Biyografisi
Ed Gein dört kişilik bir ailede büyür: alkolik bir baba, dominant ve aşırı dindar bir anne ve abisi Henry. Annesinin kendisine olan etkisi çok büyüktür. Babası ve abisinden sonra, 1945`te annesi de vefat ettiğinde, Ed dünyada tek başına kalır.Bu yalnızlık, insanların zaten garipsediği Gein`i, iyice deliliğe iter. Merhum annesini tekrar diriltebilmek için, anatomi bilimini incelemeye başlar ve mezarlıklardan çaldığı cesetler üzerinde öğrendiklerini uygulamaya koyulur. Kendisini özellikle büyüleyen, kadın vücududur.
Annesini diriltmeyi başaramadığını anlayınca, annesinin cesedenin derisini yüzmeye karar verir ve arada sırada bu deriyi (annesinin eski elbiseleriyle birlikte) elbise niyetine giyer.
Hayatı boyunca cinsel ilişkide bulunmamış olan Gein, kadınlara karşı hissetiği karmaşık duyguları pek anlayamaz ve bir kadın olma isteği geliştirir. İlk başlarda kendi kendini hadim etmeyi düşünen Gein, göğüsleri ve vajinası olan bir kadın derisinin kendisini yeterince kadınsı gösterdiğine inanarak, bu düşüncesinden vazgeçer. Kadın vücutlarına duyduğu isteği gitgide daha da büyüyen Gein, bir süre sonra sadece mezarlardan ceset çıkarmakla kalmaz, 1954 yılından itibaren cinayet işlemeye de başlar ve kurbanlarını genellikle annesinin öldüğü yaştan seçer.
Deri işlemesinde gün geçtikçe daha da hamaratlaşan Gein, bir süre sonra meme uçlarından kemer, kafatasından bardak ve diğer süs eşyaları yapmaya koyulur.
İkinci cinayetinden sonra kasabanın sheriffi Ed Gein`in izini bulur ve tutuklar. Evde arama yapan polis, birçok kadavra, insan dudaklarından yapılmış kolyeler, tabaklanmış vajinalar ve diğer garip nesnelerle karşılaşır ve Gein`in ikiden çok daha fazla cinayet işlemiş olması gerektiğini anlar, ama bunun için yeterince delil bulamaz. Gein, nekrofili ve kanibalizm gibi suçlamaları şiddetle inkar eder: kendisine göre cinayetleri sadece evini süslemek için işlemiştir.
Deli raporu sayesinde hapse konulmayan Gein, geri kalan hayatını ıslahevlerinde geçirir ve 1984 yılında 77 yaşında kalp yetmezliğinden vefat eder.