Esmé İçin - Sevgi ve Yoksunlukla

Kısaca: Esmé İçin - Sevgi ve Yoksunlukla"Öykünün Türkçe isminin alındığı birinci kitap: veya "Esmé İçin - Sevgi ve Sefaletle"Öykünün Türkçe isminin alındığı ikinci kitap: (İngilizce özgün adıyla "For Esmé - With Love and Squalor"), ABD'li yazar J. D. Salinger'ın en çok bilinen öykülerinden biridir.kitap kaynağı ...devamı ☟

Esmé İçin - Sevgi ve Yoksunlukla" veya "Esmé İçin - Sevgi ve Sefaletle" (İngilizce özgün adıyla "For Esmé - With Love and Squalor"), ABD'li yazar J. D. Salinger'ın en çok bilinen öykülerinden biridir. İlk kez The New Yorker dergisinin 8 Nisan 1950'de çıkan sayısında yayımlanan hikayede; Salinger'ın birçok eserinin teması "Esmé İçin" ile benzerdir: "Bir insan sevgisiz yaşayamaz". Salinger, Amerikan ordusunda görev aldığı ve Normandiya Çıkartması'na katıldığı için öykü ilk kez yayımlandığında otobiyografik olduğu iddiaları öne sürüldü. Yazar, hikayeyi savaşta yaşadığı kötü tecrübeler sonucu yazdığını kesinlikle reddetti. İki bölümden oluşan öykünün ilk kısmında anlatıcının on üç yaşlarında bir kız çocuğu olan Esmé ve erkek kardeşi Charles ile tanışması anlatılır. Esmé, anlatıcının yazar olduğunu öğrendiğinde ondan kendisi için yoksunluk ile ilgili bir öykü yazmasını rica eder. Hikayenin yoksunluğu konu alan ikinci bölümü ise Normandiya Çıkartması'nın ardından Almanya'da geçer.

