Deventer büyük ihtimalle Ijssel Irmağı kenarında tahta bir kilise inşa eden İngiliz misyoner Lebuinus tarafından 768 yılında kurulmuştur. Ancak 1981-2006 arasında sürdürülen arkeolojik çalışmalar sonucunda buradaki ilk yerleşimin Bronz Çağı'na kadar gittiği görülmüştür. Ancak Roma Dönemi'nde burada Devantria isimli bir kalenin bulunduğu yolundaki yaygın inanış kanıtlanamamıştır.
Tarih
OrtaçağHansa Birliği'nin bir üyesi olan ve Ijssel Irmağı kenarında önemli bir ticaret yolunun kavşağında bulunan Deventer 882 yılında Vikingler tarafından yerle bir edilmiştir. Şehir hemen tekrar kurulmuş ve bir surla savunması güçlendirilmiştir. 1000-1500 yılları arasında limanına büyük gemilerin de yanaşabilmesinin bir sonucu olarak şehir hızla gelişti.
Deventer Geert Groote'nin hem doğduğu hem de daha sonra Thomas Kempis ve Erasmus gibi düşünürleri etkileyen okulunu kurduğu şehirdi. 1477 gibi erken bir tarihte bile burada bir basımevi kurulmuştu. Bunun yanısıra Erasmus'un çocukken gittiği Latin Okulu da Deventer'de bulunmaktaydı. 16.yüzyıldan 20. yüzyıla
1500-1800 yılları arasında Ijssel Nehri'nin su seviyesindeki düşme nedeniylelimanla birlikte şehir de önemini yitirmeye başladı. Bu durum Hollanda şehirleri arasındaki ticari rekabet ve 1568-1648 yılları arasındaki din savaşları nedeniyle daha da hızlanmıştır. 18. yy'da demir endüstrisi şehre geldi. Bunun nedeni şehrin doğusundaki içinde demir içeren bir tür kum bulunmasıdır. Bu sayede şehir endüstriyel bir merkez haline geldi.
İkinci Dünya Savaşı
Deventer Hollanda süvari birliğinin bir garnizonunun burada olmasına rağmen tüm tarihi boyunca çok az savaş görmüştür. Ancak endüstri merkezi ve limanı İkinci Dünya Savaşı sırasında ağır bombardımana maruz kalmıştır. Gene de şehir merkezi bu bombardımandan zarar görmeden kurtulmuştur.
Şehir merkezinin 2km kuzeydoğusunda Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi polislerinin eğitildiği bina ise bugün mülteci sığınma evi olarak hizmet vermektedir.
Şehir Efsaneleri
Sıçan Evi500 yıl kadar önce Deventer'de kıtlık başgöstermiş. Herkes açlık çekerken Govert adlı bir tüccar çavdar stoklamış. Ancak o kadar fahiş fiyat vermekteymiş ki kimseler çavdar alamıyormuş. Bir gün rahibeler ondan çavdarları fakir insanlara dağıtmasını istemiş. Govert o kadar sinirlenmiş ki çavdarımı fakirlere dağıtacağıma sıçanlar yesin daha iyi demiş. Şehrin tüm sıçanları toplanarak deposuna girmiş ve tüylerinin arasında tüm çavdarı çalmışlar. Daha sonra da fakirlerin evine giderek bu çavdarları onlara vermişler.
İki Kız Kardeş
Deventer'deki Bergkerk Kilisesi'nin iki kulesinin yapımını birbirlerinden asla ayrılmayan iki kız kardeş üstlenmiş. Günlerden bir gün şehre bir şovalye gelmiş. İkisi de bu şovalyeye aşık olmuşlar. Şovalye de onlardan birini sevmiş ve mutlu bir şekilde yaşamaya başlamışlar. Ancak diğer kız kardeş üzüntüsünden hastalanarak ölmüş. Diğeri ise kendini suçlu hissetmiş ve kısa süre sonra da o da ölmüş. Bu nedenle kilisenin kuleleri eşit yükseklikte değildir.
Şeytan
Yaşlı Boekert borç içinde ölmüş. Oğlu çok endişeliymiş çünkü sadece eski bir ahırı ve çok az parası varmış. Kendi kendine en iyisi ben ruhumu şeytana satıyım derken bir anda karşısında şeytanı buluvermiş ve bir anlaşma yapmışlar. Buna göre şeytan horozlar ötmeden bir gecede ahırı bitirecek karşılığında da Boekert'in ruhu onun olacakmış. Şeytan bütün gece çalışmış ve tam bitirmek üzereyken Boekert horoz gibi ötmeye başlamış. Şeytan onun hile yaptığını söylemiş. Ancak diğer horozların da ötmeye başlamasıyla Boekert hem yeni bir ahır sahibi olmuş hem de ruhunu şeytandan kurtarmış.
Günümüzde Deventer
Şehrin ticari ve endüstriyel önemi azalsa da devam etmektedir. Şehrin ekonomisinin esas lokomtifleri merkezi ısınma sistemleri üreten bir fabrika, önemli bir basımevi olan Kluwer ve 500 yıldır üretilen Deventer Keki'dir.Görülmesi gereken yerler ve festivaller
- Waag (Tartıevi) Brink Meydanı'nın kenarında 1550 yılında kurulmuş ve 2003-2004 yılları arasında restore edilmiştir. Bugün içerisinde endüstriyel ve ticari tarih, resim, gümüş eşya ve tarih öncesi döneme ait kalıntıların sergilendiği Deventer Şehir Müzesi bulunmaktadır. Waag'ın dış duvarına asılı bir kazan bulunmaktadır. Yaygın inanışa göre bu kazanda sahte para basan bir kişi kaynatılarak idam edilmiştir.
- Lebuin Kilisesi orgu ve tavan resimleriyle dikkat çeken gotik bir kilisedir. Yazın kulesine çıkılarak güzel panaromanın keyfi çıkarılabilir.
- Brink, 1575-1900 yılları arasında inşa edilmiş olan evlerin, dükkanların ve cafelerin bulunduğu kent meydanıdır. şehrin gece hayatının merkezi de burasıdır. Bu meydanda ayrıca her cuma ve cumartesi pazaryeri kurulmaktadır. Bunun yanısıra bir Ortaçağ geleneği olarak en büyük pazar Hayırlı Cuma günü kurulmaktadır. Meydanda ünlü Deventer ballı kekinin (Deventer Koek) satın alınabileği Bussink Koekhuisje bulunmaktadır.
- Oyuncak Müzesi Waag'ın tam arkasında bulunan ve şehrin belki de en güzel binasında hizmet vermektedir.
- Dağ Kilisesi küçük bir tepenin üzerine kurulmuştur ve bugün modern sanatlar müzesi olarak hizmet vermektedir. Çevresindeki eski sokaklar özellikle görülmeye değerdir.
Ayrıca şehirde ulusal ve uluslararası üne sahip değişik festivaller düzenlenmektedir
- Temmuzun ilk haftasonunda sanatçıların sokaklarda ücretsiz performanslar sergilediği Deventer op Stelten açık hava festivali
- Ağustos ayında yılda yaklaşık 125.000 civarı turist çeken Avrupa'nın en büyük kitap fuarı
- Aralık ayında insanların Viktorya dönemi kıyafetleri giyerek sokaklarda dolaştıkları Dickens Festivali