deste
1 . Cinsleri aynı veya birbirine yakın olan şeylerin bir arada bağlanmışı, demet, bağlam:
"Destenin en itibarlı kâğıtları, bilindiği gibi beyler yani aslar oluyor."- H. Taner.
2 . Kılıç, bıçak vb.nin elle tutulacak yeri, kabza.
3 . matematikAynı cinsten onluk bir küme.
4 . sporYağlı güreşte pehlivanların ayrıldıkları derecelerden biri.
deste
İtalyanca deste kelimesinin İngilizce karşılığı.
[dare] v. give, hand, bestow, grant, hold forth, administer, allow, yield
deste
Portekizce deste kelimesinin İngilizce karşılığı.
[dar] v. give, hand, deal; yield, render, handsel; impart, accord, confer; afford, provide; administer; allow; inflict
deste
Türkçe deste kelimesinin İngilizce karşılığı.
[dare] v. give, hand, bestow, grant, hold forth, administer, allow, yield
adj. awake
v. give, hand, deal; yield, render, handsel; impart, accord, confer; afford, provide; administer; allow; inflict
deste
bağlam, demet; yağlı güreşte pehlivanların ayrıldıkları beş dereceden en küçüğü.
çok.
kılıç, bıçak vb. nin elle tutulacak yeri, kabza.
deste
İtalyanca deste kelimesinin Almanca karşılığı.
gabet, gabt, ihr gabt
deste
Türkçe deste kelimesinin Fransızca karşılığı.
bouquet [le], botte [la], paquet [le]
deste
Türkçe deste kelimesinin Almanca karşılığı.
n. Bund, Bündel
deste
(Farsça) Kadın ismi 1. Demet, tutam, takım. 2. Kabza, tutacak yer. 3.On yapraklık altın varak defteri.