Ebu Talib

Kısaca: Ebu Talib Resul-i ekrem efendimizin amcası ve hazret-i Ali’nin babası. Peygamber efendimiz, sekiz yaşındayken dedesi Abdülmuttalib vefat edince, Ebu Talib’in yanında kaldı. Hicretten üç yıl önce, seksen yaşını geçmiş olarak vefat etti. Peygamber efendimizin dedesi Abdülmuttalib, henüz sekiz yaşındaki yetim olan Peygamber efendimizi himaye etmesi için oğlu Ebu Talib’e vasiyette bulundu. Peygamber efendimiz, dedesinin vefatından sonra amcası Ebu Talib’in yanında kaldı. Mekke’de Kureyş’in ...devamı ☟

Ebu Talib Resul-i ekrem efendimizin amcası ve hazret-i Ali’nin babası. Peygamber efendimiz, sekiz yaşındayken dedesi Abdülmuttalib vefat edince, Ebu Talib’in yanında kaldı. Hicretten üç yıl önce, seksen yaşını geçmiş olarak vefat etti.

Peygamber efendimizin dedesi Abdülmuttalib, henüz sekiz yaşındaki yetim olan Peygamber efendimizi himaye etmesi için oğlu Ebu Talib’e vasiyette bulundu. Peygamber efendimiz, dedesinin vefatından sonra amcası Ebu Talib’in yanında kaldı. Mekke’de Kureyş’in ileri gelenlerinden olan Ebu Talib, Peygamber efendimize büyük bir sevgi ve şefkat gösterdi. O’nu kendi çocuklarından çok sever, yanına almadan uyumaz, bir yere gitmez ve O, elini uzatmadan yemeğe başlamaz, önce O’nun başlamasını isterdi. Bazan da O’na ayrı sofra kurdururdu.

Sevgili Peygamberimiz on iki yaşlarındayken, Ebu Talib, Şam’a yapacağı bir ticaret seferine O’nu da götürdü. Ancak Busra yakınlarındaki bir manastırın rahibi olan Bahira, Resulullah efendimizin peygamberlik alametlerini görerek, Ebu Talib’e O’nu daha ileri götürmemesini söyledi. Ebu Talib de mallarını orada satarak geri döndü.

Ebu Talib, ömrü boyunca, Peygamber efendimizi yanından hiç ayırmadı. O’nu ölünceye kadar korudu. Sevgili Peygamberimiz hazret-i Hadice ile evlenmesinde mühim hizmetleri oldu.

Peygamber efendimiz insanları İslam dinine davet etmeye başladığı zaman, başta amcası Ebu Leheb olmak üzere bazı akrabaları O’na karşı çıktıkları halde, amcası Ebu Talib kabul etmemesine rağmen karşı çıkmadı. Hatta her türlü sıkıntılarında O’na yardımcı oldu. Resulullah efendimizi müşriklere karşı himayede bulundu. Müşriklerin her türlü öldürme tehditlerine karşı koydu. Muhasara (ambargo) edildikleri üç sene zarfında Müslümanlara yardım etti. Muhasaranın kaldırılmasında mühim rol oynadı. Muhasaradan sonra Ebu Talib hastalandı ve gün geçtikçe hastalığı fazlalaştı. Bu hastalığı sırasında müşriklerin (inanmayanların) ileri gelenleri toplanarak Ebu Talib’e gittiler ve dediler ki: “Senin büyüklüğüne inanıyor, üstünlüğünü kabul ediyoruz. Bu sebeple sana, asla muhalefet etmedik. Korkarız ki, sen öldükten sonra, Muhammed bizimle uğraşır, husumet aramızda devam eder. Bizi barıştır da birbirimizin dinine taarruz etmeyelim.” Ebu Talib, Peygamber efendimizi çağırtıp; “Kureyş’in bütün ileri gelenleri senden onların dinine karışmamanı rica ediyorlar. Bunu kabul edersen, senin emrinde çalışırlar ve sana yardımcı olurlar.” dedi.

alemlerin efendisi buyurdu ki: “Ey Amca! Ben onları, ancak bir kelimeye davet etmek istiyorum ki, o kelime ile bütün Araplar, onlara boyun eğerler. Arab olmayanlar da cizye öderler.” buyurdu. Kureyş eşrafına da; “Evet! Siz bana bir kelime söyleyiverseniz, onunla bütün Araplara hakim olursunuz, Arap olmayanlar da size boyun eğerler.” buyurdu.

Ebu Cehl; “Olur. Onu on misli olarak söyleriz. Ne imiş o kelime?” dedi. Resulullah efendimiz; “La ilahe illallah” derseniz ve Allahü tealadan başka tapmakta olduğunuz putları da kaldırıp atarsanız.” buyurunca, müşrikler hemen; “Sen bizden, bundan başka bir şey iste!..” dediler. Peygamber efendimiz; “Siz, güneşi getirip ellerime koyacak olsanız, ben sizden, bundan başkasını ister değilim.” buyurdu. Müşrikler; “Ya Muhammed! Çok acayip bir teklifte bulunuyorsun. Biz senin hatırına riayet etmek istiyoruz, sen bizim hatırımızı hoş etmiyorsun!” diyerek, kalkıp gittiler.

