Erol Büyükburç
Kısaca: Erol Büyükburç Türkiye’nin gerçek anlamda ilk pop starı olan, Türk popunun Elvis Presley’i olarak bir döneme damgasını vuran ve ilginç kıyafetleriyle akıllardan çıkmayan Erol Büyükburç, 1936 yılında Adana'da dünyaya geldi. Babasının bir Fransız şirketinde çalışmasından dolayı çocukluğunun önemli bir bölümünü Halep’te geçirmek zorunda kaldı. ...devamı ☟
İsmet Sıral sonrasında askere giden sanatçı, Urfa Orduevi’nde şarkı söylerken Leyla Sayar’la tanıştı ve askerlik dönüşünde Leyla Sayar’ın desteği ile İstanbul’un klüp çevrelerinde ismini duyurmaya başladı. Kendi adına kurduğu ilk orkestrası Erol Büyükburç Vokal Grubu ile Four Lads, Platters tarzı vokal müziğinin ve doo-wop’ın Türkiye’deki öncü uygulayıcısı oldu.
Büyükburç, zamanında sahipliği konusunda tartışmalara neden olsa da ilk kez tango ve foxtrot harici batı popu tarzında bir beste ile gündeme yerleşti: “Little Lucy”. Odeon tarafından 1961 yılında 78’lik plak olarak basılan bu şarkıyı “Kiss Me”, “Lover’s Wish”, “Memories” adlı besteler takip etti. Bu dönemde yanında Rüştü Kurtuluş, Nüceyim Fener, Kadri Ünalan, Nejat Alpay, Altan İrtel’den oluşan bir kadro bulunmaktadır.
1962 yılında Kadri Ünalan’ın Başar Tamer ve Gönül Turgut solistliğinde kendi orkestrasını kurması üzerine Erol Büyükburç, Şerif Yüzbaşıoğlu Orkestrası ile Hilton gibi lüks mekanlarda çalıştığı bir başka dönem yaşadı. 1963 yılında Robert Koleji’nde düzenlenen Boğaziçi Müzik Festivali’nde “En iyi Şarkıcı” ve “En İyi Şarkı” ödüllerini kazandı ve bu yarışmada Şerif Yüzbaşıoğlu Orkestrası eşliğinde “Adieu Mon Pays” şarkısını seslendirdi. 1964 yılında Erol Büyükburç’un Şerif Yüzbaşıoğlu’ndan ayrılmasının ertesinde kurduğu ilk grupta piyanoda Necdet Karar, basta Çarli, elektro gitarda Cüret Işıközlü'nün bulunduğu bir kadro ile çalıştı. Aynı yıl Belgrad’ta yapılan Balkan Melodileri Festivali’nde Milli Orkestra ile sahne aldıktan sonra orkestrası yepyeni bir şekil aldı. Yeni orkestrasıyla Erol Büyükburç'un folk düzenlemeleri ve giderek kendi bestelerini öne çıkararak ikinci çıkışın eşiğine yaklaşıyordu.
2 Eylül 1964 tarihinde düzenlenen I. Balkan Festivali’nde ilk kez ülkemizden bir milli orkestra oluşturuldu. Yarışmanın solistleri Erol Büyükburç, Tülay German ve Tanju Okan'dan oluşuyordu. Büyükburç'un repertuvarı, Kara Tren, Kapı Önünde Durdum, Kara Kaş Gözlerin Elmas, Tamo Tamero ve Little Lucy'den oluşuyordu. Bu yarışmada en iyi şarkıcı seçilen Büyükburç, 1965 yılında yeniden Boğaziçi Müzik Festivalinde “En İyi Şarkıcı” ve “En İyi Orkestra” ödüllerini kazandı. Bu yarışmada “Altın Tasta Üzüm Var” adlı bir kantonun popüler batı müziği izdüşümünde yeniden üretimi niteliğindeki bir bestesini seslendirdi. 1965 yılında ikinci defa Balkan Halk Şarkıları yarışmasına katılan milli orkestranın o yılki vokalistleri Ayla Dikmen, Başar Tamer ve Erol Büyükburç şeklindeydi. O yıl Burgaz’da yapılan Balkan Melodileri Festivali’nde birinciliğini sürdüren Milli Orkestra şu şarkıları sunmuştu: Erol Büyükburç'un söylediği Adanalı, Halimem, Granada, Sinner Man ve Rock’n’Roll Music; Ayla Dikmen'in söylediği Niksarın Fidanları, El Porompompo, Fongetto Mani, El Besso, Ho Capito, Che Tiamo, Başar Tamer'in söylediği Eminem, Çarşıya Kiraz Geldi, Oy Farfara...
