İstanbul’da Robert Koleji bitirdi (1904), yüksek öğrenimini İngiltere’de Oxford Üniversitesi Yeni Çağlar Tarihi Bölümü’nde tamamladı (1908), İstanbul’a dönünce Resimli Ay, İnci vb. dergilerine yazılar yazdı; kapak resimleri, süslemeler, karikatürler çizdi.
(1910-1925). Bir hikayesinde halkı savaş aleyhine kışkırttığı gerekçesiyle İstiklal Mahkemesi’nce üç yıl Bodrum’da kalebentliğe mahkum edildi (1924), bir buçuk yıl sonra cezası affa uğrayınca, İstanbul’a dönmedi, çok sevdiği Bodrum’da kaldı, sonra İzmir’e yerleşerek (1947), hayatını gazetecilik ve turist rehberliğiyle kazandı. Kemik kanserinden öldü. Bodrum’da toprağa verildi.
1926’dan sonra deniz hikayeleriyle tanındı. Konularını hemen daima Ege ve Akdeniz kıyı ve açıklarında gelişen, denize bağlı olaylardan çıkardı. İçinde yaşadığı, en küçük ayrıntılarına kadar bildiği hür ve asi denizi, kaderleri denizin emrinde balıkçıları, dalgıçları, sünger avcılarını ve gemileri zengin bir terim ve mitologya hazinesinden güçlenerek, denize karşı sonsuz bir hayranlıktan gelen şiirli, yer yer aksayan, ama sürükleyip götüren bir anlatımla hikaye ve romana geçirdi.
Yazı ve düşünceleriyle döneminin önemli aydınlarını etkilemiş (Örneğin: Azra Erhat) bir kişi olarak, çeşitli dillerden yüz kadar da kitap çevirmiş olan ve kendi eserlerinin sonraki baskıları yapılagelen Balıkçı’ya Kültür Bakanlığı’mızca 1971 Devlet Kültür Armağanı verilmişti. Geniş bibliyografyası Yeni Yayınlar dergisindedir (Ekim 1974 sayısı) Bütün Eserleri Bilgi Yayınevi’nce toplanmaktadır (20. cilt, 1984).