Beyliğin kurucusu Zeyneddin Karaca Bey, Eratna Beyin elinden Elbistan’ı aldıktan sonra Memluk Sultanı Melik Nasır Muhammed’den naiplik menşurunu almaya muvaffak oldu. Karaca Bey zaman zaman Memluk sultanlarına itaat etti ise de, bazan onlara cephe alarak Halep şehrini tehdid etti. Bu arada Çukurova’daki Sis Ermenilerine ağır darbeler indirdi. 1346’da Gabon Kalesini ele geçirdi. Bu başarılarına güvenen Karaca Bey, Melik üz-Zahir ünvanıyle 1348 yılında hükümdarlığını ilan etti. Ancak Memluk Devletine isyan eden Halep Valisi Bayboğa’yı Sultan’a teslim etmemesi üzerine yakalanarak 1353’te Kahire’de 83 yaşlarındayken öldürüldü. Orhan Gazi ile çağdaştır.
Karaca Bey’den sonra oğlu Halil Bey, Memlukler tarafından Elbistan valiliğine tayin edildi. Halil Bey derhal hudutlarını genişletmeye girişti ve Maraş, Malatya, Harput ve Amik taraflarını ele geçirdi. Memluk Sultanı Berkuk, devamlı üzerine akın yapan Halil Beyi ortadan kaldırabilmek için faaliyete geçti. Nihayet 1386 yılında Halil Bey bir suikast sonucu öldürüldü. Halil Bey fevkalade cesur ve kahraman bir beydi. Son derece cömert olması sebebiyle halk tarafından çok sevilir ve sayılırdı. Onun ölümü ile yerine küçük kardeşi Süli Bey geçti.
Süli Bey, Memluklere karşı başarılı geçen akınlarda bulundu. Sultan Berkuk onun emirliğini tasdik etmek zorunda kaldı. Fakat 1394’te Güney Doğu Anadolu’ya gelen Timur Hanı Suriye’nin fethine teşvik etti. Bunun üzerine Sultan Berkuk onu yok etmeye karar verdi. Bu sebeple Memluk kuvvetleri 1396 Martında Süli’yi ağır bir bozguna uğrattılar. Bununla da yetinmeyen Berkuk, bir suikast ile onu da öldürttü. Süli Beyin ölümü ile Halil Beyin oğlu Nasıreddin Mehmed Bey beyliğin başına geçti.
Mehmed Bey Memluk Devletiyle dost geçindi. Bu sırada Timur Han Elbistan ve Malatya’yı almıştı. Timur’a tazimlerini arz eden Mehmed Bey daha sonra Osmanlı tahtına geçen Sultan Çelebi Mehmed’le de dost geçindi. Buna mukabil Ramazanoğulları ile Karamanoğullarına karşı devamlı savaştı. Memlukler bu hizmetine karşılık ona Kayseri şehrini bıraktılar. Mehmed Bey 1443’te yetmiş yedi yaşında ölünceye kadar 45 yıl saltanat sürdü.
Mehmed Beyden sonra başa geçen oğlu Süleyman Bey, Osmanlılar ve Memlüklere kız vermek suretiyle akrabalık kurdu ve bu devletlerle olan dostluğunu sürdürerek beyliğinin varlığını korudu. 1454’te öldürüldü. Daha sonra beyliğin başına geçen Melik Arslan, kendisine karşı olan kardeşi Şah Budak’ın gönderdiği bir fedai tarafından öldürüldü. Memluk Sultanı Kayıt Bay’ın Şah Budak’ı Dulkadirli Beyi tayin etmesi Osmanlılarla aralarının bozulmasına sebeb oldu. Çünkü Fatih Sultan Mehmed Han, Süleyman Beyin oğlu Şahsuvar’ı bu mevkiye getirmişti. Şah Budak Mısır’a kaçtı. Osmanlıların himayesindeki Şahsuvar Bey ise Memluk ve Ramazanoğullarına karşı birçok başarılar kazandı ise de, Zamantı Kalesindeyken Memluk kuvvetleri tarafından esir alınarak Kahire’ye götürüldü ve orada öldürüldü (1472).
