Dasheen

misafir - 9 yıl önce
Eskiden daha insan gücüne dayalı bir hayat vardı.. elektrikli aletler yokken kömür ütüleri, elde yıkanan çamaşırlar ve odun fırınları vardı.. aydınlatmada ise gaz lambaları, çıralar ve mum kullanılıyordu.. ihtiyaçlar mübadele usulü giderildiği için herkes sadece ihtiyacı olan şeyi alıyordu.. doğadan aydınlatma,ısınma,ve yemek pişirme alanında daha çok faydalanılıyor, şimdiki elektrikli aletlerin yaptığı işler se insan ve hayvan gücüne dayalı olarak yapılıyordu. ve buda zordu böle bişi nie koymuyorsunuz

misafir - 9 yıl önce
ŞİMDİKİ TEKNOLOJİYE HASTAYIM Ben Ağrının Doğubeyazıt ilçesi Gürbulak köyünde yaşarım 1980 yılından önce bile elektrik yerine evlerimiz de 14 numara veya 7 numara adı altında gaz lambası kullanırdık.7 ve 14 numaralı lambaları kullananlar bu yazıyı okurlarsa hatırlarlar ve o günlere gideceklerini hissediyorum.Bahattin boran arkadaşımda geçenlerde bu 14 numaralı lambadan gördüm gazsız,fitilsiz sadece süs olarak asmıştı .Hey bado dedim gazını nereden 14 numaralı fitili bile herkes unutmuş nereden bulacan gülerek geçtim Daha sonra lüks lambaları çıktı içine gaz koyardık ve ispirto ile lüks toru nu ısıtıp pompalanarak gaz deposuna hava sıkıştırılınca öyle yanardı 2-3 saat sonra havası biraz eksilirdi tekrar pompalanır öyle yanardı lüks adı verilmişti ya işte o da o zamanın teknolojik harikasıydı her evde yoktu herkesin gaz lambası ışığı gece yanarken belliydi eğer birinin evinde lüks lambasının o gür yanışı görülseydi mutlaka o evde misafir var derlerdi şimdi ise güzelim 220 volt elektrik var elektrikli fırınlar yerine yemekler,tandırı olan tandırda yoksa kışın içeride yanan tezek sobalarının üzerinde sıcak havalarda ise evin bahçesine yerleştirilen üç karpuz büyüklüğündeki taşların üzerine koçık yapılıp altında yanan ateşle çay yemek kapları konulurdu Bayramlarda akraba ziyaretleri hele kış aylarında karşı köylere büyüklerimiz kışlık yünlü süslü çoraplarını giyerek kalın palto ve tiftik özel yün suğuk geçirmez başlıklarıyla topluca ziyaretlere kilometrelerce yaya veya at ile bayramlaşmaya giderdiler.Telefon bile çok uzak tı manuel santraller vardı bir yere ankaraya telefon açmak için ptt de kayıt verilirdi beklemek zorundaydın verilen kayıt ancak 2-3 saat sanra zor çıkardı bazen o gün görüşemiyebilirdik Çamaşır makinası hiç yoktu dere yataklarında Nisan aylarında eriyen kar suları bir veya bir buçuk ay devamlı akardı bu sular ile kiliminden yorgan yüzüne kadar tüm evlerde kullanılan bir çok şey özellikle bu sularda yıkanırdı çünkü kardan eriyen su nedense çabuk kiri çıkaran sudur denenmişti vazgeçilmezdi kaynak sular kar sularından iyi temizlemezdi şimdiki çamaşırlarda kullandığımız yumuşatıcı VERNEL yerine bir çeşit bitki var adını bilemiyorum kürtçe buna ÇOĞAN deriz bununla kazanlarda kaynatılan çamaşırların içerisine yumuşaması için ÇOĞAN konulurdu banyoda veya hastalar yıkanınca vücut adeta pamuk gibi yumuşardı hastayı iyileştirme gücü çok çok fazlaydı kokusuz ve güzel bir bitki türüdür Televizyon mu vardı sadece radyo lar meşhur du nineler ayıp olur diye radyodan bile utanarak yanıbaşında otururdular konuşan türkü söyleyen bizi görürmü diyen olurdu .Radyolara çok güzel el işleri yapılırdı nazar boncukları takılırdı arıza eden radyo zor tamir edilirdi aylar sürerdi evlerin üstüne radyolar için 5-6 metrelik topraklı antenler kurulurdu yoksa iyi çekmezdi şimdiki teknoloji harikası kısa antenli radyolar yoktu.Ütü ise hiç yoktu askerliğini bitiren ütüden bahsederken gülerlerdi akşam döşeklerin altına pantolon katlanır hafif su ile ıslandıktan sonra sabah tertemiz ütülenmiş gibi olurdu şimdi pilli saatler var eskiden bu da yoktu zamanı öğrenmek için Her evin ortasında 20-30 cm daire şekli yuvarlak açık bırakılan hem havalandırma hemde güneş oradan eve girdiğinde güneş ışığı isabet ettiği yerden zamanın kaç olduğu kısacası öğlen ikindi vakitleri oradan belirlenirdi onun için şimdiki teknolojiye çok hastayım

