Context

Context

1. anlamı (i). sözün gelişi, bir söz veya davranışa anlam kazandıran içinde vuku bulduğu şartlar; şartlar ve çevre. contex,tual (s). sözün gelişine ait.,durum/bağlam.
2. anlamı bağlam. kontekst. genel durum.
3. anlamı baglam. kontekst. genel durum.

Context

Context tanım:

Kelime: con·text
Söyleniş: 'kän-"tekst
İşlev: noun
Kökeni: Middle English, weaving together of words, from Latin contextus connection of words, coherence, from contexere to weave together, from com- texere to weave -- more at TECHNICAL
1 : the parts of a discourse that surround a word or passage and can throw light on its meaning
2 : the interrelated conditions in which something exists or occurs : ENVIRONMENT, SETTING
- con·text·less /-"tekst-l&s/ adjective
- con·tex·tu·al /kän-'teks-ch&-w&l, k&n-, -ch&l/ adjective
- con·tex·tu·al·ly adverb

Context

İngilizce Context kelimesinin İspanyolca karşılığı.
s. contexto, trasfondo; entorno

Context

İngilizce Context kelimesinin Fransızca karşılığı.
n. contexte, ensemble de texte qui entoure un mot, concordance; environnement; situation; conjoncture

Context

İngilizce Context kelimesinin Almanca karşılığı.
n. Zusammenhang, Kontext

Context

İngilizce Context kelimesinin İtalyanca karşılığı.
s. contesto; (fig) quadro

Context

İngilizce Context kelimesinin Portekizce karşılığı.
s. contexto

Context

i. bağlam, sözün gelişi, kaynak, şartlar, durum

Context

Flemenkçe Context kelimesinin İngilizce karşılığı.
n. context, paragraphs surrounding a word or sentence; overall situation, background

Context

İngilizce Context kelimesinin Flemenkçe karşılığı.
zn. verband, samenhang

Context

Flemenkçe Context kelimesinin Fransızca karşılığı.
(algemeen) contexte (m)

Bu konuda henüz görüş yok.
Görüş/mesaj gerekli.
Markdown kullanılabilir.