Birinci bölüm

ün anlatıcısı olan Başçavuş X, savaşta yaşadıkları yüzünden yalnızlık ve acı çekmektedir. Bu bölüm, X'in yaşadığı ağır depresyondan Esmé'den gelen bir mektup ve hediye sayesinde kurtulması ile sonlanır. "Esmé İçin - Sevgi ve Yoksunlukla", The New Yorker'da ilk kez basıldığı günden itibaren okurlar ve birçok eleştirmen tarafından yazarın en iyi öyküsü olarak kabul edilir. Hikaye, Salinger'ın ilk baskısı 6 Nisan 1953 tarihinde yapılan öykü derlemesi Dokuz Öykü'de de yer alır. Bu kitabın Britanya baskısı, öyküyle aynı ismi taşır. Arka plan Salinger'ın 1941 yılında Amerikan ordusuna katılmak için yaptığı başvurusu, kalp sorunu sebebiyle reddedildi. Japonya, 7 Aralık 1941'de Pearl Harborbombalayınca, ABD İkinci Dünya Savaşı'na girdiğini ilan etti. 23 yaşındaki Salinger tekrar değerlendirildi ve orduya alındı. Fransızca ve Almanca bilen yazar, sonraki iki sene boyunca Amerika'da kaldı ve Maryland'de karşı haberalma birliğinin eğitimlerine katıldı. Müttefik birlikler Temmuz 1944'te, Almanya tarafından işgal edilmiş Avrupa'ya bir çıkartma yapmayı planlıyorlardı. Başçavuş Salinger'ın birliği bu çıkartmaya hazırlanmak üzere 1944'ün ilk günlerinde İngiltere'ye transfer edildi. Gemisi Liverpool'a varan yazar, oradan Londra'ya geçti ve bu şehirde Dördüncü Piyade Tümeni'nin 12. Piyade Alayı'na karşı haberalma görevlisi ve başçavuş olarak katıldı. Yazarın piyade tümeninin karargahı, Devon'ın Tiverton kentindeydi. Salinger, Tiverton'daki karşı haberalma eğitim kurslarına katıldı ve bu kurslarda savaş casusluğu, sabotaj, alınan kentlerin aranması ve bu kentlerdeki siviller ile yakalanan düşman askerlerinin sorgulanması konusunda eğitildi. Yazarın tamamladıktan sonra The New Yorker dergisine gönderdiği "Esmé İçin", başta dergi tarafından reddedildi. "Esmé İçin", Nisan 1949 ile Temmuz 1951 arasında basılan tek Salinger öyküsüydü. 1950 Ağustosunda İngiliz yayınevi Hamish Hamilton'ın sahibi Jamie Hamilton Salinger'la irtibata geçti. Word Review'da okuduğu "Esmé"yi çok beğendiğini ve yazarın tüm öykülerinin İngiltere için yayın haklarını satın almak istediğini yazara bildirdi. Salinger bu teklifi kabul etti. Story dergisi kurucusu ve editörü Martha Foley, "Esmé"yi 1950 yılının The Best American Short Stories (Amerika'nın En İyi Öyküleri) listesine seçti ve eser Prize Stories of 1950'de de basıldı. "Esmé İçin", Foley'in senelik olarak seçtiği bu seriye kabul ettiği üç Salinger öyküsünden biridir. Kitap, Amerika Birleşik Devletleri'nde 6 Nisan 1953'te Little, Brown and Company tarafından Dokuz Öykü ismiyle yayımlandı ve büyük başarı kazandı. Dokuz Öykü, New York Times'ın en çok satanlar listesinde dokuz numaraya kadar yükseldi ve bu listede üç ay kaldı. Jamie Hamilton, kitabın İngiliz baskısının adını Esmé İçin ve Diğer Öyküler koymayı planlıyordu. Eserlerinin isimleri konusunda çok sert kuralları olduğu bilinen Salinger, kitabın Britanya baskısının isim seçimini Hamilton'a bırakmayı kabul etti. Dokuz Öykü Britanya'da For Esmé - With Love and Squalor and Other Stories adıyla yayımlandı. "Esmé İçin - Sevgi ve Yoksunlukla" son olarak 2005 yılında, The Complete New Yorker ismiyle satışa sunulan DVD'de yer aldı. Bu DVD, The New Yorker dergisinde 1925-2005 yılları arasında basılmış bütün yazıları kapsamakta ve içinde "Esmé İçin" haricinde on iki Salinger öyküsü daha bulundurmaktadır. Karakterler * Başçavuş X: Öykünün anlatıcısıdır. İlk bölümde Normandiya Çıkartması'na katılmasından hemen önce, özel bir çocukla İngiltere'deki tanışmasını anlatır ve bu bölümde ismi belirsizdir. Üçüncü şahsın ağzından anlatılan ikinci kısım, kahramanın savaş günlerinde yaşadığı bunalımı konu alır. Bu bölümde adı Başçavuş X olarak anılır.
* Esmé: Başçavuş X'in savaşa katılmadan bir gün önce tanıştığı on üç yaşlarındaki kız çocuğudur. Esmé öykünün ikinci bölümünde Başçavuş X savaştayken ona bir mektup gönderir. Öykünün başında, okuyuculara Esmé'nin evleneceği ve düğün törenine Başçavuş X'i de çağırdığı açıklanır.
* Charles: Esmé'nin beş yaşındaki erkek kardeşidir. Başçavuş ile tanıştığı gün Esmé'nin yanındadır.
* Onbaşı Z (Clay): Başçavuş X'in çıkartma sonrası Avrupa günlerindeki oda arkadaşıdır. Duygusuz, basit ve kaba bir adam olan Clay'in öykünün yoksunluk kısmının simgesi olduğu düşünülür.
* Loretta: Clay'in nişanlısı. Savaşta Clay'e sık sık mektup yazar.
* Bayan Megley: Esmé ve Charles'ın bakıcıları olan Bayan Megley, Başçavuş X'le tanıştıkları gün çocukları çayevine getiren kişidir.
* Başçavuş X'in karısı: Öykünün başında anlatıcı (Başçavuş X) ismini anar. X, Esmé'nin düğününe karısıyla konuştuktan sonra gitmemeye karar verdiklerini açıklar.
* Grencher Ana: Başçavuş X'in kayınvalidesi. Öykünün başında adı geçer.
* Başçavuş X'in ağabeyi: Öykünün ikinci bölümünde X ağabeyinden gelen düşüncesizce yazılmış bir mektubu okur. Konusu Öykü, erkek anlatıcının bir düğün davetiyesi almasıyla başlar. Anlatıcı, 18 Nisan'daki bu düğüne katılmayı çok istemektedir. Ancak "soluk kesici bir aklı başındalığa" sahip olduğunu söylediği karısıyla konuyu tartıştıklarını ve gidemeyeceklerine karar verdiklerini açıklar. Çünkü kayınvalidesi Nisan'ın ikinci haftası çifti ziyaret etmeyi ve sonraki iki haftayı onlarla geçirmeyi planlamaktadır. Bunun üzerine anlatıcı altı sene önce tanıştığı müstakbel gelinle ilgili bir şeyler yazmaya karar verir. Hikayenin ilk bölümünde gelinle olan tanışmalarını anlatır.