Onlar gidince, Ebu Talib, Peygamber efendimize; “Senin Kureyş’ten istediğin şey, gayet yerindeydi. Doğru söyledin.” dedi. Amcasının bu sözü, Resulullah efendimizi ümitlendirdi ve Ebu Talib’in imana geleceğini ümid ederek:

“Ey amca! Bir kere «La ilahe illallah.» de! Ta ki, kıyamet günü sana şefaat edeyim.” buyurdu.

Ebu Talib:

“Halkın, ölmekten korktu da onun için Müslüman oldu diyerek ayıplamalarından korkuyorum. Yoksa, senin hatırını hoş ederdim.” diyerek nefsine ağır geldiğini söyledi ve hastalığı git-gide ağırlaşıp vefat etti. Vefat ettiğinde seksen yaşını geçmiş bulunuyordu.

İbn-i Hacer-i Mekki hazretleri, En-Ni’met-ül-Kübra kitabında, Eyyüb Sabri Paşa Mir’at-ı Mekke kitabı 1096. sayfasında diriltilerek iman ettiğini yazmaktadır. Dört oğlu ve iki kızı vardı.

Kaynak: Rehber Ansiklopedisi

ebu talib

Osmanlıca ebu talib kelimelerinin Türkçe karşılığı.
(...-619) Peygamberimiz Hz. Muhammed'in (A.S.M.) amcasıdır. (Diyorsunuz ki: Amcası Ebu Tâlib'in imanı hakkında esahh nedir?Elcevap: Ehl-i Teşeyyu, imanına kail; Ehl-i Sünnet'in ekserisi, imanına kail değiller. Fakat benim kalbime gelen budur ki: Ebu Tâlib, Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm'ın risaletini değil; şahsını, zâtını gayet ciddi severdi. O'nun -o gayet ciddi- o şahsî şefkati ve muhabbeti, elbette zâyie gitmeyecektir. Evet, ciddi bir surette Cenab-ı Hakk'ın Habib-i Ekremini sevmiş ve himaye etmiş ve taraftarlık göstermiş olan Ebu Tâlib'in inkâra ve inada değil, belki hicab ve asabiyet-i kavmiye gibi hissiyata binaen, makbul bir iman getirmemesi üzerine Cehennem'e gitse de; yine Cehennem içinde bir nevi hususi Cennet'i onun hasenatına mükâfaten halkedebilir. Kışta bazı yerde baharı halkettiği ve zindanda -uyku vasıtasıyla- bazı adamlara zindanı saraya çevirdiği gibi, hususi Cehennem'i, hususi bir nevi Cennet'e çevirebilir... M.)

İlgili konular

ebu talip hz. muhammed i̇slam

Bu konuda henüz görüş yok.
Görüş/mesaj gerekli.
Markdown kullanılabilir.

Ebu Talib bin Abdülmuttalib
3 yıl önce

Abdümenaf bin Abdulmüttalib bin Haşim el-Kureşi Müslümanlarca bilinen adıyla Ebu Talib (Arapça: أبو طالب بن عبد المطلب d. 535 ü ö. 619), Ali'nin babası ve Muhammed'in...

Sufi Ebu Talib
7 yıl önce

Sufi Ebu Talib (d. 27 Ocak 1925, Tameyya, Mısır – ö. 21 Şubat 2008, Malezya), Mısırlı bir siyasetçiydi. 1978'den 1983'e kadar Halk Meclisi Başkanı olarak...

Ali
3 yıl önce

Ali bin Ebu Talib (Arapça: علي بن أﺑﻲ طالب‎; 15 Eylül 601, Mekke - 28 Ocak 661, Kufe), İslam Devleti'nin 656-661 yılları arasındaki halifesi. İslam peygamberi...

Ali, Ali (halife), Arapça, Müslüman, Türkiye, Anlam ayrım
Cafer bin Ebu Talib
3 yıl önce

Cafer bin Ebu Talib ya da Cafer-i Tayyar (588 - 629), İslam peygamberi Muhammed'in sahabesi. Amcası Abbas bin Abdülmuttalib tarafından yetiştirilmiştir...

Fatıma bint Esed
7 yıl önce

komutan olarak görevlendirilen Cafer bin Ebu Talib diğerleri ise Talib bin Ebu Talib ve Akil bin Ebu Talib'dir. Muhammed’den önce İbrahim’in Hanif dinine...

Haşimoğulları
3 yıl önce

eşi Talib bin Ebu Talib: Ebu Talib'in oğlu, Ali'nin kardeşi. Akil bin Ebu Talib: Ebu Talib'in oğlu, Ali'nin kardeşi. Cafer bin Ebu Talib: Ebu Talib'in oğlu...

Haşimoğulları, Ali bin Ebu Talib, Ali bin Hüseyin, Ebu Talib, Fatıma Zehra, Hasan bin Ali, Hüseyin bin Ali, Kureyş Kabilesi, Muhammed, Peygamber, İslam
Esed bin Haşim
7 yıl önce

Abdülmuttalib'in oğlu, Ebu Talib bin Abdülmuttalib ile evlendirmiştir. Kureyş Haşim bin Abdimenaf Fatıma bint Esed Ebu Talib bin Abdülmuttalib Muhammed...

Bahira
3 yıl önce

peygamber" olduğunu tahmin etmiş ve Yahudiler tarafından öldürülebileceğini Ebu Talib'e söylemiştir. Bunun sonucunda Ebu Talib Mekke'ye geri dönmüştür....