Memluk Sultanı Dulkadirli Beyliğine yeniden Şah Budak’ı gönderdi. Ancak bu defa da Osmanlıların desteğini sağlayan Alaüddevle Bozkurt Bey tarafından Beylikten uzaklaştırıldı. Şah Budak, 1492 yılında öldü. Alaüddevle Osmanlılarla dost geçindi. Akkoyunluların elinden Diyarbakır’ı aldı. Şah İsmail ile mücadeleye girişti ise de, 1507 yılında ağır bir yenilgiye uğradı. Daha sonra Osmanlılara karşı da cephe aldı. Dulkadirliler üzerine gönderilen Hadım Sinan Paşa komutasındaki Osmanlı ordusu, Turna Dağı Savaşında onu yenerek ele geçirdi ve dört oğluyla beraber öldürüldü. Alaüddevle’nin yerine Şahsüvaroğlu Ali Bey tayin edildi. Ali Bey, Yavuz Sultan Selim’in yanında Mısır Harbine katıldı ve gösterdiği üstün gayretler üzerine padişah tarafından taltif edildi. Kanuni döneminde Şam Valisi Canberdi Gazali İsyanında Osmanlılara önemli hizmetlerde bulundu. Onun ölümü ile Dulkadirli toprakları tamamen Osmanlı Devletine katılarak bir beylerbeylik haline getirildi.
Dulkadiroğullarının siyasi durumları gözden geçirildiğinde, Osmanlı ve Memluk devletleri arasında bir tampon devlet durumunda oldukları göze çarpar. Bu itibarla kah bu, kah da öteki tarafa tabi olmuşlardır. 1399 yılına kadar, 62 yıl Memluklere tabi iken, bu tarihten itibaren Osmanlılara tabi olmuşlardır. Arada bir Mısır nüfuzuna geçmekle birlikte, Osmanlı tabiyetinden çıkmamışlardır. Hatta Osmanoğulları ile içli-dışlı akraba olmuşlar ve padişahların ana tarafından hanedanlarını teşkil etmişlerdir. Son yedi yıl ise Osmanlı valisi durumunda geçmiştir. Dulkadiroğullarının en geniş zamanlarında şimdiki Maraş,Kayseri, Elazığ, Ayıntap, Malatya ve Adıyaman vilayetlerine yayıldıkları görülmektedir.
Dulkadiroğullarından Alaüddevle Bozkurt Bey, Maraş’ta Bektutiye Camii ve medresesiyle Kadirli, Bahçe, Antakya, Anteb, Bozok, Andırın, Kırşehir ve Elbistan’da cami, medrese, imaret, türbe ve zaviye gibi eserler yaptırmıştır. Bundan başka Dulkadiroğullarından Nasıreddin Mehmed Beye ait Kayseri’de Hatuniye Medresesi, Şahsuvaroğlu Ali Beyin Hacı Bektaş nahiyesinde Balım Sultan Türbesi, Ali Beyin oğlu Şahruh’un Sivas-Kayseri yolu üzerindeki türbesi bilinen eserlerdendir.
DULKADİROĞULLARI
Bey Oluş Tarihi
Zeyneddin Karaca Bey1339
Halil Bey1353
Süli Bey1386
Nasıreddin Mehmed Bey1398
Süleyman Bey1442
Melik Arslan Bey1454
Şah Budak Bey (ilk saltanatı)1465
Şahsuvar Bey1466
Şah Budak Bey (ikinci saltanatı)1472
Alaüddevle1479
Şahsuvaroğlu Ali Bey1515
Kaynak: Rehber Ansiklopedisi
Ek bilgi
Bu isim Osmanlı tarihlerinde Zülkadir diye yazılmış ise de muasır İslam menbalarında ve bilhassa daimi surette bunlarla olan münasebeti yazan Mısır tarihlerinde Dulkadir diye zikredildiğinden ve zaten lehçemize muvafık olan doğru tabir de bu olduğundan bizde asırlarca kullanıla yanlış tabiri bırakarak doğrusunu yazdıkİptidalarında Elbistan ve Maraş etrafında oturmuş olan ve oğuzların Bozuk kolundan bulunan Dulkadir Türkmenleri şecaat ve cesaretleri ile tanınmışlardır. Bunlar,birçoksiyasi cereyanlardan istifade ederek 1339 da Maraş ve Elbistan taraflarında bir beylik kurmuşlardır,daha sonra,hudutlarını genişleterek Malatya, Harput taraflarına kadar gitmişlerdir,Şu halde hükümetlerinin başlangıcı on dördüncü asrın ilk yarısı demektir.