Birinci bölüm

Öykünün kahramanı olan isimsiz anlatıcı, 1944 yılının Nisan ayında İngiltere'nin Devon kentinde İngiliz Haberalma Örgütü tarafından açılmış özel bir işgale hazırlık kursuna katılan altmış civarındaki ABD askerinden biridir. Derse girip çıktıkları zamanlar dışında bu askerlerin birbirleriyle ilişkisi çok azdır. Anlatıcı, boş zamanlarını hava güzelse kırlarda yürüyüş yaparak, hava yağmurlu ise kitap okuyarak değerlendirmektedir. Üç hafta süren kurs, yağmurlu bir cumartesi günü sona erer. Kursu tamamlayan ekip, akşam saat yedide Londra'ya doğru yola çıkacak ve bu şehre vardıklarında Normandiya Çıkartması'na katılmak üzere farklı alaylara dağıtılacaklardır. Yolculuk için hazırlanan anlatıcı, eşinden ve çevresinden uzakta olmasının da etkisiyle kendisini çok yalnız ve huzursuz hisseder. Sıkıntılı bir şekilde sokağa çıkar ve kaldıkları yerden kasaba merkezine kadar yürür. Kilisenin kapısında koro çalışması duyurusunu görünce içeri girmeye karar verir. İçeride, yaşları yedi ile on üç arasında değişen çoğunluğu kızlardan oluşan yirmi kadar çocuk çalışmaktadır. Anlatıcı gidip en öne oturur. Koroyu dinlerken dikkatini on üç yaşlarındaki bir kız çeker. Kızın kulak memesi hizasında kesilmiş kül sarısı saçları, harika bir alnı ve bıkkın gözleri vardır. Anlatıcı, sıkıldığı her halinden belli olan bu küçük kızın sesini diğer çocukların sesinden rahatça ayırt edebilir; çünkü üst perdeden, mükemmel, tatlı, kendinden emin bir sese sahiptir. | width = 22% | align = left }} Çok geçmeden içeri sırılsıklam iki çocuk girer. Onlara bir kadın eşlik etmektedir. Çocuklardan biri anlatıcının kilisede dikkatini çeken kız, diğeri ise yedi yaşlarında bir oğlan çocuğudur. Kız ve kadın anlatıcının önündeki masalardan birine otururlar. Oğlan bir süre yaramazlık yapar ve masaya oturmamakta direnir; fakat daha sonra o da oturur. Gruba çayları gelirken kız ve anlatıcı göz göze gelirler. Kız, yaşından beklenmeyecek bir rahatlıkla anlatıcının yanına gider ve "Amerikalılar çaydan nefret ederler sanırdım" diyerek sohbet başlatır. Sohbet sırasında anlatıcı kızın kendisini koro çalışmasındayken fark ettiğini, büyüyünce caz şarkıcısı olmak istediğini, otuz yaşına geldiğinde şarkıcılığı bırakıp Ohio'ya yerleşmek istediğini, tanıştığı on birinci Amerikalı olduğunu ve aşırı yalnız göründüğü için yanına geldiğini öğrenir. Kızın adı Esmé'dir ve kendisi bir aristokratır. Ama unvanını anlatıcıya söylemek istemez. Bu sırada oğlan çocuk yanlarına gelip Bayan Megley'nin Esmé'yi masaya geri çağırdığını söyler. Oğlan, kızın erkek kardeşi Charles'tır. Esmé ve Charles hem öksüz hem de yetimdirler. Babaları İngiliz ordusunda Kuzey Afrika'da görevdeyken öldürülmüş, anneleri kısa bir süre önce vefat etmiştir. Söylenmese de okuyucu hava saldırısı sırasında öldüğünü düşünür. Ebeveynlerinin ölümünden sonra cesur ve olgun biri gibi davranmaya başlayan Esmé, kendisine çok büyük gelen babasının asker saatini gururla kolunda taşımaktadır. Sohbet ilerledikçe Esmé'nin yazarın diğer öykülerindeki çocuklar gibi dengeli, düşünceli, açıksözlü ve dil üstadı olduğu ortaya çıkar. adamdan ileride kendisi için yoksunlukla/sefaletle ilgili bir öykü yazmasını ister. "Müthiş" bir öykü beklentisi yoktur, onun için "çocukça ve saçma olmaması" yeterlidir.

