Kasaba Manisa ili Salihli ilçesine bağlı olup, Salihli Ankara (E-96) kara yolu üzerinde Salilihli`nin 12 km doğusunda bulunmaktadır. 1980 yılı genel nüfus sayımından sonra nüfusunun 3000`e ulaşması nedeni ile belediye statüsüne geçerek 1981 yılında yapılan yerel halk oylaması ile belediye kurulmasına karar verilmiştir.
Tarih içerisinde kasbanın kurulduğu alan, Gediz Nehri ile Alaşehir çayının birleşerek oluşturduğu ovanın (Salihli Ovası) doğu kesiminde, Üşümen Dağı`nın ovaya doğru %5-10 derecelik bir meyille alçalan kesimine kurulmuştur. Kasaba arazisi ziraata elverişli olup, kasabanın %80`i ziraatçidir. Kasabamızın kuzeyden güneye doğru, Adala Regülatörü`n den gelen sol sahil sulama kanalı geçer. Bu kanal ile kasabanın bütün arazileri sulanır.
Durasıllı`nın gelişmesi Demir köprü Barajı`nın yapılmasıyla göl sahasında kalan 17 köyün kalkınması sonucunda çevreye göç eden köylülerden bazıları buraya gelmesiyle başlamıştır. Kasabanın gelişmesinde diğer bir etkende 1960 yılından sonra İzmir -Ankara karayolunun açılması, ve çevre ilçe ve köylerden gelen göç akımından kasabanın nüfusu süratle artmıştır. Kasaba arazisi içersinde toprak sanayiinin gelişmesi, kremit ve tuğla fabrikaların yapılmasıyla belde işçi akımına uğramıştır. Kasabanın arazisi tamamen ekilir, dikilir, sürülür arazi olduğundan, dağda yetişen ağaç türlerine rastlanmaz, ancak bağ ve bahçe kenarlarında meyve türünden nar, şeftali, kayısı gibi ağaçlar görülür. 40.000 hektarlık araziye sahip kasabanın verimli arazisi yanı sıra 4 toprak sanayi fabrikası, 3 tuz fabrikası, 2 akaryakıt istasyonu sınırları içerisindedir. Yörede en çok yetiştirilen ; pamuk, tütün, buğday, mısır, nohut, üzüm ve kavun-karpuz gibi ürünlerdir. Kırsal yerlerde son yıllarda zeytin ytiştiriliciği de başlamıştır.
Çevrede bulunan komşu köyler; Doğusunda Mersinli Kasabası, Derbent, İğdecik ve Akviran Köyleri. Kuzeyde; Dombaylı, Adala ile Taytan kasabası, Salihli ilçe merkezi güneyinde Karaoğlanlı, Yeşilova, Beylikli, ve Torunlu köyleri ile komşudur.KASABANIN YERLEŞİM VE TARİHİ İnsanlığı içtimai hayatı ve tarihi incelenirse, insanlığın geçirdiği karanlık devirden bu yana ilk önce basit köyler kurduğu ve bu köylerin daha sonraları gelişme ile kasabalar, şehirler meydana geldiği görülür.
Durasıllı kasabası`nda yapılan araştırma ve inceleme esnasında, yaşlı kişilerin anlattığı rivayete göre; eski Türkmen aşiretlerinden Akkoyunlu Devleti ile Osmanlı Devleti arasındaki sürtüşme uzun zaman devam etmiş olup Akkoyunlu Devleti`nin başkanı Uzan Hasan oğullarının ısrarları üzerine Osmanlı Devleti`ne saldırmaya karar verir. Otlukbeli`nin başkent mevkiinde iki ordu karşılaşır. Önceleri Osmanlı ordusunun geri çekilmesiyle ikinci kez saldırıya geçen Uzun Hasan birlikleri kumandanı olan Uzun Hasan`ın oğlu ölünce , Uzun Hasan duru-mu ümitsiz görüp kaçmaya başlar. Osmanlı ordusu harp nizamı ile sakdırıya geçer. 16/Rebiülevvel/878(11 Ağustos 1473) de yapılan savaşta Akkoyunlu Devleti`nden 2050 esir, 4000 kişi ölür ve birçok kale de alınarak Akkoyunlu Devleti`nin dağılmasına neden olur.Manisa`da okuyup büyüyen ve devlet yönetimini Manisa`da öğrenen Fatih Sultan Mehmed,Akkoyunlu içindeki Türkmenleri toparlayıp Batı Anadolu`ya ve Manisa çevresine yerleşir.
