Yazılarında, olayların seyrinde başladığı bir anda tüm örgünün kırılarak yön değiştirmesi ile gerçek ile hayalin birbirine girdiği sıkça görülür. Gerçeklik duygusunu tüketmediği için de hikayelerin ayağı okur tarafından kabullenilir miktarda her daim yere basar, beklenmedik bir anda beklenmedik laflar eden kahramanların tümü tanıdıktır ve çevremizdedir.
Umut Sarıkaya dil konusunda da oldukça akıcı ve ilgi çekici olan üslubunu, zaman zaman hikayelerindeki atmosfere göre yönlendirerek bazen bir Rus edebiyatı dili, bazen bir Amerikan underground edebiyat dili yaratır.
Yazarın bu yazıları, Ekim 2005`te kitaplaştırılmıştır. Benim de Söyleyeceklerim Var için tanıtım yazışında şöyle denmektedir; "Umut Sarıkaya, çizerliğiyle olduğu kadar yazarlığıyla da anlatıyor kendini. Öykü ya da anı, ne derseniz deyin, bu kitaptaki metinler genç ve sıcak. "Benim de Söyleyeceklerim Var!" yazarın dergideki ve evdeki hayatından ya da çizer arkadaşları Ersin Karabulut, Metin Üstündağ, Bahadır Baruter arasında geçen olaylardan kesitler sunuyor okuyucuya. Sıradan ve bir o kadar da komik olan hikayeler bunlar. Hayatın alışılagelmiş ayrıntıları, günlük diyalogları Sarıkaya`nın kaleminde başka bir anlam ve şekil kazanıyor. Espriler birbirini kovalıyor, kahkahalar yüksek sesle atılıyor. İçten ve doğal bir dil kitabın tamamına hakim oluyor. "Benim de Söyleyeceklerim Var!" günümüz yaşantısının bir uzantısı sanki. Monotonluktan uzak bir uzantıa€¦ Eğlenceli, neşeli ve farklıa€¦ Gelin onların hayatına katılalım, renklerin tadını çıkaralım!.."