Birinci bölüm

sona erer ve sahne değişir.

İkinci bölüm

Birinci bölüm

ün sonunda öykünün yoksunluk/sefalet dolu, dokunaklı kısmının ikinci bölüm olduğu söylenir. Bu bölüm okuyucuya üçüncü şahıs anlatıcı tarafından aktarılır. Olay, Mayıs 1945'te, Almanya'nın Bavyera eyaletinde geçer. Savaş sona ermiştir.

Birinci bölüm

deki anlatıcı bu kısımda Başçavuş X olarak anılır. X, dokuz Amerikalı askerle birlikte bir sivilin evinde kalmaktadır. İkinci kattaki küçük ve karanlık odasında okumaya çalışarak vakit geçirmektedir. Savaşın etkisiyle geçirdiği sinir krizi sebebiyle Frankfurt'ta bir hastanede tedavi edilmiş ve birliğine yeni dönmüştür. Ne kadar uğraşsa da dikkatini bir türlü kitaba veremez. En sonunda bir sigara yakar. Bu sırada masanın üstünde duvara yaslı durumda bir kitap görür. | width = 34% | align = right |bgcolor=#ACE1AF }}Bu kitap onlar eve yerleşmeden önce evin sahibi olan Alman ailenin otuz sekiz yaşındaki bekar kızlarına ait Joseph Goebbels'in Die Zeit Ohne Beispiel'idir. Kadın Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi Partisi'nin küçük rütbeli bir görevlisidir. Bu yüzden de Başçavuş X tarafından birkaç hafta önce tutuklanmıştır. X kitabı açtığında ilk sayfasında elyazısıyla yazılmış "Sevgili Tanrım, bu hayat bir cehennem!" yazısını görür. Bu cümle adamı tarif ediyor gibidir. Bunun üzerine masadan bir kurşun kalem alıp bu cümlenin altına Fyodor Mihayloviç Dostoyevski'nin Karamazov Kardeşler romanından bir alıntı yazar: "Babalar, Öğretmenler, hep düşünüyorum: 'Acaba cehennem nedir?' Ve iddia ediyorum, cehennem, sevememekten ötürü acı çekmektir." Masanın üzerinde X hastanedeyken gelmiş iki düzine mektup vardır. Bunlardan birini rastgele alır. Albany'de yaşayan ağabeyinden gelmiş duyarsız bir mektuptur. Ağabeyinin yeğenlerine savaş hatırası olarak süngü ya da gamalı haç göndermesini istediği mektubu tiksintiyle yırtar. Bu sırada odaya Onbaşı Clay olarak da anılan Onbaşı Z girer. Clay, rozetler ve madalyalarla bezeli amaçsız ve duyarsız bir bireydir. Çünkü bu zor günlerde kendisinden çok X'in saate ihtiyaç duyacağını düşünmektedir. Mektupta ayrıca Esmé'nin okuma yazma öğrettiği ve aşırı zeki bulduğu kardeşi Charles'ın Başçavuş için yazdığı birkaç satır da vardır. Charles, Başçavuş'a şöyle seslenir: Esmé ve Charles'ın basit ama içten satırlarını okuyan Başçavuş X çok etkilenir ve bir süre yerinden kımıldayamaz. Mektup ile saat hastalıklı odaya ve Başçavuş'un ruhuna ilaç gibi gelmiştir. Asker, çocukların kendisine gösterdiği masum şefkatle yeniden sevebilecek güçte hisseder. X muhtemelen intiharın eşiğindeyken Esmé tarafından kurtarılmıştır. Başçavuş X sevgi yoksunluğu yüzünden acı çekerken Esmé'nin kendisine gösterdiği sevgiyle bu sorunundan kurtulmasının hediyesi olarak kıza bu öyküyü yazmıştır. X'in Esmé'de bulduğu sevgi romantik değil, insanlar arasında yayıldıkça büyüyen, azizlerde rastlanabilecek türde bir sevgidir. Salinger, Esmé'nin mektubunun X'e iç huzurunu yeniden kazandıracak kadar önemli olmasının sırrını, X'in hikayedeki diğer karakterlerle olan ilişkisinde anlatır. Adam karısı ve kayınvalidesine derinden bir bağlılık hissetmez. Aralarında düzgün bir