Adala ve Nahiyesinin köyleri ile berabar, bu köylerden vergi verenlerin listesi deftere işlendiği, Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Prof.Dr. Tuncer BAYKARA, arşiv kayıtlarından bu köylrin adlarını çıkararak bir liste halinde yayınlamıştır. Vergi veren bu köy listesi içerisinde Tura-sanlı adındaki köyden 20 nefer 7.738 guruş vergi verdiği tesbit edilmiştir.Yukarıda belirtiğimiz vergi listesi ile Otlukbeli şavaşı arasında yüzyıla yakın bir zaman geçtiğine göre bu olayı doğrulamak mümkündür. Kurulan köyün adına da Uzun Hasan`ın adına izafeten verdiğin Türk örf ve adatlerine göre düşünülebilir. Ancak köyde yaşayan yaşlıların söylediği rivayete göre hareket halindeki Türkmen cemaati yöreye geldiği zaman, buranın suyunun ve otlağının iyi olduğunu görünce önde giden oba başına : “Dur A Süllü : burası bizim için iyi yer burayı yurt tutup kalalım” burası kendileri için bir yurt olup kalmıştır. Önceleri cadırda yaşarken sonralarıda kerpic duvarlar örüp, üzerini saz ve topraklarla örterek ev ve hayvanları için dam ve ahırlar yapmışlardır. Köyün adı böyleliklede (Durasullı)`ya dönüşerek Durasılllı olmuştur 1930-1940 tarihleri arasında Manisa`nın R.1077/M.1661 tarihlerinde tutulan 126 nolu defter ile, 1078/M1662 de tutulan 128 nolu defterdeki köy isimleri çıkarılmış ve “Tarihte Saruhan Köyleri” adlı eserini yayınlanmıştır. Bu kitabın 46. sahifesnde (T) ile başlayan köyler listesinde Adala Kazasına bağlı Turası ve Turasıllı adına iki köyden bahseder ki bu köyün birisi bugünkü Durasıllı`nın 1580 ile 1661 yıllarındaki telafüz edilen şeklidir. Diğer bir tarih araştırmacısı Cengiz Orhonlu ise 1691 ve 1699 yılları arasında konar-göçer halkın hükümet tarafından iskan edilmesi ve sebeblerini araştırmış olup “Konar-göçerler devlet nizamı ile bağdaşmayanhayat tarzları yüzünden, yerleşik halkasürekli zararlar vermelerini sona erdirmek için hükümet tarafından kendilerine ayrılan yaylak ve kışlak mahallerine gidip gelirken, daha önce vermiş oldukları taahhüt ve sözlerine rağmen rağmen sürakli olarak etkili, dikili arazileri tahrip edip, mahsüllerini ve hayvanlarını gasp etmişlerdir. Hatta yaylak ve kışlak için onlarla devamlı kavga ve harb etmektedirler.”