misafir - 9 yıl önce
bence televizyon ve bilgisayar yerine gazete ve kitap okurlardı elektrikli süpürgeler yerine el süpürgeleri dir.

misafir - 9 yıl önce
1980 yılından önce bile elektrik yerine evlerimiz de 14 numara veya 7 numara adı altında gaz lambası kullanırdık.7 ve 14 numaralı lambaları kullananlar bu yazıyı okurlarsa hatırlarlar ve o günlere gideceklerini hissediyorum.Bahattin boran arkadaşımda geçenlerde bu 14 numaralı lambadan gördüm gazsız,fitilsiz sadece süs olarak asmıştı .Hey bado dedim gazını nereden 14 numaralı fitili bile herkes unutmuş nereden bulacan gülerek geçtim Daha sonra lüks lambaları çıktı içine gaz koyardık ve ispirto ile lüks toru nu ısıtıp pompalanarak gaz deposuna hava sıkıştırılınca öyle yanardı 2-3 saat sonra havası biraz eksilirdi tekrar pompalanır öyle yanardı lüks adı verilmişti ya işte o da o zamanın teknolojik harikasıydı her evde yoktu herkesin gaz lambası ışığı gece yanarken belliydi eğer birinin evinde lüks lambasının o gür yanışı görülseydi mutlaka o evde misafir var derlerdi şimdi ise güzelim 220 volt elektrik var elektrikli fırınlar yerine yemekler,tandırı olan tandırda yoksa kışın içeride yanan tezek sobalarının üzerinde sıcak havalarda ise evin bahçesine yerleştirilen üç karpuz büyüklüğündeki taşların üzerine koçık yapılıp altında yanan ateşle çay yemek kapları konulurdu Bayramlarda akraba ziyaretleri hele kış aylarında karşı köylere büyüklerimiz kışlık yünlü süslü çoraplarını giyerek kalın palto ve tiftik özel yün suğuk geçirmez başlıklarıyla topluca ziyaretlere kilometrelerce yaya veya at ile bayramlaşmaya giderdiler.Telefon bile çok uzak tı manuel santraller vardı bir yere ankaraya telefon açmak için ptt de kayıt verilirdi beklemek zorundaydın verilen kayıt ancak 2-3 saat sanra zor çıkardı bazen o gün görüşemiyebilirdik Çamaşır makinası hiç yoktu dere yataklarında Nisan aylarında eriyen kar suları bir veya bir buçuk ay devamlı akardı bu sular ile kiliminden yorgan yüzüne kadar tüm evlerde kullanılan bir çok şey özellikle bu sularda yıkanırdı çünkü kardan eriyen su nedense çabuk kiri çıkaran sudur denenmişti vazgeçilmezdi kaynak sular kar sularından iyi temizlemezdi şimdiki çamaşırlarda kullandığımız yumuşatıcı VERNEL yerine bir çeşit bitki var adını bilemiyorum kürtçe buna ÇOĞAN deriz bununla kazanlarda kaynatılan çamaşırların içerisine yumuşaması için ÇOĞAN konulurdu banyoda veya hastalar yıkanınca vücut adeta pamuk gibi yumuşardı hastayı iyileştirme gücü çok çok fazlaydı kokusuz ve güzel bir bitki türüdür Televizyon mu vardı sadece radyo lar meşhur du nineler ayıp olur diye radyodan bile utanarak yanıbaşında otururdular konuşan türkü söyleyen bizi görürmü diyen olurdu .Radyolara çok güzel el işleri yapılırdı nazar boncukları takılırdı arıza eden radyo zor tamir edilirdi aylar sürerdi evlerin üstüne radyolar için 5-6 metrelik topraklı antenler kurulurdu yoksa iyi çekmezdi şimdiki teknoloji harikası kısa antenli radyolar yoktu.Ütü ise hiç yoktu askerliğini bitiren ütüden bahsederken gülerlerdi akşam döşeklerin altına pantolon katlanır hafif su ile ıslandıktan sonra sabah tertemiz ütülenmiş gibi olurdu şimdi pilli saatler var eskiden bu da yoktu zamanı öğrenmek için Her evin ortasında 20-30 cm daire şekli yuvarlak açık bırakılan hem havalandırma hemde güneş oradan eve girdiğinde güneş ışığı isabet ettiği yerden zamanın kaç olduğu kısacası öğlen ikindi vakitleri oradan belirlenirdi onun için şimdiki teknolojiye çok hastayım

misafir - 9 yıl önce
elektriğin öncesinde kullanılan araçlar:gaz lambası,mum,mektup,kömür ütüleri,odun fırınları ayrıca çamaşır ve bulaşık makinesi yerinede elde yıkanırdı.

