Ezine İşgali

Kısaca: Bu sayfa Ezinenin İşgalden kurtulmasını Anlatmaktadır. ...devamı ☟

Bu sayfa Ezinenin İşgalden kurtulmasını Anlatmaktadır.

Yunan askerinin Ezine`den kaçtığı tarih, 4 Eylül 1922 olduğu anlaşılmaktadır. Bu sırada Ezine nüfus katibi olan Kemallılı Hasan Efendi`nin, Kurtuluş sebebiyle yazdığı şiirin altında 4 Eylül tarihi vardır. (Aşağıdaki şiiri, Hasan Efendi`nin yeğeni Hüseyin Özer`den aldım).

“O ne kara günler idi. Düşman yurdu sarmıştı. Hapis, sürgün, dayak, ölüm, son haddine varmıştı. Sürü sürü mallarımız, aşırıldı satıldı; Diri diri vatandaşlar kuyulara atıldı. Yaşı seksen ihtiyarlar, atlar ile çiğnendi, Kara kayıp giden gençler, hesapsızdı efendi. Ne ocaklar söndürüldü, ne kadar çok can yandı. Aman yarab, bu ne vahşi, bu ne alçak Yunandı Çıkamazdı bir Müslüman hanesinden dışarı, Göğerendi şehitlerin mezbahası mezarı, Bu ne zalim sebepsiz, milletimiz masumdu, Buna göçen saltanat da aldırmadı; göz yumdu, Neler çekti çift düşmandan, vatanın öz evladı, Mazlumların, yetimlerin arşa çıktı feryadı. Devam etti zulüm, böyle tam iki yıl, iki gün, Nihayet Türk süngüsünden kaçtı düşman, Ser-ni gun bu gün idi, o mesut gün. Erişmişti ordumuz, kurtulmuştu hayatımız, namusumuz yurdumuz. Bin yaşa sen, milletimin ey şan dolu ordusu; Sensin bize kazandıran, bu şerefi namusu. Ey Ezine! Sen bu günün tesidini unutma, Bu gün sana bayram oldu, sen idini unutma.”

İşte bu acılı günlerden kesin kurtulmanın habercisi olan kahraman ordumuzda 22 Eylül 1922 Pazartesi günü Ezine`ye girmişti. İkinci Ordu Komutanı Şevki Paşa, 23.9.1922`de Batı Cephesi Komutanlığına yazdığı yazının Ezine ile ilgili kısmında şöyle demektedir:

“İkinci Süvari Fırkası kısm-ı küllisi 22.9.38 saat 2 sonrada Ezine`ye vasıl olmuşlardı. Yevm-i mezkur sabahı Ezine`den Çamlıca köyü kayışlar istikametinde tahrik edilen süvari alayı 13`den yeni rapor alınmamıştır. Ezine`nin 20 km. şimalindeki Hamidiye karyesine de bir bölük gönderilmiştir.”

Yine Batı Cephesi Komutanı, Genelkurmay Başkanlığına 27.9.38`de yazdığı yazı da: “Altıncı Kolordu karargah kademesi Ezine`dedir.” diyerek bölgedeki askeri birlikler hakkında bilgi vermektedir.

Ezine`ye giren birliklerin komutanı Çallı Ethem (Karabudak)Bey`dir. Ethem Bey`e kısa bir süre şikayetler ve ihbarlar gelmeye başladı. Bu ihbarlar, çetelerin halka eziyetlerinden başka; Yunanlıların şehirde masum insanları eziyetle öldürüp askeri depboylar bölgesinde gömülmesiyle ilgili idi. İhbarları yapanlar, ya çetelerin eziyet ettiği kişiler; ya da, Yunanlıların öldürdüğü masum insanların yakınları idi.

İşte bu durum karşısında araştırma ve soruşturmalar başlamıştı. Çünkü Yunanlılar, gündüz veya gece yakaladıkları Kuva-yı Milliyecilerin ellerini tel ile bağlayıp diri bu depboylar yanında toprağa gömülüyorlardı. Halkın haklı şikayetleri karşısında Çallı Ethem Bey, bu mezarları açtırmaya karar veriyor ve şehrin ileri gelenleri ile köy muhtarlarını da çağırarak, bu mezarları açtırıyor. Ezine-Kemallı köyü muhtarının oğlu da (Süleyman Özer) babası ile bu acılı törene katılıyor. Süleyman Özer bize, bu konu ile ilgili olarak hatırladıklarını şöyle anlattı:

Babamın muhtar olması sebebiyle ben de depboylara gittim. Ethem Bey, yanında hahamı ve Ermeni papazını da oraya getirmişti. Halktan da birçok kişi vardı. Önce, kısa bir süre evvel kapatıldığı anlaşılan mezar açtırıldı. Adamın yüz derisi bile dökülmemiş, elleri tel ile arkasına bağlanmış, sakallı birisiydi. Cesedi görenler, bunun Ezine-Çığrı köyünden olduğunu söylediler (ismini hatırlamıyorum). O zaman Ethem Bey, yanındakilere (haham ve papaza):

-a€˜Medeniyet medeniyet dediğiniz, bu mu? dedi.

Yine Ezine-Kızılköy`de görüştüğümüz Ömer Özdemir:

“Yahya Amcamı, elleri tel ile bağlanmış bir şekilde bu mezardan çıkardılar; biz de tanıdığımız için aldık, köyümüze defnettik. Yahya Amcam, Kuva-yı Milliyeci olduğu için öldürüldü.” demişti.

Bu tür örnekleri çoğaltmak mümkün. Ethem Bey bu durum karşısında, Türk Milleti`ne acımasızca reva görülen bu zulümlerin müsebbiplerini ve Türkleri ihbar eden yerli Rumları da, acımasızca cezalandırdı.

Yine eşkıyalık yapan, para için masum insanlara eziyet eden çeteleri (Kara Kadir, Aziz, Nezir, Sadık, Nail, vb.) haklarında şikayetler artınca tutuklattı; Yargılama sonucu suçları sabit görülünce, Bahçeli köyünde Deveuçtu mevkiisinde kurşuna dizilerek infaz edildiler.

Kaynaklar

Vikipedi

İlgili konular

türk kurtuluş savaşı

Bu konuda henüz görüş yok.
Görüş/mesaj gerekli.
Markdown kullanılabilir.