Cünüp Nedir? Cünüp Kelimesi Ne Anlama Gelir?

misafir - 8 yıl önce
Cünüp kelimesinin sözlük anlamı şöyledir: Dinin buyurduğu biçimde henüz yıkanmadığı için temiz sayılmayan (kimse), cenabet. "Cenb" sözcüğünün türevlerinden olan "cünüb" sözcüğü ile ilgili olarak klasik eserlerde şu bilgiler görülmektedir: "Cenb" sözcüğü ise bir şeyin parçası, küçük-büyük bir şeyden koparılan parça" demektir. "Canip" ve "cünüp" sözcükleri "Ğariyb (çok uzak olan)" demektir. "cenebe r racülü" ifadesi "kişi onu defetti, uzaklaştırdı" demektir. Ezheri dedi ki: Salat mevzilerine yaklaşması yasaklandığı için "cünüp" denmiştir. İbni esir dedi ki: "cünüp" cima ve meninin çıkışı ile üzerine yıkanmak vacip olan kişi demektir. Cenabet, "meni" demektir. Dini açıdan "Cünüp" kelimesi: Fıkıh ve ilmihal kitaplarında bu sözcükler; "Boy abdesti (gusül) almayı gerektiren durum; büyük abdestsizlik hâli; bu durumda olup da henüz gusletmemiş olan kimse" olarak tanımlanmış ve "Cinsel ilişkide bulunmuş yahut rüyada ihtilâm olmuş veya birine bakmakla ya da dokunmakla kendisinden şehvetle inzal vaki olmuş kimseye cünüp bu durumuna da cenabet denir." şeklinde açıklamalar getirilmiştir. Bu tanım ve açıklamalardan hareketle; meni gelmese bile cinsel ilişki kuran erkek ve kadının cünüp olacakları, erkekte meninin gelmesiyle, kadının da oynaşma, bakma, düşünme veya benzeri sebeplerle ihtilâm olmasıyla kişilerin cünüp sayılacakları, uykuda iken görülen rüya sebebiyle veya elle tatmin (mastürbasyon) sonucu meydana gelen boşalmanın cünüplüğe yol açacağı hükme bağlanmıştır. Bu hükümlerden yola çıkarak da cünübün; mescide girmesi, namaz kılması, namaz kıldırması, oruç tutması, Kur’an okuması, Kur’an’a el sürmesi, kendisine Kur’an okunması, Kâbe’yi tavaf etmesi haram sayılmıştır. Ancak bu yasaklamalar yetmemiş, bir de cünüplüğün kötülüğü hakkında; "cünübün olduğu yere melek girmez, bastığı toprakta ot bitmez, yıkanıncaya kadar bastığı toprak, yattığı yatak ona lanet eder" gibi tehditler -hem de peygamberimize fatura edilerek- savrulmuştur. Hâlbuki Kur’an’da üzerinde durulan cünüplük, yukarıda tanımlanan cünüplük, cenabetlik değildir. Ama zaman içerisinde kasıtlı olarak yanlış öğretilmesi sonucu cünüplük, bugün hâlâ müslümanlar arasında yanlış bilinmektedir. Bize göre böyle bir anlayış, insanları dinden, eğitimden uzak tutabilmek için uydurulmuştur ve ne acıdır ki bu ihanet yapılırken de peygamberimizin adı kullanılmıştır. Bu yanlış bilgilendirme öyle yaygın bir hâle gelmiştir ki, "cünüp" sözcüğüne, sözlüklerde de -sanki İslam dini gelmezden evvel bu sözcük Arap dilinde yokmuş gibi- maalesef yukarıda naklettiğimiz terimsel anlam çerçevesinde karşılıklar verilmiş, dolayısıyla klasik kaynaklarda da aynı minvalde bilgiler yer almıştır: "Cü­nup lafzının müennesi de yoktur, tesniye ve çoğulu da yoktur. Çünkü bu ke­lime, "buud ve kurb; uzaklık ve yakınlık" kelimesi gibi mastar veznindedir. Bazan bu kelimeyi hafifleterek, diye söylerler. Bu kelimeyi bu şekil­de okuyanlar da olmuştur. el-Ferrâ der ki: "Kişi cünub oldu," ifadesi cenabetten gelmektedir. Bîr şivede cünup kelimesinin, tıpkı "unk" ve "a'nâk," "tunub ve etnab" (boyun, boyunlar, çadır kazığı ve kazıklar) gibi ço­ğul yapıldığı da söylenmiştir. Tekili kastederek "cânib" diye bu kelimeyi kullanmak halinde, çoğul için "cünnab'1 tabiri kullanılır. Binici ve biniciler için "râkib ve rukkâb" demek gibi. Kelime asıl itibariyle uzaklık demektir. Âde­ta cünup, şehvetle çıkardığı su dolayısıyla namaz halinden uzaklaşmış gibi olduğundan bu ismi alır. Şair der ki: "Beni (yanında esir bulunan) kardeşimden uzak tutarak mahrum etme! Çünkü ben, çadırlar ortasında garip kalmış bir kimseyim." Cünüp adam, yabancı adam anlamına da kullanılır. Aynı şekilde cenabet (mücanebet), erkeğin kadın ile içli dışlı olması demektir. (Kurtubi)

Görüş/mesaj gerekli.
Markdown kullanılabilir.