Buruk
1 . Burulmuş olan.
2 . Tadı kekre olan (meyve):
"Vişne şerbetinin bu buruk tadı gerçek midir?"- A. İlhan.
3 . isimUygun olmayan şartlar sonucu dönerek büyüyen ağacın kerestesi.
4 . mecazAlınarak küskünlük gösteren, gücenmiş (kimse):
"Rahmi'ye karşı o da ötekiler gibi buruktu."- T. Buğra.
Buruk
Türkçe Buruk kelimesinin İngilizce karşılığı.
adj. sour, acrid, subacid, sec
Buruk
burulmuş olan; gücenikliği belli olan, yüreği buran.
tadı kekre olan; uygun olmayan koşullar sonucu dönerek büyüyen ağacın kerestesi.
alınarak küskünlük gösteren, gücenik, gücenmiş (kimse).
Buruk
Türkçe Buruk kelimesinin Fransızca karşılığı.
acrimonieux/euse, âpre, saumâtre
Buruk
Türkçe Buruk kelimesinin Almanca karşılığı.
adj. herb