Foucault’ya göre Sosyoloji beden meselesini çok ihmal etmiştir.
Batı dillerine baktığımızda beden ile cisim genellikle aynı sözle karşılanmaktadır. Yani canlı bir varlığın bedensel gerçekliği ile cansız bir varlığın fiziksel gerçekliği aynı kavram altında düşünülmektedir. Genel olarak batı düşüncesinde hakim olan görüş “bedenin aklın karşıtı” olarak değerlendirilmesidir. Beden, zihne karşıt olumsuz niteliklerle anılmıştır.
Beden, Antik Yunan Felsefesi’nden başlayarak insan ruhunu tutsak etmiş bir kafes olarak görülmüştür.
Konu ile ilgili bir tartışma için Bağlam Yayınları'ndan Emre Işık'ın 'Beden ve Toplum Kuramı' adlı kitabına göz atılabilir.