Celal Sahir Erozan, 29 Eylül 1883 - 16 Kasım 1935 tarihleri arasında yaşamış Edebiyat-ı Cedide, Fecr-i Ati ve Milli Edebiyat dönemi topluluklarında yer almış şair ve yazardır.
Yaşamı ve Sanat Anlayışı
Yemen Valisi İsmail Hakkı Paşa`nın oğlu olan Celal Sahir ilkokulu "Numune-i Terakki"`de tamamladıktan sonra sırasıyla "Davut Paşa Rüştiyesi" (ortaokul) ve Vefa İdadisi`ne (lise) devam etmiştir. Hukuk eğitimine başladıysa da iki yılın sonunda öğrenimini yarıda bırakmıştır.Şiir yazmaya henüz küçük bir çocukken başlayan Celal Sahir, dokuz yaşındayken güzel şiir okuduğu için II. Abdülhamit`in dikkatini çekmiş, zaman zaman sarayda padişahın konuğu olmuş, ona şiirler okumuş hatta bir "liyakat nişanı" ile ödüllendirilmiştir. On beş yaşından sonra ``Malumat, Musavver Fen ve Edeb, Pul, Lisan`` gibi dergilerde şiir ve makaleleri yayımlanmaya başlayan Celal Sahir; bu yazılarında ``Ahmet Celal, Velhan, Şarık, Hikmet Celal`` gibi takma adlar kullanmıştır. Fransız edebiyatından bir hayli etkilenen şair Tevfik Fikret`in yazı işlari müdürlüğünü yaptığı Servet-i Fünun dergisinde oluşan edebi topluluğa katılmış ve dergi kapatılıncaya dek bu topluluk içinde yer almıştır.
1903`te "Hariciye Nezareti"`nde göreve başlamış, 1907 sonrasında Kabataş ve Mercan Liselerinde edebiyat öğretmenliği yapmıştır. ``1. Kitap, 2. Kitap, 3. Kitap`` adıyla aylık bir dergi, kısa bir süreliğine de ``Demet`` adlı bir kadın dergisi çıkarmış ve burada kadın haklarını savunmuştur. Servet-i Fünun dergisi kapanınca “Milli Edebiyat” akımını benimsemiş, hece ölçüsüyle şiirler yayımlamış ve ``dilde sadeleşme``yi savunmaya başlamıştır. 1911`de Selanik`e gitmiş, burada çıkarılan ``Türk Yurdu, Türk Derneği, Genç Kalemler`` gibi dergilerde yazmıştır. Birinci Dünya Savaşı sırasında bir ara ticaret yapmış, cumhuriyetin ilanından sonra 1928`de Zonguldak Milletvekili seçilmiştir. Harf Devrimini gerçekleştiren kurula da katılan Celal Sahir, Türk Dil Kurumu`nun dört kurucu üyesindenbiri olmuş ve böylece uzun süredir savunduğu dilde sadeleşme eyleminin yapıcıları arasında yer almıştır.
Servet-i Fünun`a bağlı olduğu dönemlerde şekil, dil ve tema bakımından bu hareketin genel anlayışına uygun davranmış; Milli Edebiyat akımına geçtikten sonra ise dilini sadeleştirmeye başlamış, aruz vezni yerine heceyi kullanmış, Servet-i Fünun şiirinin aksine toplum sorunlarıyla daha çok ilgilenmiştir. Şiirlerinde aşk ve kadına çok fazla yer vermesi, Servet-i Fünun akımının beslediği yoğun duyarlığı ve Milli Edebiyat`a geçişteki bocalamalarıyla Celal Sahir, bir çok yönden ilgi çekici olan fakat çok fazla tanınmayan bir şair olarak edebiyatımızdaki yerini almıştır.
16 Kasım 1935`te akciğer kanseri nedeniyle yaşamını yitirmiştir.
Eserleri
- Beyaz Gölgeler (1898 -1909 arasında yazdığı şiirler)
- Buhran (1909)
- Siyah Kitap (şiirler, düzyazılar; 1911)