Başbakanlık Arşivi`nde 15 yıl arşiv memurluğu yaparken aşiretler hakkında çalışmalar yapan Cevdet Türkay “Osmanlı imparatorluğunda Oymak , Aşiret ve Cemaatlar adlı kitabın 737. sahifesinde, Saruhan Sancağı Adala Kazası`nda yörükan konar-göçer olup Turasıllı (Durasıllı) adlı bir oymak olup, bunların bunların birer kollarında Adana, Bozok, Akşehir ve İçel yörelerinde bulunduğunu yazar. Bu vesikalarda gösteriyor ki bugünkü Durasıllı Kasabası`nın kurucuları, konar-göçer yörükan Turasıllı adındaki bir Türkmen oymağıdır. Salihli ilçesine bağlı Durasıllı kasbasında yapılan incelemede Mustafa SAKA`nın verdiği bilgilerde kabristanlıkta m.1516 yılına ait yazılı bir mezar taşı, bugün park olan eski mezarlıktan alınıp incelemede şu bilgilere ulaşılmıştır.Sene: 1124/1708 El merhum, el mağfur Meytine binip a€¦ Abdullah Saduman Şerif Ruhuna Fatiha
Diğer bir taş kavuklu ve sarıklı idi, bu kişinin de ulema(bilim adamı) olduğu anlaşılıyordu. Mülazimler sokak 22 no`lu evin bakçesinde terkedilmiş olan çeşme kitabesi tarafımdan (İbrahim Çiçek) alınarak yıkanıp temizlenerek yazılar okutularak yeni metni ile birlikte kasabanın Belediye Başkanına verilmiştir.Çeşmenin Kitabesi 1- Durasıllı Mülazim Muhammed Ali Ağa nahkim. 2- Efdal`ül amel-i Sakiyül may-i kıldı imtisal 3- Yaptı ol cüdi kerem-i tam mevkiinde çeşmeyi 4- Ola makbul hisab barigah-i zülcelal 5- Elde kase ile sak-i adşandır tarihi gel nuş eyle sen abu zülal Senei 1296/1880 Okuyanlar: Emekli imam, Şakir TEKİN Emekli Vaiz: Ömer ULUSOY Araştıran : Emekli Öğretmen, İbrahim ÇİÇEK
DURASILLI YÖRESEL EDEBİ ESERLER
MANİLER
1-) 2-) Ak üzüm asmasıyım Bağda üzüm bol olmuş Fabrika basmasıyım Filizleri dal olmuş Aman doktor getirme Kezban üzüm topluyor Ben sevda hastasıyım. Yanakları al olmuş.
3-) 4-)
Asma dibi tekneli Bağlarım, ah bağlarım
İçine gül dikmeli Senin için ağlarım,
Gurbet elde yar seven Çekirdeksiz olması,
Biraz zahmet çekmeli Ben karalar bağlarım.
KINA TÜRKÜLERİ
Çattılar çatı taşını Düşerler yolun arasına Vurdular düğün aşını, Binerler atın alasına, Çağırın kızın babasını, Çağırın kızın emmiisini Kız babasız gelin mi olur? Kız emmisiz gelin mi olur? Olur emme elin olur. Olur emme elin olur.
Düşerler yolun kıyısına
Binerler atın arasına
Çağırın kızın dayısını
Kız dayısız gelin mi olur?
Olur emme elin olur.
Tuz taşını tuzsuz koyarlar, Kuladan alırlar mes`ini Anasını kızsız koyarlar, Çarşıdan alırlar fesini, Anasını anasını kızın anasını, Çağırın kızın anasını Kızın bu gece misafir olası. Etsin kızının yasını.
Kız anasının bu beyite cevabı:
Yayla yolarında göç katar katar, Meliye meliye geldim yurtlara Ayrılmış evinden bir keklik öter, Bağrımı sürüdüm yeşil otlara O`nun ötüşünden ciğerim yanar, Kızımın ayrılığı, uğratır türlü dertlere, Kızımın ayrılığı beni deli-divane eder. Benim kınalı kızım, bırakıp gider ellere.
Yüce dağ başında esvap yuyanlar, Evlerin önü mezar, Yuyup yuyup gül dalına serenler, Mezar üstünde kumrular gezer, Ne mutludur, bu muradı görenler, Bu zaman ayrılık zamanı değildi kızım, Sen ağlama kızım da ben ağlayayım sana, Kız anadan mı ayrılır bezer?