Dulkadirlilerden ilk hükümet reisi(zeynuddin karaca Bey) dır.Karaca Bey, Aşiret reisi iken Memluk hükümetinin Ermenilerle yaptığı muharebelere iştirak etmiş ve cesareti dolayısıyla Memluk ordusu kumandanlarının itimadını kazanmıştır.1339 da Eretna Beyin elinden Elbistan ı alan Karaca Bey, orayı kendisine merkez yapmış ve bir sene sonrada Memluk hükümdarı tarafından kendisine Türkmenler Beyliği ve Elbistan valiliği verilmiştir.
Karaca Bey bundan sonra Sis Ermenileriyle yaptığı muvaffakiyetli müsademeler dolayısıyla nam aldı ve Memluk kumandanlarının başaramadıkları işleri bu yaptı,bunun için bunlar Karaca Beye haset ettiler ve bir bahane bularak üzerine kuvvet gönderdilerse de onlara da haddini bildirdi.ve Halep taraflarından epey yer aldı. Bu muvaffakiyetlerden cüreti artan Karaca Bey(Meliki Zahir) diye kendisine bir de unvan vererek hükümete kalkıştı(1348).
Karaca Bey vaziyetini sağlamlaştırmak ve Memluk hükümeti tarafından gelecek darbeyi karşılamak için yardımcı arıyordu.İşte tam bu sırada Memluk Beylerinden olup hükümetine isyan eden Beybuga ile birleşti ise de Beyguba yı mağlup eden Memluk kuvvetleri Karaca Beyi de yakalamak için Elbistan tarafınna girdiler.
Onlara mukavamet edemeyen Karaca Bey,Sivas Kayseri ye hükümdarı mehmed Beye iltice ettise de Mehmed Bey,Dulkadir Beyini Memluklere teslim ettiğinden Kahireye sevk edilip orada öldürüldü(1353).
Karacadan sonra Memluk hükümetine itaat etmek şartıyla Elbistan valiliğine Karaca nın oğlu Halil Bey tayin edildi.Halil Bey biraz zaman sonra Maraş Malatya,Harput,Behisni,Amik taraflarını işgal etmek suretiyle hududunu genişleterek metbuu olan hükümet ile de çarpışmaktan çekindi ve hatta üzerine gönderilen iki ordu yu da fene halde perişan eyledi.
Bunun üzerine Dulkadir oğlu işini kati suretle kesip atmağa karar veren Memluk hükümetinin sevkettiği son ordu,Halil Beyi Harput kalesine çekilmeye mecbur eyledi.Halil Beyin bu muvaffakiyetsizliğine sebep Memluklerin teşvikiyle Dulkadir ailesi arasına giren münaferet ve istirkap idi.
Memluk hükümeti derhal bu vaziyetten ile Dulkadir Ailesinden bir kısmını kendi tarafına celbeyliyerek o vasıta ile Halil Beye suikast yaptırdı ve arzusuna da muvaffak oldu(1386).
Bu defa Dulkadir Beyliğine Memluklülere taraftar olan Halil Beyin kardeşi Şaban Süli Bey getirildi.Bu ,ilk zamanlarda Memluklere karşı hareket eden Karaman ve Ramazanoğulları ile ve sonrada Memluklerle uğraştı ve bu hükümeti,biraderine yaptığı gibi bir süikast ile Süli Bey de ortadan kaldırıldı(1397).
