Osmanlı döneminde Fenn-i saydalani veya fenn-i ispençiyari denilmekteydi. Müslümanlar, ilk resmi eczaneleri daha 708`de, el-Mansur`un hükümdarlığı zamanında kurdular. 9. yüzyıldan itibaren, askeri sağlık işlerine ait olanları da dahil bütün eczaneler, resmi denetlemeye tabi tutuluyorlardı. Nasıl doktorların bir şefi varsa, her şehirde yeni eczacıları imtihan eden ve onlara lisans veren, eczacıların da bir şefi vardı. Bu eczaneler, bizzat sağlık zabıtası memurları tarafından muntazam şekilde denetlenirlerdi.
Modern eczaneleri eczacılık fakülterinden mezun olarak eczacı unvanı almış kişiler açabilir. Eczanelerin ruhsatları sağlık müdürlüğü ve sağlık bakanlığı`nın sorumluluğu altındadır. Bir eczanenin kullanım alanı 35 metrekareden küçük olamaz. Zemini yanmaz ve temizlemesi kolay bir madde ile kaplanması gerekir. Her hangi bir ilçede 2 veya daha fazla eczane varsa nöbet düzenlenir. Nöbet listeleri eczacı odaları tarafından düzenlenir. Eczaneler ilaçların satılmasına ruhsat verilen dükkanlardır. Eczanelerde eczacılara yardım eden kişilere eczacı kalfası denir. Eczaneler özel ve kamu kurumları (Bağ-Kur, SSK, Emekli Sandığı) ile özel anlaşmalar yaparak bu kurumlara bağlı olanların ilaçlara ulaşmasını sağlarlar.