Eyyüb Sultan Camii
Kısaca: Eyyüb Sultan Camii Hazret-i Muaviye zamanında İstanbul kuşatmasında şehid olan, sahabeden Halid ibni Zeyd Eba Eyyub el-Ensari’nin kabrinin, Fatih Sultan Mehmed’in hocası Akşemseddin’in kerametiyle bulunmasından sonra Fatih Sultan Mehmed Han burada bir türbe ile bir cami yapılmasını emretmiştir. Fetihten hemen sonra 1458 yılında Osmanlılar tarafından İstanbul’da yapılan kubbeli ilk Selatin Camiidir. Fakat ilk yapıdan, günümüze orijinal hiçbir şey gelmemiştir. Sadece minareleri ilk yapıy ...devamı ☟
Fetihten hemen sonra 1458 yılında Osmanlılar tarafından İstanbul’da yapılan kubbeli ilk Selatin Camiidir. Fakat ilk yapıdan, günümüze orijinal hiçbir şey gelmemiştir. Sadece minareleri ilk yapıya ait olmamakla birlikte bugünkü yapıdan biraz eski tarihlere aittir. 1724 tarihinde bu minarelerin yerine yeniden iki şerefeli iki minare yapılmıştır. Çok tamirat geçiren caminin minarelerinden başka her yeri, Üçüncü Sultan Selim Han zamanında 1798’de yıkılarak, bugünkü caminin inşasına başlanmıştır. İnşaat 1800 tarihinde tamamlanmıştır. Daha sonra 1822 yılında Haliç tarafından minarelerin birisine yıldırım isabet ederek, üst şerefesinin hasar görmesine sebeb olmuş, Sultan İkinci Mahmud Hanın emriyle cami tekrar tamir edilmiştir. Caminin dış avlusundaki mahfiller Darüssaade Ağası Beşir Ağa tarafından inşa edilmiştir.
Bu caminin bir özelliği vardır. O da Sultan İkinci Bayezid Han ile başlayan ve son padişaha kadar devam eden bir adettir. Osmanlı sultanları bu camide kılıç kuşanırlardı.
Cami, bir külliyeye aittir. Bu külliye de cami, medrese, imaret, hamam ve türbeden ibarettir. Medrese 16 hücreliydi. Ama bugün bu 16 hücreden altısı yoktur ve on hücresiyle görülmektedir. İmaret de, gelen misafirlerin ağırlanması ve fakirlerin doyurulması için yapılmıştır. Hamam, çifte hamamdır. Türbe, Eyyub Sultan için yaptırılmıştır. Fatih Sultan Mehmed Han zamanında yapımına başlanan külliye, bundan sonra gelen padişahlar zamanında ya bizzat padişahlar veya devletin ileri gelen şahsiyetleri tarafından daha da geliştirilip bakımı ve tamiratı yapılmıştır. Külliyenin bakımı için çeşitli vilayetler ve yerlerin geliri vakıf olarak buraya bağlanmış, Eyüp semti ve civarı da buraya vakfedilmiştir.
Caminin mimari planı dikdörtgen şeklinde olup, mihrabı dışarı çıkıntı yapar. Altı tane sütun ve iki fil ayağına dayalı kemerlere oturtulmuş merkezi kubbe orta mekanı örter. Bunun etrafındaki sekiz yarım kubbe de yan mekanların üstünü örter. Caminin iç avlusu 12 sütunun üzerine oturan 13 kubbe ile örtülü ve avluyu üç yönde dolanan revakla çevrilidir. Revak üzerindeki kubbelerden tam eksen üzerindeki ovaldir. Caminin esas binasının köşelerinde küçük kubbecikler bulunur. Diğer kısımlar çapraz ve aynalı çapraz tonozlarla örtülüdür. Cephelerdeki pencereler ile caminin içi iyi bir şekilde aydınlatılmıştır. Mermerden mihrabı ve minberi bulunur. Minberi süslemelidir. Üst kat mahfili, yapıyı, mihrap yönü hariç diğer üç yönde dolanır. Mihrabın sağ tarafındaki üst kat mahfili kafesle çevrilip, hünkar mahfili olarak yapılmıştır. Bu kısmın dıştan girişi vardır. Caminin süslemeleri olmakla birlikte ilk bakışta sade gibi görünür.
Daha önce yıkılan cami ise enine dikdörtgen şeklinde bir plana sahip olup ortada bir merkezi kubbe ve bunun iki yanında yarım kubbesi vardı. Onun da mihrabı dışa doğru çıkıntılı olup, önünde revaklı bir avlu ve bu revakların gerisinde sıralanmış medrese odaları vardı. Türbe o zaman avlunun içinde kalıyordu. Eyyub Sultan Camiinin haziresinde pekçok ulema ve devlet ricalinin kabir ve türbeleri vardır.
Kaynak: Rehber Ansiklopedisi
Bu konuda henüz görüş yok.