Süli Bey Osmanlılar ve Sivas hükümdarı Kadı Burhaneddin Ahmet ile dostluk tesis ederek gerek Çelebi Mehmed e ve gerek Burhanneddin e kızlarını vermek suretiyle icabında kendisine müttefik bulmak istemiştir.
Süli Beyin yerine Memluk hükümeti tarafından oğlu Sadaka tayin edildiysede sonra vaz geçilerek Halil Beyin oğlu Nasırütdin mehmed Dulkadir Beyi oldu; Bu suretle Sadaka ile Nasırütdin birbirine düştiler. Zaten Memluk hukumdarı Berku kun siyaseti bu idi.
Mehmed Bey, Mısır la hoş geçinmek siyasetini takip eyledi ve hatta Anadoluya giren Timur ordusunu ,Elbistan Türkmenleriyle yaptığı baskınlarla taciz eyliyerek Memluklara karşı rabıtasını fiilen gösterdiysede Timur , Elbistanı işgal ve Malatya ile Behisniyi tahrip ettiğinden Nasuritdin Mehmed ister istemez itaate mecbur oldu.
Nasırüddin Bey , bir , iki defa Memluklülerle bozuştu isede coğrafi vaziyeti metbuu olan bir hükümetle hoş geçinmesini icap ettirdiğinden muhalefeti terk eyleyerek dostana yaşamaya mecbur olmuştur.Buda amcası Süli Bey gibi , müttefiken Memluklulerle mücadele eden Karaman ve Ramazanoğullarıyla daimi suretle uğraşmış ve Karamanoğullarının elindeki kayseri şehri hizmetine mükafat olarak buna verilmiş ve bundan başka Karaman ve Ramazanoğullarının bir harpte mağlup ederek Karamanoğlu Mehmed Beyi esir almıştır(1419). Fakat sonrada 1436 da Memluk sultanı Baysbarın hasmı Can Bey sofu yu tuttuğu halde teslim etmemesi elinde olan Kayseri şehrinin Karamanlılara geçmesini intaç etmiştir.
Nasırüddin, Kayseri yi kurtarmak için burada vali olan oğlu Süleyman Beyi osmanlılara göndermiş ve onların yardımı ile Kayseri yine Dulkadirlilerin ellerine geçmiştir.Nasırüddin son zamanlarda Memluklularla tekrar hoş geçinmek yolunu tutmuştur.
1442 de vefat eden Nasırüddin Mehmed in Osmanlılarla münasebeti pek samimiydi; vefatından sonra Dulkadir Beyliliği Malatya valisi olan oğlu Süleyman Beye verilmiştir.
Süleyman,babasının Osmanlılar ve Memluklerle olan dostluğunu devam ettirdi ve kızı Sitti Mükerreme Hatunu ikinci sultan Muradın oğlu Mehmede (ikinci Mehmed) ve diğerini de Memluk sultanı Meliki Zahir Çakmağa vererek aradaki rabıtayı kuvvetlendirdi:bu suretle Karamanoğlu ile Karakoyunlara karşı bir Müttefik bulmuş olan Osmanlı Hükümdarı bu akrabalığı memnuniyetle kabul eyledi.
Süleyman Beyden sonra oğlu Melik Aslan , Dulkadir Beyi oldu(1454 ) isede Dulkadir hükümetinde zaf eserleri görülmeye başladı; Akkoyunlulardan Uzun Hasan Bey , bunlardan Harput u aldı: Memluklülerden yardım istemek üzere Kahireye giden Melik Aslan kendisine alehdar olan kardeşi Şahbudak tarafından hazırlanmış olan bir fedai tarafından öldürüldü(1465).
Şah Budak Memluklerin izniyle Dulkadir Beyi oldusada Dulkadirliler biraderinin katili olan Şakbudağı istemeyip Osmanlılara müracaat ettiler; Dulkadir işine müdahale eden Osmanlılarda oraya Şahbudağın diğer biraderi Şahsuvar Beyi tayin ettiler.