iletişim yoktur. Benzer şekilde Başçavuş Tiverton'da eğitimdeyken de hiçbir asker arkadaşıyla samimiyet kurmaz. Öykünün yoksunluk kısmını oluşturan ikinci bölümünde X'in durumu daha da ağırlaşır. İlk olarak, erkek kardeşinin yazdığı ve tek amacı savaş hatırası göndermesini istemek olan zalimce bir mektubu okur. Asker arkadaşı Clay ise X'in neler hissettiğini göremeyecek kadar duyarsız bir adamdır. Clay (Türkçe Kil) aynı zamanda James Joyce'un Dublinliler kitabında yer alan, lümpenliğin, durağanlığın ve en önemlisi yoksunluğun anlatıldığı öykülerinden biridir ve Salinger'ın karaktere ismini Joyce'un bu öyküsü dolayısıyla vermiş olabileceği düşünülür. X'i Clay'in mektupları vasıtasıyla tanıyan Loretta ise Başçavuş'un psikolojik durumunun savaştan kaynaklanmadığını ve adamın karakteriyle ilgili olduğunu iddia ederken, Clay'in bir kediyi s....tçe öldürmesini ise geçici bir delilik anı olarak tanımlayabilen bir kadındır. X için tahammül edilemez bir insan olan Clay'in en büyük yoksunluğu kendisine yöneltilen eleştiriyi dahi anlayamayacak biri olmasıdır çünkü X'in kediyi öldürmesini acımasızca bulduğunu belli eden ironik cümlelerinde ne kastettiğini anlayamaz. Başçavuşun savaşın bir insanı ne ölçüde mahvedebileceğini anlayacak birine ihtiyacı vardır. Savaş yüzünden hem annesini hem de babasını kaybeden Esmé'nin hissettikleri X'in hissettiklerine benzerdir. Küçük kız bu kayıplarının ardından olgun insanların üstlendikleri sorumlulukları cesaretle yüklenmiştir. Sefil bir toplumda Goebbels gibilerin varlığına rağmen kötülüklere rağmen mücadelesine devam etmektedir. Ne kadar sefil bir toplumda yaşarsa yaşasın ailesine sadık, yalnız bir Amerikalı askere şefkat gösterebilen üst düzey bir kişiliğe sahip olan genç kız, anlamlı bir hayat yaşayabilen, yozlaşmış bir dünyada hayatı sevebilen biridir. Esmé'nin ergen bir kız ile olgun bir kadın arasındaki gidip gelmeleri öyküde de vurgulanır. Kimi zaman şatafatlı ve kibirlidir. Kelimeleri yanlış kullanır. Öte yandan masum, naif bir yanı da vardır. Başçavuş'tan yoksunlukla ilgili bir öykü yazmasını isterken sebep olarak bu konunun "aşırı derecede" ilgisini çekmesi olduğunu açıklar. Ancak bunu söylerken çok rahattır. Kızın konuşmalarındaki bu sözel taşkınlık okuyucunun eğlenmesine neden olur. Esmé'nin X ile tanıştıkları tarihi saatine kadar belirtmesi ("30 Nisan 1944 3:45 ile 4:15 arası"), kaç gün önce olduğunu hesaplaması ("38 gün") çocukçadır. Öte yandan kız birlikte oldukları kısıtlı zamanda X'in bir saati olup olmadığını da kontrol etmiştir. Esmé ve X'in dinlenme salonundaki konuşmaları içsel ruh halleriyle ilgili ipucu vermez. İkisi de acılarının önüne maske takmış gibidirler. Kırılganlıkları ve güvensizlikleri gizlenmiştir. X derin depresyonuna rağmen diyalogları boyunca gülümser. Esmé'nin tırnakları yenmiştir ama konuşma boyunca saçlarını düzgün tutmak için çaba harcar. Kız cümlelerinin kendini daha büyük ve olgun göstermesi için uğraşır. Adamın konuşması ise iğneleme ile içtenlik arasında gidip gelir. Bu konuşmanın sonunda okuyucu X'in büyük bir duygusal açlık içinde olduğunu, Esmé'nin ise çocukluk ile yetişkinlik arasında sıkışıp kaldığını anlar.

