Bazı şiirleri Erzurumlu Emrah’a mal edilmektedir. Aslında, Erzurumlu Emrah’a nisbetle daha az tahsil görmüş ve halkla haşır neşir olmuştur. O’nu Erzurumlu Emrah’tan ayıran diğer bir hususiyet dilidir. Dil bakımından Ercişli Emrah, Erzurumlu Emrah gibi divan şiirinin diline yakın bir dil kullanmaz. Bu bakımdan sadelik ve açıklık gösterdiği gibi halk deyiş ve duyuşuna daha fazla yer verir. Doğum ve ölüm tarihleriyle, nerede öldüğü belli değildir.
XVII.yy’ın ilk yarısında yaşadığı sanılan Ercişli Emrah, Erciş kalesine bağlı bir Karakoyunlu köyü olan Ergans’ta doğmuştur. Erciş kalesinin başı Miroğlu’nun sazcısı Âşık Ahmet’in oğludur.
Genç yaşta Miroğlu’nun kızı Selvihan’a aşık olarak sevgilisinin ardından İran ve Azerbaycan’ın batı kesimlerini gezmiş, gördüklerini duru bir Türkçeyle anlatmıştır.
Bugün ben bir güzel gördüm
Bakar cennet sarayından
Kamaştı gözümün nuru
Onun hüsnü cemalinden
Salındı bahçeye girdi
Çiçekler selama durdu
Mor menekşe boyun burdu
Gül kızardı hicabından
Bahçenin kapısın açtım
Sanırsın cennete düştüm
Yar ile tenha konuştum
Bir gül aldım yanağından
Bahçenin kapısı güldür
Yanında öten bülbüldür
Sefil Emrah kötü kuldur
Bağışla geç günahından