Volga Bulgarları, VII - XV, yüzyıllarda bir Türk - Bulgar devleti kurmuşlardır. Bu devletin dağılmasından sonra Bulgar adı da ortadan kalkmış ve buralarda yaşayan bu Türkler bazen Kazan Türkleri, bazen Tatarlar adı ile anılagelmiştir.
Tuna Bulgarları, çeşitli akınlar sonunda, Volga bölgesinden ayrılan Bulgarlardan meydana gelmiştir. Bunlar VII. yüzyılın ikinci yarısında Balkan yarımadasına gelmişler IX. yüzyıla kadar benliklerini korumuşlar, fakat İslav topluluklarına karışarak İslavlaşmışlardır.
Din
Kağan Boris Mikail'in 9'ncu yüzyılda Ortodoks Hristiyanlığını devlet dini yapmasından önce, Türk bulgarlar "Tangra" dedikleri Türk tanrısı Tengri'ye tapmışlar ve eski Türk geleneklerini sürdürmüşlerdi. Slav bulgarlar eski slav geleneklerinin yanında kısmen Türk bulgarların Tengriciliğini kabul etmişlerdir. Böylece 9'ncu yüzyılda Bulgarlar diğer slav halklarından çok daha erken olarak hristiyan olmuşlardır. Kağan Boris I., "kağan" ünvanının yanında "Çar" ünvanına sahib olmuş, kendisi ve kendisinden sonra gelen birkaç kuşak boyunca iki ünvan birlikte kullanılmıştır (Çar Boris Mikail Kağan). Zamanla güney avrupada "kağan" ünvanının pek önemi kalmamış ve sözü edilmemeye başlanmıştır.O zamanlarda selanikli Kiril kardeşlerin, eski Türk bulgar run alfabesi ve yunan alfabesini birbirine katıp, bugün Latin alfabesinin yanında dünyaca en sık kullanılan Kiril alfabesini oluşturmaları, Bulgar tarihinde Bulgarların çok gururlandıkları önemli bir noktadır.
Dil
Bulgarlar Güney-slav dillerine mensub olan Bulgarca'yı konuşurlar. Bu dilin eski Protobulgar dili (Türk dillerinin Ogur grubuna ait) ile bir akrabalığı yoktur, ama içinde bu eski Türk dilinden birkaç kelimeler bulmak mümkündür.Bulgaristan'da Ön bulgarların doğrudan torunları oldukları düşünülen müslüman Pomaklarda Bulgarca (slav dili) konuşurlar.
Bir slav dilinin ilk kez Bulgaristan'da yazıya alınması, ve bu yazının (kiril alfabesi) tüm slav halkları arasında yayılması Bulgarca'ya slav dilleri arasında önemli bir yer vermektedir.