misafir - 9 yıl önce
bence elektrıklı aletler olmadan once insanlar mum,gaz lambası,meşaleyada toplu olarakeskı zamanlarda kullanılan eşyalar yada eski çağ eşyalari denelıbılır.çamasır makınesine yıkama yerıne elde bulasık ve camasır yıkamırdı halılar halı yıkamacıya değilde elde zahmetle yıkanırdı telefon yerıne mektup ve telgraf vardı internet yerıne en cok mektup yazılır ve mektup guvercınlerıne verılır ıletılırdı fotoğraf makınesi yerine en guzel anıları kağıga kaydederlerdi.o zamanlar hayat şimdiki fiyat ve esyalardan ote dahada cok zordu...

misafir - 9 yıl önce
elektirik olmadan önce insanlar karanlıkta kalırlarmış eskiden bir çok zorlukları yenmeye çalışırlarmış ama artık günümüzde eskiden olmadan şeylerden günümüzde artık var

misafir - 9 yıl önce
İNSANLAR ÖNCEDEN KANDİL GAZ LAMBASI MUM GİBİ ŞEYLER KULLANIRLARDI .İŞLERİNİ SABAHTAN BİTİRİP ERKENDEN YATARLARDI .ELEKTRİKLİ ÜTÜ YERİNE KÖMÜRLÜ ÜTÜ KULLANILIRDI .TELEFON YERİNE TELGRAF ÇEKİLİRDİ YADA YÜZ YÜZE KONUŞULURDU .BULAŞIKMAKİNASI KULLANILMAZ ÇAMAŞIRLAR ELDE YIKANIRDI.BİZİM GÜNÜMÜZDEKİ TELEVİZYON YERİNE PİLLİ RADYO KULLANILIRDI.BUNUN SEBEBİ O DÖNEMLERDE ELEKTRİĞİN YAYGIN OLMAMASIDIR.

misafir - 9 yıl önce
kettıllar yerine ev hanımlaarı ocakta kaynatırdı suları kombi diye birşey yoktu yazları derede kışları ocakta kaynatılan sularla yıkınılırdı elektrikli ütüler yerine kömür ütüleri kullanılır bulaşıkları ve çamaşırları evde yıkarlardı traktör yerine at arabaları ile giderlerdi klimalar yerine akşamları püfür püfür esen rüzgara çıkarlardı saç kurutma makineleri veye düzleştiriciler yoktu

misafir - 9 yıl önce
insanlar eskiden ne bulaşık makinası ne de camaşır makınası ne de utu onların hic birilerini kulanmazlardı ve kadınlara zor bi iş olurdu camaşr yıkamak icin daa gole gidip orda yıkıyolardı sop soğuk suda dusnsenize dugne gidiceksin suslendin ama camaşır yıkamak zorundasın çeşmeye gidersen üstün batıcak am şimdiki kaınlar düğne giderken hc biyri bozulmadn hemen atıp cıkıyolar bulaşık hele onu gecelim o cok zordu utu O DA KOTU NESE İŞTE ŞİMDİKİ KADINLAR varda az diolar aslında degrlerini blcekler cünkü eskidn cok kotu bi hayatı arkadaşlar....

misafir - 9 yıl önce
insanlar eskiden ne bulaşık makinası ne de camaşır makınası ne de utu onların hic birilerini kulanmazlardı ve kadınlara zor bi iş olurdu camaşr yıkamak icin daa gole gidip orda yıkıyolardı sop soğuk suda dusnsenize dugne gidiceksin suslendin ama camaşır yıkamak zorundasın çeşmeye gidersen üstün batıcak am şimdiki kaınlar düğne giderken hc biyri bozulmadn hemen atıp cıkıyolar bulaşık hele onu gecelim o cok zordu utu O DA KOTU NESE İŞTE ŞİMDİKİ KADINLAR varda az diolar aslında degrlerini blcekler cünkü eskidn cok kotu bi hayatı arkadaşlar....