Şiirlerle Durasıllı
ŞİRİN DURASILLIMKurulmuşsun yemyeşil bir vadide, Ankara Asfaltı yanından geçer, Bütün güzellikler toplanmış sendea€¦ Gediz Nehri ise kıyından akar... Eşin, emsalin çıkmaz hiç çevrede, İş sahası fabrikan yeter, Şirin Durasıllım, güzel kasabama€¦ Şirin Durasıllım, güzel kasabama€¦
Çalışkan insanınla gelişirsin, Bir güzel yar olup gönlümü çaldın, Türlü güzelliğinle sevilirsina€¦ Gönlümü kara sevdalara saldına€¦ Tütün, pamuk, üzümünle şöhretsin Güzelliğini Salihli`den mi aldın? Şirin Durasıllım, güzel Kasabama€¦ Şirin Durasıllım, güzel Kasabama€¦
“Nevruz”u sende tanıdım, sevdim ben, Unutulmayan günlerim geçti, Sana ,vefa, sevgi gördüm bena€¦ Güzel ve tatlı anlarım geçtia€¦ Sılam kadar sana değer verdim ben, Senede otuzaltı aylarım geçti, Şirin Durasıllım, güzel Kasabama€¦ Şirin Durasıllım, güzel Kasabama€¦
Senden severek ayrılıyorum bila€¦
Sevgi saygı sunuyorum bol bola€¦
Hoşcakal ve Allah`a emanet ol,
Şirin Durasıllım, güzel Kasabama€¦
GENELEKSEL SULTAN NEVRUZ İÇİN YAZILAN ŞİİRLERİMİZ
HOŞGELDİN SULTAN NEVRUZ
Yine bahar mevsimi geldi, Bütün her yerde şenlik var, Hertaraf yeşillendi. Herkeste coşku, mutluluk var, Tabiatuyandı, kırlara can geldi, Sevgi ile kucaklaşır insanlar, Baharın habercisi, Dosluğun ve sevginin sesi, Hoş geldin Sultan Nevruza€¦ Hoş geldin Sultan Nevruza€¦
Sen ; milli birlik, kardeşliksin,
Sen ; sevgi, saygı demeksin,
Sen ; özgürlük ve barış demeksin,
Barışın mücdecisi,
Hoş geldin Sultan Nevruza€¦
Sen ; Ergenekon`dan çıkışsın, Her geçen yıl sevgin artar, Sen ; maziden gelen bir ışıksın, Yıldan yıla tatlanırsın, Türklük sana, sen Türklüğe aşıksın, Bütün Türk Dünyasında kutlanırsın, Türk`ün mazisi, Türk`ün töresi, Türk Dünyası`nın simgesi Hoş geldin Sultan Nevruza€¦ Hoş geldin Sultan Nevruza€¦
DURASILLI`DA TARIM
Alüvyonlu toprak, Akdeniz iklimi ve sulama imkanı , dünyada bundan daha güzel tarıma elverişli yer az bulunur. Akdeniz ikliminin görüldüğü Durasıllı`da yaz kuraklığı bariz bir şekilde hissedilir. Ancak Demirköprü barajının sağladığı sulama imkanı ovada hem çeşitli hemde verimli yüksek bir tarım hayatı ortaya çıkarmıştır.
Pamuk: Liflerinin uzunluğu dolayısıyla çok kaliteli ürün alınmaktadır.
Üzüm: Türkiye`nin çekirdeksiz yaş ve kuru üzüm merkezlerinden biri olan Gediz ovası (Manisa ili Türkiye Birincisi) kuru üzüm ihracatı ve pekmez üretimiyle ön sıralarda yer almaktadır.
Tütün: Önemli bir yer tutmakla birlikte son yıllarda önemli azalmalar görülmektedir.
