1. anlamı (f)., (i). buruşturmak, kırıştırmak; buruşmak, kırışmak; hışırdamak; (i). kırışık.,buruşuk,xyz buruş/buruştur. 2. anlamı buruşturmak. kırıştırmak. katlamak. buruşmak. kırışmak. 3. anlamı burusturmak. kiristirmak. katlamak. burusmak. kirismak.
Crinkle
Crinkle tanım:
Kelime: crin·kle Söyleniş:'kri[ng]-k&l İşlev:verb Türleri:crin·kled; crin·kling /-k(&-)li[ng]/ Kökeni: Middle English crynkelen; akin to Old English cringan to yield intransitive senses 1 a : to form many short bends or ripples b: WRINKLE 2 : to give forth a thin crackling sound : RUSTLEcrinkling silks transitive senses : to cause to crinkle : make crinkles in