Osmanlı Öncesi
Osmanlı İmparatorluğu döneminde; İstanbul`un fethedilmesinden de önce; Bizans İmparatorluğu`nu Anadolu`ya bağlayan bir yol olarak; ticaret kervanları ve ordular tarafından kullanılırdı.
Osmanlı Sonrası
Osmanlı`nın İstanbul`u ele geçirmesinden sonra; Anadolu`ya doğru yapılacak sefer hazırlıklarını da günümüzde artık varolmayan ama isminde bir garı olan Haydarpaşa Çayırı`nda toplanır ve hazırlanırdı. Bu vesile ile; Osmanlı Ordusu için de oldukça önemliydi.
Yolun Bağdat ismini alması
Bağdat caddesi`nin ismi ise IV. Murat dönemine denk gelir. İran`ın Bağdat`ı geri alabilmek için "Bağdat Seferi" düzenlenir. Osmanlı bu savaştan zaferle döndükten sonra; İstanbul`dan sefere çıkarken gittiği yol da Bağdat ismini alır.
Ancak o dönemde Bağdat yolu daha değişikti; Üsküdar Meydanı`nda başlar, Karacaahmet Mezarlığı ve Haydarpaşa Çayırı`ndan geçerek Bostancı Köprüsü`ne ulaşan bir güzergahta idi.
Günümüzdeki mevcut Bağdat Caddesi üzerinde de; Osmanlı döneminde çeşmeler ve namazgahlar vardı. Haydarpaşa Çayırı`nda bulunan Ayrılık Çeşmesi; yıkıldıktan sonra adını Söğütlüçeşme olarak muhite verdi. Selamiçeşme de benzer bir şekilde; yol çalışmaları sırasında yeri değiştirilince bulunduğu muhite ismini vermiştir.
Zenginlerin Bağdat Caddesi`ne taşınması
Bağdat Caddesi`nin zengin insanların muhiti olmasının sebebi de; II. Abdülhamit dönemine dayanır. Padişah`ın sarayına yakın oturmak isteyen paşalar, devlet görevlileri ve zengin tüccarlar; Kadıköy`de arazi alarak köşkler, konaklar ve evler yaptırmışlardır. Günümüzde bu evlerden azı hala mevcuttur; ancak bunlar Bağdat Caddesi`nin ilk evleridir.
Birinci Dünya Savaşı Sonrası
Bağdat Caddesi`nin güzergahı Osmanlı döneminde olmuştur; o dönemin İstanbul Belediyesi (Şehremaneti) 1918`de Bağdat Caddesi`ni Kurbağalıdere ile Kızıltoprak arası olarak göstermiş; ancak 1934`de Kurbağalıdere`de başlıyarak Bostancı Köprüsü`ne kadar uzanan cadde Bağdat Caddesi ismini almıştır.
Birinci Dünya Savaşı`ndan önce Bağdat Caddesi Arnavut kaldırımı taşları ile süslüydü. Ancak, araçların daha rahat hareket edebilmesi için bu taşlar kaldırılmış yerine asfalt dökülmüştür.
Arnavut kaldırımlarının olduğu dönemde de; Kızıltoprak`dan Bostancı`ya kadar uzanan bir yol mevcuttu. Kadıköy`de Haydarpaşa`dan Bostancı`ya gitmek için; faytonlu arabalarla ulaşım gerçekleşirdi.
Cumhuriyet Sonrası
İlerki dönemlerde; Altıyol`dan başlayarak Bostancı`ya kadar uzanan bir tramvay hattı da mevcuttu. Bu tramvay sırasıyla; Altıyol, Dereağzı,Altcevizlik, Kalamış, Kızıltoprak, Selamiçeşme, Çiftehavuzlar, Tütüncü Mehmet Efendi Caddesi, Ethem Efendi Caddesi, Göztepe, Caddebostan, Küçük Suadiye, Şaşkınbakkal, Suadiye ve Bostancı güzergahından geçerdi.
Mustafa Kemal Atatürk, ilk olarak Bostancı`da Cavit Paşa Köşkü`ne, ardından Moda`daki Halk Gazinosu`na, ve Dereağzı`ndaki Fenerbahçe Spor Kulübü`nün Denizcilik Lokali de başta olmak üzere bir çok yere uğramış Bağdat Caddesi`ne bir çok kez gelmiştir.
Günümüzde Bağdat Caddesi
Günümüzde Bağdat Caddesi Bostancı`da Deniz otobüsleri ve dolmuş durakları önünden başlayarak; tekrar Fenerbahçe Stadı`nın ilerisinde bulunan Bostancı Köprüsüne kadar uzanır. Eskiden daha çok insanların oturduğu binalar bu cadde üzünde bulunurken; günümüzde özellikle Suadiye`den başlayarak Çevreyoluna kadar uzanan bölgede mağazalar ve işyerleri yerini almıştır. Türkiye`nin ve Dünya`nın bir çok başlıca markalarının Bağdat Caddesi`nde en az bir adet mağazası mevcuttur. Kiraları ise oldukça pahalıdır.
Cadde günümüzde tek yönlüdür; Bostancı`dan Fenerbahçe Stadı`na doğru gider. Bostancı`ya doğru gitmek için ise Sahil Yolu kullanılır.
İsmi dönemle popüler olduğu için; başka şehirlerde de Bağdat Caddesi isminde caddeler bulunmaktadır. (Misal olarak Kayseri`deki 3 kilometrelik Bağdat Caddesi)
Kadıköy Belediyesi tarafından 1994 yılından bu yana yapılan 29 Ekim Cumhuriyet yürüyüşünde cadde trafiğe kapanır ve halk Suadiye`den başlayarak Göztepe`ye kadar Bağdat Caddesinde yürür.