Zeytin: Zeytincilik çok yaygın olmamakla birlikte yine de bir zeytinyağı fabrikası kurulacak kadar gelişmiştir.Sebze ve Meyve: Şeftali, kayısı, kavun, karpuz, zeytin, domates, biber ve patlıcan ovanın diğer önemli ihraç malları arasında yer almaktadır. Tahıl Ürünleri: Arpa, buğday ve mısır gibi ürünler de kasabamızın geçim kaynaklarındandır. Kasabanın batı kesimlerinde çukur araziler yağışlı mevsimlerde göl haline gelir, sazlık ve bataklık araziler yaz mevsimlerinde suların çekilmesiyle tuzlu çoraksı arazi haline gelip çoraksı arazi oluşup verimsizdir. Bu araziler, 1960-1970 yıllarında Gediz Planlama ve proje müdürlüğünce tesviye edilerek, batak ve su toplayan alanların etrafından derin kurutma kanalları açılarak göller kurutulmuş, çukur alanlar doldurulmuş, arazinin 1 m kadar altından plastik borular(dranaj) geçırilerek toprağın suyunun süzülmesi ile arazilerin verimli hale getirilmesi sağlanmıştır. Kasabanın Güneyinden Alaşehir Çayı`nın yakın geçmesi, yer altı suyunu etkilemektedir. 15-20 metre kadar derinlikten artezyen ile bol miktarda su elde edilmektedir. Artezyen ile kanal üstünde kalan kırsal araziler sulanır, Gediz sol sahil sulama kanalları ile de ova arazileri sulanmaktadır.
DURASILLI`NIN İKLİMİ
İklim bir yerin uzun yıllar hava olaylarının ortalamasıdır. Durasıllı bütünüyle Ege Bölgesinde görülen hava kütleleri ve cephe sistemlerinin etkisinde kalmaktadır. Bu durum Durasıllı`nın iklimini belirleyici özelliktedir. Ancak bir genelleme yapılacak olursa yazları yağışsız ve sıcak, kışları yağışlı ve ılık "Akdeniz iklimi" tipinde görebiliriz.
Burada cephe sistemlerinin bazen fazlaca etkili olması durumunda bazen ılık yağışlı, bazen de soğuk havalar görülebilmektedir. Bu açıdan bakıldığında bahar aylarında günde dört mevsim görülebilir. Dağların denize dik uzanması ve Gediz vadisinin etkisiyle hakim rüzgar batıdan esmektedir. Ancak kış mevsiminde doğusundaki yüksekliklerin etkisiyle doğu sektörlü ve genelde soğuk olan rüzgarlarıda olabilmektedir. Durasıllı`da yıllık sıcaklık ortalaması 16 °C civarında olup kış ortalaması 3-4 yaz ortalamasında 17 civarında tespit edilmiştir.Ancak zaman zaman sapmalarda meydana gelmektedir. Durasıllı`da sıcaklığın ortalama +5°C ile 35 °C arasında seyrettiği söylenebilir.
Bazı kış aylarında meydana gelebilecek olan olayları ise ehemmiyetsiz sayılabilir. Atmosferdeki nemlilik ise en yüksek değerleri Ocak ve Şubat en düşük değerini de Temmuz-Ağustos aylarında almaktadır. Yıllık ortalama yağış ise 500 mm civarında seyretmektedir.
Akdeniz yağış rejiminde olması dolayısıya yağışın %48`i kış, %27`si ilkbahar, %8`i sonbahar, %7`si de yaz mevsiminde düşmektedir. Ancak bazı yaz aylarında hiç yağış düşmediği de görülebilmektedir.Durasıllı Kasabasının Yeri İzmir - Ankara karayolu (E-96) üzerinde Salihli İlçesinin 12 km doğusunda bulunmaktadır. Manisa İl Merkezine : 84 km Salihli İlçe Merkezine : 12 km Kula Kasaba Merkezine : 30 km Alaşehir İlçe Merkezine : 40 km İzmir İl Merkezine : 108 km Uşak İl Merkezine : 108 km
ÇAÄRI BERKEL
düzenle|Haziran 2007