Faaliyet kiralaması kavramı bazı açılardan anlam kargaşası doğurabilmektedir. Faaliyet kiralamasında kiralayan taraf malı faaliyetlerinde kullanmamakta, sadece finanse etmektedir .
Sistemin temel özelliği sözleşme süresi sonunda kiracıya malın genellikle devredilmemesi ve finansal kiralama şirketinin söz konusu malı geri almasıdır. Bu işlem seçeneğe bağlı olup sözleşme süresi sonunda genellikle finansal kiralama şirketi işleme konu yatırım malını geri almaktadır. Yine de kiracının sözleşme süresi sonunda sözleşmeyi uzatma ve malı satın alma hakkı da mevcuttur. Malı satın almak isteyen kiracının satın alım bedeli de an itibariyle piyasada oluşan ikinci el fiyatı (Fair Market Value (FMV)), bu fiyatın bir alt ve üst limitle sınırlandırılmış hali olan (Fair Market Value with Limit (FMVL)), veya sözleşmede önceden belirlenmiş olan bir tutar olabilmektedir.
Şekil 1- Faaliyet Kiralamasında Kiracının Sözleşme Sonrası Seçenekleri
Finansal kiralama şirketleri, yatırım mallarını ekonomik ömürlerini doldurana kadar faaliyet kiralamasına konu edip kiralayabilmektedirler. Sözleşme süresinin işleme konu malın ekonomik ömründen daha kısa olması, kiracının sözleşme süresi boyunca finansal kiralama şirketine ödediği kiraların bugüne iskonto edilmiş halinin, ekipmanın bugünkü satın alma bedelinin altında kalması demektir. Mal, sözleşme süresi sona erdikten ve finansal kiralama şirketine geri döndükten sonra bir başka kiracıya aynı şekilde kiralanabilmektedir.
Faaliyet kiralamasında sözleşmeye konu olan malın bakım, onarım ve sigorta bedelleri finansal kiralama şirketince karşılanır. Söz konusu bu masraflar finansal kiralama şirketince kiracıya yansıtılabilmektedir. Ayrıca faaliyet kiralaması yapacak olan şirket, kiraladığı malın çalıştırılması için uzman eleman tahsis etmemektedir .
Faaliyet kiralamasında kiracı işleme konu edilen yatırım malı için amortisman ayıramamaktadır. Mal mülkiyeti kiralayanda olduğu için amortismanı da kendisi ayırmaktadır. Kiracı, sadece ödediği kiraları giderleştirebilmekte ve böylece vergi avantajından yararlanmaktadır .
Faaliyet kiralaması, kredilendirme işlemine finansal kiralama şirketleri açısından birçok farklı değişken katmaktadır. Gerçek mal riski, artık değer (residual value) gibi kavramlar gündeme gelmekte, Öte yandan fiyatlama açsından yeni modellere gereksinim duyulmaktadır. Hepsinin ötesinde, finansal kiralama şirketleri yeni bir mevzuata ayak uydurmak zorunda kalmaktadır. Örneğin, faaliyet kiralamasının uygulandığı birçok ülke mevzuatında kiracı belirli süreler içinde ihbar ettiği takdirde kiralama sözleşmesini feshetme hakkına sahiptir. Kiracı, yine belirli ihbar koşulları olmak kaydıyla, işlem konu olan malın yenilenmesi ve teknolojiye ayak uydurmasının sağlanmasını talep edebilmektedir.
Finansal kiralama şirketlerinin sisteme uymak için geçirmek zorunda oldukları değişim sadece fiyatlama ve kanuni yükümlülüklere ayak uydurmak ile sınırlı değildir. Kiralanan, buna karşın devredilmeyen bir yatırım malı, finansal kiralama şirketi için şüphesiz bir risktir. Bu riskin iyi yönetilmesi ve malın ikinci el değerinin piyasa koşullarına göre gerçekçi bir şekilde tahmin edilmesi gerekmektedir. Bu riskle başa çıkabilmek için sağlam bir sabit kıymet yönetimi altyapısı gerekmekte, Öte yandan söz konusu malların bir başkasına yeniden kiralanabilmesi için daha güçlü bir pazarlama stratejisi uygulanması gerekmektedir. Malın ikinci el değerinin en az hatayla tahmin edilmesi ancak finansal kiralama şirketinin söz konusu mal ya da mal grubunda uzmanlaşması ile olanaklı olabilmektedir. Bu uzmanlaşma, şirketin pazarlama stratejisindeki başarıyı de etkileyen çok önemli bir faktördür.