misafir - 9 yıl önce
eskiden telefon olmazdı o yüzden insanlar mektupla yada telgrafla haberleşiyorlardı gaz lambasıyla aydınlanıyorlardı. Eskiden insanların gücüne dayalı bir hayat vardır, şimdiki elektirikli aletlerin yaptığı işler ise insan ve hayvan gücüne dayalı olduğunu biliyoruz. artık günümüzde herşey koolaylaştı

misafir - 9 yıl önce
1980 yılından önce bile elektrik yerine evlerimiz de 14 numara veya 7 numara adı altında gaz lambası kullanırdık.7 ve 14 numaralı lambaları kullananlar bu yazıyı okurlarsa hatırlarlar ve o günlere gideceklerini hissediyorum.Bahattin boran arkadaşımda geçenlerde bu 14 numaralı lambadan gördüm gazsız,fitilsiz sadece süs olarak asmıştı .Hey bado dedim gazını nereden 14 numaralı fitili bile herkes unutmuş nereden bulacan gülerek geçtim Daha sonra lüks lambaları çıktı içine gaz koyardık ve ispirto ile lüks toru nu ısıtıp pompalanarak gaz deposuna hava sıkıştırılınca öyle yanardı 2-3 saat sonra havası biraz eksilirdi tekrar pompalanır öyle yanardı lüks adı verilmişti ya işte o da o zamanın teknolojik harikasıydı her evde yoktu herkesin gaz lambası ışığı gece yanarken belliydi eğer birinin evinde lüks lambasının o gür yanışı görülseydi mutlaka o evde misafir var derlerdi şimdi ise güzelim 220 volt elektrik var elektrikli fırınlar yerine yemekler,tandırı olan tandırda yoksa kışın içeride yanan tezek sobalarının üzerinde sıcak havalarda ise evin bahçesine yerleştirilen üç karpuz büyüklüğündeki taşların üzerine koçık yapılıp altında yanan ateşle çay yemek kapları konulurdu Bayramlarda akraba ziyaretleri hele kış aylarında karşı köylere büyüklerimiz kışlık yünlü süslü çoraplarını giyerek kalın palto ve tiftik özel yün suğuk geçirmez başlıklarıyla topluca ziyaretlere kilometrelerce yaya veya at ile bayramlaşmaya giderdiler.Telefon bile çok uzak tı manuel santraller vardı bir yere ankaraya telefon açmak için ptt de kayıt verilirdi beklemek zorundaydın verilen kayıt ancak 2-3 saat sanra zor çıkardı bazen o gün görüşemiyebilirdik Çamaşır makinası hiç yoktu dere yataklarında Nisan aylarında eriyen kar suları bir veya bir buçuk ay devamlı akardı bu sular ile kiliminden yorgan yüzüne kadar tüm evlerde kullanılan bir çok şey özellikle bu sularda yıkanırdı çünkü kardan eriyen su nedense çabuk kiri çıkaran sudur denenmişti vazgeçilmezdi kaynak sular kar sularından iyi temizlemezdi şimdiki çamaşırlarda kullandığımız yumuşatıcı VERNEL yerine bir çeşit bitki var adını bilemiyorum kürtçe buna ÇOĞAN deriz bununla kazanlarda kaynatılan çamaşırların içerisine yumuşaması için ÇOĞAN konulurdu banyoda veya hastalar yıkanınca vücut adeta pamuk gibi yumuşardı hastayı iyileştirme gücü çok çok fazlaydı kokusuz ve güzel bir bitki türüdür Televizyon mu vardı sadece radyo lar meşhur du nineler ayıp olur diye radyodan bile utanarak yanıbaşında otururdular konuşan türkü söyleyen bizi görürmü diyen olurdu .Radyolara çok güzel el işleri yapılırdı nazar boncukları takılırdı arıza eden radyo zor tamir edilirdi aylar sürerdi evlerin üstüne radyolar için 5-6 metrelik topraklı antenler kurulurdu yoksa iyi çekmezdi şimdiki teknoloji harikası kısa antenli radyolar yoktu.Ütü ise hiç yoktu askerliğini bitiren ütüden bahsederken gülerlerdi akşam döşeklerin altına pantolon katlanır hafif su ile ıslandıktan sonra sabah tertemiz ütülenmiş gibi olurdu şimdi pilli saatler var eskiden bu da yoktu zamanı öğrenmek için Her evin ortasında 20-30 cm daire şekli yuvarlak açık bırakılan hem havalandırma hemde güneş oradan eve girdiğinde güneş ışığı isabet ettiği yerden zamanın kaç olduğu kısacası öğlen ikindi vakitleri oradan belirlenirdi onun için şimdiki teknolojiye çok hastayım

Görüş/mesaj gerekli.
Markdown kullanılabilir.