İkinci bölüm

de Başçavuş saati paketinden çıkardığında, saatin durmuş olduğu ve yolda camının kırıldığı anlaşılır. Saatin bu durumu ile askerin ruh hali arasında benzerlik vardır. X'in saati bir süre inceledikten sonra uykusunun gelmesinin sebebi Esmé'nin mektupta bahsettikleri ya da kurduğu cümleler değil; bu mektupla kızın kendisine gösterdiği savaş boyunca çok ihtiyaç duyduğu sevgiyi hissetmesidir. Sevginin yoksunluğunu yendiğini gören X iç huzuruna kavuşur. Birçok klasik Amerikan hikayesinin sonunda kahraman eser boyunca yaşadıklarından aldığı dersleri ve kazandığı tecrübeleri uygulayabileceği bir noktaya ulaşır. "Esmé İçin"de ise kahraman kendini geri kazanır. "Esmé İçin"de bireyin içindeki yoksunluğu konu eden Salinger, bu hikayeden bir sene sonra yayımlanan Çavdar Tarlasında Çocuklar'da ise toplumdaki "yoksunluğu" anlatır. Yazarın bu iki eserinden daha önce, 31 Ocak 1948'de The New Yorker dergisinde basılan bir diğer öyküsü "Muz Balığı İçin Mükemmel Bir Gün"de ise, konuşkan kız çocuğu Sybil öykünün kahramanı olan Seymour Glass'ın intiharını önleyemez ama en azından adamın yetişkinlerin kirlettiği dünyasını aydınlatmayı başarır. Esmé, Phoebe ve Sybil birbirine çok benzeyen çocuklardır. Öte yandan hem Başçavuş X hem de Holden Caulfield intihar eden Seymour'ın ruhani torunları kabul edilir. Seymour Glass'ın kız kardeşi Boo Boo, Lionel isminde dört yaşında bir oğlu olan olgun bir kadındır. Amerikalı Boo Boo'da tıpkı İngiliz Esmé gibi iyi olana ulaşmak için mücadele eder. Salinger'ın savaş günlerinde Avrupa'da yazdığı öykülerden biri olan "Fransa'da Bir Çocuk"ta Babe Gladwaller bir siperde saklanırken bir yandan da kız kardeşi Mattie'den gelen sevgi dolu mektubu okur. Yazarın bu çalışmasında tıpkı Esmé'nin Başçavuş X'e mektubu sonrasında olduğu gibi kardeşiyle kurduğu bu iletişim Babe'i rahatlatır ve adam rahat bir uykuya dalar. Salinger, Glass Ailesi'ni anlattığı öykülerinde de kahramanın rahatlayarak uyuyakalmasını sorunun çözüldüğünün işareti olarak kullanır. Derginin okurları öyküyü çok sevdiler. 20 Nisan 1950'de, Salinger, New Yorker editörlerinden Gus Lobrano'ya büyük bir şaşkınlıkla "Esmé İçin" için o güne kadar yayımlanmış tüm hikayelerinden daha fazla mektup aldığını açıkladı. Dokuz Öykü'nün yayımlanmasının ardından, Charles Poore The New York Times'ta 9 Nisan 1953'te basılan makalesinde "Esmé İçin"in İkinci Dünya Savaşı'nın ortaya çıkardığı "en iyi" öykü olduğunu yazdı. George Steiner da Poore'la benzer şekilde harikulade biçimde ilerleyen eserin savaşın ortaya çıkardığı en güzel hikaye olduğunu söyledi. Ihab Hassan, eserin "Sarsak Dayı Connecticut'ta" ve "Teknede"yle birlikte Salinger'ın kariyerinin ikinci bölümünde yazdığı en iyi öykü olduğunu açıkladı. John Antico öykünün "savaşın yarattığı yoksunluk dolayısıyla depresyona giren bir başçavuşu on üç yaşında bir kızın sevgisinin kurtarması" olarak yorumlanmasına karşı çıktı. Antico'ya göre Salinger'ın bu çalışması tipik duygusal savaş öykülerinin bir parodisiydi ve Başçavuş X'i sevginin gücü değil sahip olduğu espri anlayışı kurtarmıştı. John Hermann ise eserin kilit kişisinin Esmé değil, erkek kardeşi Charles olduğunu iddia etti. Hermann'a göre Charles'ın bilmecesindeki bir duvarın diğerine "köşede buluşalım" demesi X ile dünya arasındaki bağı ifade ediyordu. X'in huzuruna kavuşmasını Esmé'nin satırları değil, Charles'ın mektubun sonuna eklediği not sağlamıştı. Ayrıca sayı saymayı, hesap yapmayı ve saatin kaç olduğunu bilmeyen Charles ablasına göre daha masumdu. Mike Tierce'a göre ise Başçavuş X'i bunalımından kurtaran hem Esmé hem de Charles'tı. Esmé gerçekçiliği, maddeciliği ve bilimi temsil ederken Charles duygusal içtenliğin simgesiydi ve X'in düzelmek için her iki kardeşe de ihtiyacı vardı. "Esmé İçin" ilk kez yayımlandığında, Salinger'ın bu çalışmasını savaşta yaşadığı kötü tecrübelerine dayanarak yazdığı düşünüldü. Etkileri Laurence Olivier, Salinger'ın İngiltere'deki yayıncısı Jamie Hamilton aracılığıyla "Esmé İçin - Sevgi ve Yoksunlukl"nın BBC'de radyo tiyatrosunu yapmak için yazardan izin istedi. Oyuncu, daha önceleri Charles Dickens, Joseph Conrad, Robert Louis Stevenson, Herman Melville gibi yazarların klasik romanlarını radyoya uyarlamıştı. Salinger, Olivier'nin o güne kadar eserini radyo oyununa çevirmek istediği tek çağdaş yazardı. ismiyle filme çekilmişti. Salinger bu hikayesinde anlattığı masumluğu kaybetme temasının, filmde bekareti kaybetme şeklinde gösterilmesine çok sinirlenmiş, bir daha eserlerinin haklarını sinema ve televizyon dünyasına satmama kararı almıştı.