1965 yılında Yurdaer Doğulu’nun kendi orkestrasını kurması üzerine Erol Büyükburç, bir sonraki yıl içerisinde Star Plak’tan Pathé şirketine transfer oldu ve plaklarıyla devleştiği bir döneme girdi. Dönemin bir iki değişiklikle sürekli Büyükburç kadrosu ise gitarda Cenk Taşkan, basta Berç Kürkçü, bateride Altan Severcan, pianoda İrfan Esentaş, klarnet ve saksofonda ise Önder Bali’den oluşuyordu. Bu kadroyla Zeynebim, Kızılcıklar, Altın Tasta Üzüm Var gibi hit olmuş pek çok şarkısını Pathé’ye plak olarak hazırlamış, “Uçun Kuşlar” ve “Pınar-Fadime” gibi şarkılarda hem elektro hem de akustik bağlamaya müziği içerisinde partisyon vermişti.
Aynı zamanda her anlamda yerli ilk Türk pop şarkısı olan Ağlarım’ı piyasaya süren sanatçı, Türk müziği’nin swing formunda yeniden üretimini bu plakla denemişti. 1968 yılında “Altın Şarkılar”, 1969 yılında ise “Yasemin” plaklarını yaptı. Kırık Kalp, Yasemin, Gözlerime İyice Bak, Gel Gir Koluma gibi popüler müziğimizin ilk hit şarkılarını Ümit Eroğlu düzenlemeleri ile yaptı. 1969 sonlarına doğru Pathe’den ayrılan Büyükburç, 1966 yılında yaptığı ilk filminden bu yana birlikte çalıştığı Hulki Saner’in şirketi Saner Plak’a geçti. Tatavla adı verilen bu tarzda, Fıstık Gibi, Şiir Gibi Kızdı O, Berduş, Mürüvvet, Aldandım, Bir Başkasını Sevemem Sevemem adlı şarkılarını plak yaptı. 1971 yılında “Feryat” adlı plağını yaptı. Yalan Gözler ve Yasemin gibi plaklarda kız vokal grubunu deneyen Erol Büyükburç, bu kez erkek vokalini kullanarak bu çizgi dışı plağını yaptı.
Dinleyici profili 1969-71 arasında tamamen değişmiş olan Büyükburç’un bu plağı malum dönemde yaşanan boyutta bir satış tutarını yakalayamadı. Sonrasında Esin Engin düzenlemeleri ile arada “Turist Ömer Boğa Güreşçisi” (1972) filminde söylediği “Manolya”nın da bulunduğu bir grup plak yaptı. Büyükburç bu dönemde Bağlamamım Telleri ve Gözler şarkılarının da içerisinde bulunduğu “Burcu Burcu” adlı plağı da hazırlayarak Anadolu Pop tarzında da varlığını hissettirmeye başladı. Öte yandan Anadolu Rock’ın en hızlı zamanı yaşanmakta ve Büyükburç, kurucularından biri olduğu bir türün yabancısı gibi algılanmaktadır. Özellikle “Berduş”, “Kırık Kalp” gibi plakların ardından yapılan “Hekimoğlu”, “Dadaş” gibi plaklar furyadan yararlanan herhangi bir şarkıcının plakları ile aynı muameleyi görmekteydi.
Tüm olumsuzluklara rağmen, Anadolu Rock söyleyen Büyükburç’un arkasında artık bir orkestra değil, grup formatında bir oluşum vardı. Tıpkı Cem Karaca & Kardaşlar, Barış Manço & Kurtalan Ekspres gibi onun da ismi Erol Büyükburç ve Elçiler’di. Büyükburç, bu kadro ile 1972 yılında Londra Palladium Konser Salonu’nda pembe incili kaftanı ile sahne aldı. Aynı yıl Mam şirketiyle anlaşma yaptı ve şirketin şarkı yazarı Les Reed’den İngiltere’de yapacağı plak için repertuar aldı. Ancak 1973 yılında çıkan petrol krizi nedeniyle İngiltere projesinin devamı gelmedi.
