Ebül'l-Hasan-I Harkani

Kısaca: Ebül'l-Hasan-ı Harkani evliyanın büyüklerinden. İnsanları Hakk’a davet eden ve kendilerine Silsile-i aliyye adı verilen büyük alim ve velilerin altıncısıdır. İsmi Ali bin Cafer, künyesi Ebü’l-Hasan’dır. Harkani diye de Ünlü olmuştur. İran’ın Horasan bölgesindeki Bistam’ın bir kasabası olan Harkan’da doğdu. 1034 (H.425) senesinde Harkan’da vefat etti. Büyük İslam alimi Bayezid-i Bistami’nin ruhaniyetinden istifade eden Ebü’l-Hasan-ı Harkani on iki sene Harkan’dan Bistam’a hocasının kabr ...devamı ☟

Ebül'l-Hasan-ı Harkani evliyanın büyüklerinden. İnsanları Hakk’a davet eden ve kendilerine Silsile-i aliyye adı verilen büyük alim ve velilerin altıncısıdır. İsmi Ali bin Cafer, künyesi Ebü’l-Hasan’dır. Harkani diye de Ünlü olmuştur. İran’ın Horasan bölgesindeki Bistam’ın bir kasabası olan Harkan’da doğdu. 1034 (H.425) senesinde Harkan’da vefat etti.

Büyük İslam alimi Bayezid-i Bistami’nin ruhaniyetinden istifade eden Ebü’l-Hasan-ı Harkani on iki sene Harkan’dan Bistam’a hocasının kabrini ziyaret için gitti. Her ziyaret yolculuğunda Kur’an-ı kerimi bir defa hatmederdi. Her defasında, ziyaret ile ilgili vazifelerini yaptıktan sonra; “Ya Rabbi! Hocam Bayezid’e ihsan ettiğin sana ait ilimlerden, büyüklüğünün hakkı için, Ebü’l-Hasan kuluna da ihsan eyle.” diye yalvarırdı. Geri dönerken, hiçbir zaman Bayezid’in türbesine arkasını dönmezdi.Yatsı ve sabah namazlarını türbede kılardı. On iki sene sonra, Allahü tealanın lütfuyla Bayezid’in ruhaniyetinden istifade edip olgunlaştı. Allahü tealayı tanıtan kalp ilimlerinde ve diğer ilimlerde talebe yetiştirmeye başladı. Pekçok talebesi vardı. Zamanın hükümdarı Sultan Mahmud-ı Gaznevi, onun sohbetinde bulundu. Ebü’l-Hasan-ı Harkani ona bir hırkasını hediye etti. Kerametleri, menkıbeleri ve veciz sözleri çoktur. Reşahat ve Tezkiret-ül-Evliya kitaplarında uzunca bahsedilmektedir.

Çok anlatılan kerametlerinden biri de şudur:

Yolların korkulu eşkıyalarla dolu olduğu bir zamanda yolculuğa çıkan talebeleri, nasıl hareket edelim diye sorduklarında; “Ebü’l-Hasan deyip beni hatırlayınız.” demişti. Yolda eşkıyalarla karşılaşınca; “Ya Allah...” dediler. Yalnız birisi, hocasını yardıma çağırdı. Diğerlerinin bütün mallarını aldıkları halde ona dokunmadılar. Beraberce Ebü’l-Hasan’ın huzuruna gelince, durumu anlatıp, sebebini sordular:” “O arkadaşınızı kurtaran Allahü tealadır. Günahkar ağızdan çıkan duayı cenab-ı Hak kabul etmez. Bunun için siz Allah’a yalvardığınız zaman duanız kabul olmadı. Bu arkadaşınız beni hatırlayıp imdat isteyince; “Ya Rabbi! Şu kulunu içinde bulunduğu beladan kurtar.” diye Rabbime dua ettim. Allahü teala duamı kabul ettiği için, arkadaşınız kurtuldu. Mesele bundan ibarettir.” buyurdu.

Ebü’l-Hasan-ı Harkani şöyle anlatır:

Annelerinin hizmetini gören iki kardeş vardı. Her gece sırayla kardeşlerinden biri annenin hizmetiyle uğraşır, diğeri Allahü tealaya ibadet ederdi. Bir akşam, Allahü tealaya ibadet eden kardeş, ibadetinden duyduğu haz sebebiyle çok memnun oldu ve kardeşine; “Annemin hizmetini bu gece de sen gör, ben yine ibadet edeyim.” dedi. Kardeşi kabul etti. İbadet ederken secdede uyuya kaldı. O anda rüyasında bir ses: “Kardeşini affettik, seni de onun hatırı için bağışladık.” deyince, genç; “Ben, Allahü tealaya ibadet ediyorum. Kardeşim ise anneme hizmet ediyor. Fakat beni, onun yaptığı amel yüzünden bağışlıyorsunuz.” dedi. Ses ona; “Evet, senin yaptığın ibadetlere bizim hiç ihtiyacımız yok. Fakat kardeşinin annene yaptığı hizmetlere, annenin ihtiyacı vardı.” dedi.

Ebü’l-Hasan-ı Harkani hazretleri buyurdular ki:

Nimetlerin en iyisi, çalışarak kazanılandır. Arkadaşların en iyisi, Allahü tealayı hatırlatandır. Kalplerin en nurlusu içinde mal sevgisi olmayandır.

Şu iki kişinin çıkardıkları fitneyi, şeytan bile çıkaramaz. Dünya hırsına sahib alim ve ilimden yoksun sufi.

Şayet bir mümini ziyaret edersen, hasıl olan sevabı, kabul edilmiş yüz hac sevabıyla değiştirmemen lazımdır. Çünkü bir mümini ziyaret için verilen sevap, fakirlere sadaka olarak verilen yüz bin altınınkinden daha fazladır. Bir mümin kardeşinizi ziyarete gittiğinizde, Allahü tealanın rahmetine kavuştuk diye itikad edin.

Bir mümin kardeşini sabahtan akşama kadar incitmeyen kimse, o gün akşama kadar Peygamber efendimiz sallallahü aleyhi ve sellemle yaşamış olur. Eğer bir mümin kardeşini incitirse, Allahü teala onun o günkü ibadetlerini kabul etmez.

Çok ağlayınız, az gülünüz, çok susunuz, az konuşunuz. Çok veriniz, az yiyiniz, çok uyanık olunuz, az uyuyunuz.

Ebü’l-Hasan-ı Harkani’nin Beşaretname ve Esrar-üs-Süluk adında iki eseri vardır. Bunlardan Esrar-üs-Süluk Türkçeye tercüme edilmiştir.

Kaynak: Rehber Ansiklopedisi

Bu konuda henüz görüş yok.
Görüş/mesaj gerekli.
Markdown kullanılabilir.