Bu konuda henüz görüş yok.
Görüş/mesaj gerekli.
Markdown kullanılabilir.

Dokuz Öykü
6 yıl önce

Sarsak Dayı Eskimolarla Savaştan Hemen Önce Gülen Adam Teknede Esmé İçin - Sevgi ve Yoksunlukla Yeşil Gözlüm, Al Dudaklım De Daumier-Smith'in Mavi Dönemi Teddy...

Alacakaranlık Bulvarı
6 yıl önce

Salinger'ın Esmé İçin - Sevgi ve Yoksunlukla (İng. For Esmé – with Love and Squalor) öyküsünden esinlenerek verilmiştir. Esmé'nin kocası Jerome'un adı ise...

With Love and Squalor
6 yıl önce

Amerikalı yazar J. D. Salinger'ın öyküsü For Esmé - With Love and Squalor'dan (Türkçesi: Esmé İçin - Sevgi ve Yoksunlukla) gelir. Vinyl baskısındaki iki şarkı...

Bovling Toplarıyla Dolu Okyanus
6 yıl önce

aralarında Çavdar Tarlasında Çocuklar'daki Phoebe ve Esmé İçin - Sevgi ve Yoksunlukla'daki Esmé'nin bulunduğu Salinger'ın bilge çocuklarının ilkidir....

Yabancı (öykü)
6 yıl önce

Gladwaller ve Vincent Caulfield'ı anlatır. Fransa'da Bir Çocuk'la benzer mesajlar veren Yabancı'nın Esmé İçin - Sevgi ve Yoksunlukla'nin öncü öyküsü...

J. D. Salinger
6 yıl önce

Örneğin Esmé İçin - Sevgi ve Yoksunlukla öyküsü sarsıntı geçiren bir asker tarafından anlatılmaktaydı. Salinger ordudayken de yazmaya devam etti ve Collier's...

Jerome David Salinger, 1919, 1951, 1953, 1959, 1961, 1963, 1965, 1 Ocak, 2000, ABD
Erkeğin Vedası
7 yıl önce

Daytona Beach'teki Sheraton Oteli'nde kalırken tamamladı. Öykü kayıp olduğu için konusu bilinmemektedir. Ancak bazı araştırmacılar Erkek Vedası'nın Salinger'ın...

Doğumgünü Çocuğu
6 yıl önce

yazmıştı. Doğumgünü Çocuğu'nun kahramanları Ray ve kız arkadaşı Ethel'dır. Ethel, yirminci doğumgününü kutlamak için hastanedeki Ray'i ziyarete gelir. İkilinin...