Büyükburç’un son Elçiler plağı ise Takvimdeki Günler’dir. Bora Ayanoğlu’nun müzik piyasasının can simidi niteliğinde olduğu bir dönemde “Takvimdeki Günler” ve hemen akabinde Süheyl Denizci eşliğinde doldurduğu “Zambaklar Açarken” plaklarını yaptı. Bu plakların yapıldığı dönemde ise Efsaneler adını verdiği yeni grubunu kurdu. Ancak grubun tam anlamıyla müziksel bütünlüğe ulaşamaması, kullanılan enstrümanların yetersizliklerinden dolayı plaklarda İstanbul Gelişim Orkestrası ile çalışmaya başladı.
Aynı dönemde müzik piyasasında henüz yeni olan Çiğdem Talu ile 1973 sonlarına doğru işbirliğine yönelen Büyükburç, Çiğdem Talu ile Diskotür şirketine “Elele-Dudaklarımda Şarkısın” plağını yaptı. Hemen akabinde Gençlik Şarkısı (Bilinen adı ile Haydi Gençlik Hop Hop Hop) plağı ile eski günlere dönmeye namzet bir Erol Büyükburç portresi çizdi sanatçı. İlk Kadrosunda Cihat Günaydın (Mavi Işıklar) gibi usta bir gitaristin bulunduğu Efsaneler, 1975 sonlarında Çetin Çiftçi, İrfan Avcı, Selçuk Ünver, Cavit İlgün, Sacit Aydın, Nusret Baran gibi isimler eşliğinde “Allahı’m Beni De Gör” plağını çıkarttılar.
Bulunabilme olasılığının nispeten düşük olması ve HEY listelerinde ilk 20 içerisinde yer almamasından yola çıkılarak Büyükburç’un son 45’liğinin fazla bir satış yakalayamadığını söyleyebiliriz. Söz konusu plağın ardından 1977 yılına kadar Erol Büyükburç “Kader Rüzgarı”, “Ah Bu Sevda” filmlerini yaptı. Bu filmlerden ikincisi ile aynı adı taşıyan şarkısı Almanya Minareci Firması çıkışlı kasetlerde yer aldı.
1977 yılında “Hop Dedik” adlı albümünü tamamen Efsaneler eşliğinde hazırladı. Sanatının doruğunda olduğu bir dönemde “Efsaneler” grubu dağıldı. Efsaneler’in hemen ertesinde 1977 yaz sonunda doğan kızı Evren’in ismini verdiği “Evren” grubunu kurdu sanatçı. Akabinde Edessa bünyesine girerek 1978 yılında “İşte Özüm İşte Sözüm” adlı albümün çalışmalarına başlandı ve bu albüm, çeşitli nedenlerle ancak 1983 yılında yayınlanabildi. 1978-79 yılı arasında Evren grubu farklı bir format içerisine girdi ve Nejat Yavaşoğulları’nın da dahil olduğu farklı bir kadroyla yalnızca TRT’de yayınlanmış olan Jezabel, İstanbul Not Constantinapole, Aşk Dediğin Bu Muydu, Dur Dur Gitme Gibi kayıtlar yapıldı. 1979-1980 yıllarında eşi Emel Büyükburç için hazırladığı Çapraz Show’a mesaisini ayırırken, bir yandan da “Müzikte Ekolleşmeye Doğru” adlı kitabını hazırladı Erol Büyükburç. 1982 yılında Bip plaktan çıkan “Dünya Durdukça” adlı albümü bu kitabın seslendirilmiş biçimi gibidir.
Büyükburç’un bu plağı istenilen satış rakamına ulaşamasa da 1977 yılından o zamana kadar albüm yapmamış olan bir müzisyenin 80’lerin kuşağı tarafından da tanınmasını sağlaması açısından da kilit bir rol üstlendi. Ancak bu tanınma durumu 1985 yılının Gençlik Yılı ilan edilmesi vesilesiyle TRT için hazırladığı Gençlik Şarkıları başlıklı çalışmada her ne kadar “Biz Değil Miyiz?” gibi bir TRT hiti çıkarsa da onun giderek belirli gün ve haftalar şarkıcısı olarak kemikleşmiş bir duruşun simgesi olmasını engelleyemedi. Büyükburç, 1992 yılına kadar futbol takımı şarkıları, illere yönelik şarkılar, çocuk şarkıları, belli vakıflara yönelik hazırlanmış marşlar, kendi hazırladığı kukla karakterleri ve kukla oyunları için hazırladığı şarkıların ağırlıklı olduğu bir üretim sürecine girdi.