İşte bu suretle Dulkadir Beyliği işi Osmanlılarla Memluklüler arasındaki dostluğu bozulmasına ve nihayet bu iki büyük devletin çarpışmalarına sebebiyet verdi.
Osmanlı devleti himayesinde olan Şahsuvar Bey , Memluklerle , Ramazan oğullarına karşı iptida muvaffakiyetle harp istesede Emir Yeşbek (Yaşbey) devadar kumandası ile sevk edilen ordu ile Antepde yaptığı son bir muharrebede mağlup olup iltica eyledi(zamantı) kalesinde esir olduğundan 1472 senesinde Kahirede öldürüldü.
Bu muvaffakiyet üzerine Memluk hukümeti Şakbudağı ikinci defa beyliğe tayin eyledi :Osmanlularda buna karşı kardeşi Alaütdeveleyi intihap ettiler Osmanlıların seçtiği bu yeni Dulkadir Beyi kurnazca hareket ederek Memluklere güler yüz göstermek suretiyle biraderi Şahbudağı ortandan kaldırdıktan sonra bir müddet Osmanlılarlada dostlula devam etti ve hatta kızı Ayşe Hanımı ikinci sulatn beyazıta vererek rabıtasını sağlamlaştırdı.
Alaüddüvde cüretkar bir Bey idi; 1 aralık Diyarbekiri,Akkoyunların elinden almış ve Şah İsmail ilede Birkaç defa çarpışmış isede muvaffak olamamıştır.
Osmanlılarla Memlukluler arasındaki harplerde Hersekoğlu Ahmet ve Hadım Ali paşaların muvaffak olamaları üzerine ve Memluk hükümetinin teşviki ile Osmanlılara karşı cephe alan Alaüddüveleye karşı ozaman ses çıkaramamış ve İran harbini müteakip üzerine 1515 de Sinan paşa komutasıyla gönderilen Osmanlı kuvvetleri kendisini Turnadağ muharebesinde mağlup ettikten sonra yakalıyarak dört oğlu ile beraber idam ettiler . Alaüddevlenin başı hamisi olan Memluk hükümdarına gönderindi.
Alaüddevlenin ölümünden sonra Memluklerin bu aile üzerindeki nufusları nihayet bulunarak Dulkadir memleketi Osmanlılara geçmiş ve Beyliğine de , Osmanlı hükümdarı namına hütbe okutmak ve para kestirmek şartıyla evvelce bu devlete iltica etmiş olan Şahsuvar beyin oğlu Ali Bey tayin kılınmıştır.
Ali Bey,Osmanlıların Mısır seferinde Şam valisi Can Berdi Gazali isyanında pek mühim hizmetlerde bulundu. Kendisinin son muvaffakiyetini çekemeyen vezir ferhat paşanın dolaplarıyla hakkındaki emmiyet kalktığından dört oğlu ile birlikte öldürüldü (1521) ve bundan sonra Dulkadir Beyliği Maraş ,Malatya,Antep,Zulkadriye,Sümeysat(Ani Ali) sancaklarını havi Beyler beylik olmuştur.
Dulkadiroğullarından Alaüddevlenin Maraş,Antep;Antakya,Baçe,Kandirli(Kası zülkaeriye) Andirin,Bozok(yozgat) Elbistanda Cami,medrese,imaret,türbe,izaviye gibi eserleri vardır.Bunlardan başka Nasırüddin Mehmed e ayit Kayseride Hatuniye medresesi Şehsüvarzade Ali Beyin Kırşehirin haci bektaş nahiyesindeki Balım Sultan Türbesi,Kör Şahruhun Kayseri Sivas yolu üzerindeki köprüsü ve daha bazı eserler Dulkadir oğullarının bugünde görmekte olduğumuz eserlerindendir.
misafir - 9 yıl önce
misafir - 9 yıl önce