Far
1. anlamı Taşıtların ön bölümünde bulunan, kısa ve uzun mesafeyi aydınlatmaya yarayan ışık düzeneği:"Taksi yaklaşırken farların ışıkları gittikçe güçlenerek yukarılara doğru tırmandı."- N. Cumalı. Kadınların süs için göz kapaklarına sürdükleri çeşitli renkte boya, düzgün:"Uzun ve kıvırcık kirpiklerini göz kapaklarına kadar sürdüğü farla boyadı."- C. Uçuk.2. anlamı (z)., (s). uzak; (s). uzak, uzun,,, daha uzun olan; ilerlemiş. far and away pek çok. far and near, far and wide her yerde. far be it from me. Allah esirgesin. Bana göre değil. Ben yapmam. few and far between seyrek. Far East Uzak Doğu. Far from it. N.
3. anlamı uzak. ırak (mes.). öbür. öteki. mesafe katetmiş. uzağa. uzakta. çok. pek çok. bir hayli. öte. daha uzaktaki. ötedeki.