Emosyonel Yoksunluk
Kısaca: Bir çocuğun, normal emosyonel ve entellektüel gelişimi için, kendisini yetiştiren rolündeki bir yahut daha fazla yetişkinle olumlu ve sürekli bir ilişki kurması gerekir. Bunun bir gerçek olmasına rağmen, bugünkü toplumda birçok çocuk için bu basit ihtiyacın karşılanamaması da üzücü bir gerçektir.Hayatın ilk altı ayı içinde, çocuğun ihtiyaçları öncelikle fizikseldir ve annesinin sesini ayırmaya başlar. ...devamı ☟
Hayatın ilk altı ayı içinde, çocuğun ihtiyaçları öncelikle fizikseldir ve annesinin sesini ayırmaya başlar.İkinci altı ay içinde ise, artık annesini tamamen tanır ve bu dönemden aşağı yukarı 5 yaşına kadar ,emosyonel yoksunluğa karşı özellikle hassastır. Emosyonel yoksunluk ve anne babadan ayrılma farklıdır. Çocuğun annesinden kısa bir süre için ayrılması ve tanıdığı başka bir akrabasının bakımında kalması, onda emosyonel yoksunluk yaratmaz.Yoksunluğun kişilik üzerindeki olumsuz etkileri, travmatik yaşantının sıklığına ve süresine, sözkonusu yoksunluğun derecesine ve çocuğun mizacına bağlı olarak belirir.
Karakteristik olarak, bir çocuk kurumu ortamında büyüyen çocuk fevri, ilgileri dağınık ve sebatsızdır; ilgi ve maddi ödül peşinde koşar. Neşeli olabilir, ama früstrasyonu tolere edemez ve entellektüel gelişim bakımından oldukça geridir. Bu akıl geriliği, muhtemelen yalnızca olumsuz bir genetik kalıtımın değil, aynı zamanda ortamsal stimülasyon eksikliğinin de bir sonucudur.
Emosyonel yoksunluk, kurumlarda büyüyen çocuklar kadar, "aile" çocuklarında, özellikle büyük ailelerde veya annelerin depressif yahut yetersiz olmaları nedeniyle çocuklarına yetersiz bir emosyonel ilgi gösterdikleri ailelerde de olur.
Bu konuda henüz görüş yok.