetimsin ki sana Mustafa denir, Ey on sekiz bin aleme sultan Efendimiz.

Tutmuş onun da gönlünü hicran Efendimiz.

.....................................

Naz uykusundan aldı götürmek için seni, Cibril bu davet ile bulup can Efendimiz.

.......................................

Senden şefaat isteyi FÂRÛK geldi kim, Gözyaşlarında derdi nümayan Efendimiz.

Bu konuda henüz görüş yok.
Görüş/mesaj gerekli.
Markdown kullanılabilir.

Harnâme
3 yıl önce

Feilatün mefailün feilün kalıbıyla yazılmıştır. Eser üzerinde Faruk Kadri Timurtaş'ın çalışması bulunmaktadır. ^ "ŞEYHÎ'NİN HARNÂME'Sİ HAKKINDA BİR MANZUM...

Harnâme, Beyit, Divan edebiyatı, Hiciv, Mesnevi, Şeyhi, Sultan Çelebi Mehmed
Töre (dergi)
7 yıl önce

Güner, Turan Yazgan, Tarık Buğra, Amiran Kurtkan, Aclan Sayılgan, Faruk Kadri Timurtaş'tı. Şiirleri ve yazıları yayınlananlar arasında Arif Nihat Asya, Yavuz...

Töre Dergisi, Arif Nihat Asya, Emine Işınsu, Erol Güngör, Halide Nusret Zorlutuna, Necmettin Hacıeminoğlu, Tarık Buğra, Yavuz Bülent Bakiler, Faruk Kadri Timurtaş
Osmanlıca
3 yıl önce

vurgulamak amacıyla "Osmanlı Türkçesi" deyimini tercih etti (örneğin Faruk Kadri Timurtaş, Mustafa Özkan vb.). Öte yandan, Osmanlı yazı diline "Osmanlı Türkçesi"...

Osmanlı Devleti, Türkçe, Arapça, Farsça
Divan Edebiyatı
3 yıl önce

İnceleme-Metin, haz. Faruk Kadri Timurtaş (İstanbul, 1980); Faruk Kadri Timurtaş, Şeyhî Hayatı ve Eserleri (İstanbul, 1968). ^ Faruk Kadri Timurtaş, “Harnâme,"...

Divan edebiyatı, Edebiyat
Kaynaştırma ünsüzü
3 yıl önce

Orhon Yazıtları, Türk Dil Kurumu Yayınları, Ankara 2010, s.20-70. ^ Faruk Kadri Timurtaş, Eski Türkiye Türkçesi, Enderun Kitabevi, İstanbul 1994, s. 65, 68-69...

Türkçe Dilbilgisi
7 yıl önce

Baskı, XV+469 s. Timurtaş, Faruk K. (1983), Osmanlı Türkçesi Grameri III , (5. Baskı), Umur Reklâmcılık, İstanbul Timurtaş, Faruk Kadri (1994), Eski Türkiye...

Eski Anadolu Türkçesi
3 yıl önce

15. yüzyıldaki Balkanlar sahasını içine almadığı için bu terime Faruk Kadri Timurtaş itiraz etmiş ve 15. yüzyılın gramerini yazdığı eserinde Eski Türkiye...

Azerice
3 yıl önce

Bayrak Basım/Yayım/Tanıtım, İstanbul, 2002, ss. 15-17 ^ Prof. Dr. Faruk Kadri Timurtaş, Eski Türkiye Türkçesi, Enderun Kitabevi, İstanbul, 1994, s. VII...

Azerbaycan Türkçesi, Altay Dil Ailesi, Azerbaycan, Azerbaycanca, Azeri Alfabesi, Azerice Dilbilgisi, Azerice İfadeler, Azericenin Fonetiği, Dil, Dil aileleri, Gagavuzca