1992 yılında “Aman Kızlar” albümünü Metin Özülkü ile birlikte yaptı sanatçı. Türk Pop müziği garabetinin yeni patladığı dönemde ortama ayak uydurmaya çalışan bu albüm, onu görselliği ile bir kimliği ifade etmekle birlikte, müziksel duruşu tahmin bile edilemeyen bir şarkıcı eskisi konumuna oturdu. Bu konum 90’ların ikinci yarısında Hüner Coşkuner ile birlikte yaptığı albüm ile daha da pekişti. Eski müziksel materyallerin tüketime uygun biçimde yeniden şekillendirildikleri “nostalji” çağında ise genele uyum sağladı ve “Bir Ömrün İmzası” albümünde eski parçalarını yeniden seslendirdi.
Sadece kıyafet ve tavırlarıyla Elvis Presley tarzının temsilcisi olmakla yetinmeyen Erol Büyükburç, ilk Türk pop müziği bestecisi, ilk türkü düzenlemecisi, ilk turneye çıkan popçu sıfatlarından başka; cazdan türküye, alaturkadan rock'a uzanan birçok tarzı deneyerek yeni bir miladın başlamasına da vesile oldu. Sanatçının müzikle paylaştığı 48 yıl içinde 8 taş plak, 65 tane 45'lik plak, 4 long-play, 12 kaset, 700'ün üzerinde beste ve 2000'in üzerinde ödülü bulunuyor.
Emel Büyükburç
7 yıl önceEmel Büyükburç (1952, İstanbul - 22 Eylül 2001, İstanbul), Türk şarkıcı ve oyuncu. Sanatçı Erol Büyükburç'un kısa süre evlilik yaptığı Ayla Tayman'dan...
Bitmeyen Azap
7 yıl önceBitmeyen Azap, yönetmenliğini Oğuz Gözen'in yaptığı, başrolleri Erol Büyükburç, Funda Gürkan, Nevin Ekin, Cemal Orman ve Hasan Yıldız tarafından paylaşılan...
Ajlan Büyükburç
3 yıl önceAjlan Büyükburç, (d. 13 Kasım 1970, İstanbul - ö. 22 Temmuz 1999, Muğla), Türk şarkıcı. Ajlan Büyükburç, Erol Büyükburç ile Türkan Türker'in birlikteliği...
Sima Sarıkaya
7 yıl önceezgilerine eşlik ederek başladı. Henüz lise öğrencisiyken Rıza Silahlıpoda, Erol Büyükburç gibi müziğin tanınmış isimlerinin, jürisinde yer aldığı "Gülhane Etkinlikleri"...
Ajdar
3 yıl önceve besteci. "Çikita Muz" adlı şarkısı, klibiyle gündeme gelmiştir. Erol Büyükburç bu şarkının fikrini kendisinin verdiğini söylemiştir. Şarkılarıyla çeşitli...
Ajdar Anık, Trakya Üniversitesi, Makine Mühendisliği, 2006, 2005, 1973, Mardin, 10 Åubat, PopstarMetin Özülkü
3 yıl önceCelalettin Metin Özülkü, (d. 15 Temmuz 1962, Mersin) Türk müzisyen. Erol Büyükburç ve Edip Akbayram orkestralarında enstrüman çaldı. Yedi yüzün üzerinde...
Şarkı Söylemek Lazım (1. Sezon)
3 yıl önceTopal-İlhan Şeşen olmuştur. Behzat Uygur Zeynep Tokuş Olcayto Ahmet Tuğsuz Erol Büyükburç Fuat Güner İnci Çayırlı Oray Eğin Eyşan Özhim Emel Şenocak (İnci Çayırlı'nın...
Esin Engin
3 yıl önceSezen Aksu, Erol Evgin, Zerrin Özer, Nükhet Duru, Nilüfer, İlhan İrem, Tanju Okan, Hümeyra, Tülay Özer, Esmeray, Ayla Algan, Erol Büyükburç, Ömür Göksel...
Esin Engin, 17 Mayıs, 1945, 1968, 1972, 1973, 1974, 1978, 1980, 1984, 1986