Donatello, XV. yy.da İtalyan Rönesansı'nın başlangıcını belirleyen verimli dönemin en büyük heykeltıraşı sayılır.
Bir yün tarayıcısının oğluydu; babası, baskı altında ezilen halk tabakasının Floransa'nın güçlü kentsoylularına karşı ayaklanması olan «Ciompi»ler isyanına katıldığı için ölüme mahkum edilmiş, suçu, sonradan bağışlanmıştı. Babanın, ihtilalin emrine verdiği coşkuyu ve cömertliği oğul, sanata adadı.
Başarı ve övgüler Donatello'yu hiç değiştirmemiş, çevresinde sade ve alçakgönüllü bir insan olarak tanınmıştı. Öğrencileri de, ailesi de, dostları da onun tükenmek bilmez cömertliğinden yararlandılar, çünkü para konusu onu hiç ilgilendirmezdi; onun ilgi duyduğu tek şey sanatıydı.
Yeni bir gerçeklik
Sanat hayatı boyunca Donatello, kuşağının en büyük heykeltıraşlarını (özellikle Michelangelo'yu) etkileyen çok sayıda ve mükemmel eserler verdi. Aynı ustalıkla mermeri de, bronzu da, tahtayı da işlemeyi başardı.İlk heykelleri henüz idealist görüşü yansıtır: zarafet ve incelik dolu, gotik sanatın geleneklerini sürdürür (Floransa Katedrali için mermer den yaptığı Davut ve Orsanmichele Kilisesi'ndeki Vaftizci Yahya).
Daha sonra, gerçek bir yaşam izlenimi vermeğe çalışarak, geleneksel formüllerle bağlantısını kopardı ve Peygamberler serisiyle, güçlü bir gerçekçilik taşıyan portrelerine başladı.
Roma'ya yaptığı bir yolculuk sırasında Donatello, yeniden İlkçağ sanatını keşfetti. Dönüşünde, Floransa Katedrali'ndeki La Cantoria (Koro Kürsüsü) içinde oynayan çocuklar dizisi ile ayakta ve çıplak, doğal büyüklükte bronz Davut heykelini yaptı.
Son eserlerinde dokunaklı bir karakter ve büyük bir dramatik yoğunluk göze çarpar. Floransa Vaftiz Kilisesi'ndeki, tahtadan Maria Magdalena heykeli bu özellikleri taşır.