Faaliyet kiralaması işleminde kiralayan taraf olan şirketin yüklendiği artık değer riski, ona fazladan bir gelir yaratma imkanı da doğurmaktadır. Şirketin, sözleşme süresi boyunca kiralara yansıtmak suretiyle elde ettiği faiz gelirinin yanında, bundan böyle kiralanmayacak olan malların ikinci el piyasasında satılmasıyla elde edebileceği bir gelir de mevcuttur. Bunun için gelişmiş bir ikinci el piyasasının varlığı şarttır. Bu yüzden faaliyet kiralaması işlemleri öncelikle gelişmiş bir ikinci el pazarı bulunan mal gruplarında hayat bulmaktadır. Faaliyet kiralaması işlemlerinin yaygınlaşması da ikinci el pazarlarını geliştirecek bir unsur olarak kabul edilmektedir. Bu noktada karşılıklı bir etkileşimden söz etmek olanaklıdır. Faaliyet kiralaması genellikle teknolojik gelişmenin hızlı olduğu yani teknolojik açıdan çabuk eskiyen mallar ile satın alma bedelleri çok yüksek olan araçların (tıbbi araçlar gibi) finansmanında tercih edilmektedir . Örneğin, bilgisayar sistemini yenilemek isteyen bir işletme çabuk eskiyecek, değer kaybedecek ve yenilenmesi gerekecek olan bu sistemi satın almak ya da finansal kiralama yoluyla taksitle satın almak yerine kullanım hakkını kiralamayı (faaliyet kiralaması) ve sözleşme süresi sonunda eskiyen ekipmanla teknolojik açıdan yenilenmiş olan yeni ekipmanları değiştirebilmeyi tercih edecektir. Aynı şekilde, büyük bir proje için kapasitesini artırma gereği duyan bir şirketin tercihi söz konusu projeyi hayata geçirecek olan yatırım mallarının mülkiyetini üzerine almak yerine söz konusu projenin sonuna dek söz konusu malların kullanım haklarını satın almaktan yana olacaktır.
Faaliyet kiralaması, kiracıya daha homojen bir ödeme planı sunmaktadır. Bunun nedeni ödemelerin taksit yerine gerçek anlamda kira niteliği taşıyor olmasıdır. Kiracı bu yöntemle daha ekipman bedelini ve bunun faiz gideri yüklenmemekte, böylelikle daha az kiralama bedeli de ödemektedir.
Hepsinin ötesinde, kiracı mala ilişkin riski de üzerinden atmaktadır. Malın eskimesi ya da teknolojik açıdan çağdışı kalması sorunları faaliyet kiralaması yöntemi uygulandığı takdirde kiracıyı ilgilendiren bir unsur olmaktan çıkacaktır. Faaliyet kiralaması kiracısına yatırımını yatırım bütçesini kullanmadan ve banka kredilerinde olduğu gibi yatırımlarının bir kısmını kendileri finanse etmek zorunda kalmadan yapma olanağı da tanımaktadır . Şirketler, sene başında belirlenen satın alma bütçelerini kullanmadan yatırımlarını hayata geçirebilmektedirler. İşleme malların devralınması söz konusu olmadığından kirası ödenen ve kullanım hakkı elde bulundurulan yatırım malları bilanço dışı (off-the balance sheet) yatırım olarak kalıp ödenen kiraların giderleştirilmesi ve bu yolla vergi avantajı sağlanması da olanaklıdır. Yatırımcının, yatırımı için ayırdığı ve kullandığı fon miktarının azlığı, yatırımın getirisini önemli ölçüde artırmaktadır. Günümüzde birçok şirket faaliyet kiralaması sayesinde hissedarlarına güçlü ve sağlıklı bir görünüm sunabilmektedir .
kaynaklar:
- Wall Street Exchange, “Operating Leases”2001, http://www.geocities.comWallStreetExchange8413basics4.html, (2 Temmuz 2006)
- Olga Shishlyannikova, “Tested in Practice”, Leasing-Courier - Special Issue, 2000.
- Forum Europa, “Operating Leasing”2002, http://forum.europa.eu.int/irc/dsis/nfaccount/info/data/esa95/en/een00496.htm, (1 Temmuz 2006).
- Joe Russo, “The Source for Business Owners,” St. Louis Small Business Monthly, Şubat1999.
- Michael Drake ve Bob Bertin, “Leasing Information Technology,” MGMA Connexion, Ocak 2004.
- Find Articles, “Finance Leasing Basics- Brief Article Railway Age,” Haziran 2001, http://www.findarticles.com/p/articles/mi_m1215/is_6_202/ai_76611774, (14 Temmuz 2006)