Bozuk
Türkçe Bozuk kelimesinin İngilizce karşılığı.
adj. broken, broken down, dished, out of action, damaged, disordered, distorted, wrong, imperfect, in bad order, upset, disappointed, bad, bum, dead, deranged, dirty, Doric, embroiled, faulty, flyblown, foul, on the fritz, gone, hard set, haywire
Bozuk
bozulmuş olan, istenilen durumda olmayan; kötü.
besin olma özelliğini yitirmiş; bayat, çürük; kızgın, sıkıntılı.
(bir organ) görevini yapamaz duruma gelmiş; türk halk müziğinde, bağlamadan biraz büyük ve meydan sazından küçük dokuz telli bir saz.
Bozuk
Türkçe Bozuk kelimesinin Fransızca karşılığı.
gâté/e, délabré/e, dépravé/e, détraqué/e, hors service, malade, pervers/e, taré/e, tourné/e, vicié/e
Bozuk
Türkçe Bozuk kelimesinin Almanca karşılığı.
n. Verwesung
adj. Betrieb: außer Betrieb, defekt, kapores, kaputt, matsch, ruiniert, schlecht
adv. hin
Bozuk
1 . Bozulmuş olan:
"Daracık ve bozuk kaldırımlardan çamurlu sular akıyordu."- T. Buğra.
2 . Görevini yapamaz duruma gelmiş (organ):
"Ağzındaki birkaç bozuk dişten şüphe ettim."- R. N. Güntekin.
3 . isimMadenî para:
"Hiç olmazsa birkaç kuruş bozuk ver!"- M. Ş. Esendal.
4 . mecazKötümser, gergin, huzursuz, karışık:
"Bozgun sırasında Ankara'da meclisin havası pek bozuktu."- F. R. Atay.
5 . mecazKızgın, sıkıntılı:
"Süleyman'ı adada yüzü o kadar bozuk ve korkunç buldu ki."- H. E. Adıvar.
bozuk (II) -ğu
isim, müzik
Türk halk müziğinde, bağlamadan biraz büyük ve meydan sazından küçük dokuz telli bir saz.