Gençliğinde Yeniçeri Ocağı'na girdi. İlerleyerek Ocak Ağalığı yaptı, sonra kul kethüdası ve 1623'te vezirlikle Mısır Valisi tayin edildi. Fakat daha evvel 1623'te IV Murad'ın kız kardeşi Hanzade ile evlendirilmişti.
Mısır'dan İstanbul'a geldiğinde kubbe altı vezirlerine katıldı. Bir aralıkta Sadaret Kaymakamlığı yaptı. Şubat 1636'da sadrazam tayin edildi. IV. Murat ile Bağdat seferine giderken Urfa'ya yakın Colb mevkiinde hastalanarak öldü. (Eylül 1638) Cenazesi İstanbul'a getirilip Avrat Pazarı'ndaki (Cerrahpaşa Mevkii) türbesine defnedildi. Türbesine bitişik tekkesiyle sebili, mektebi, Kayseri'de mevlevihanesi, Amasya'da diğer bazı hayır eserleri vardır. Adı 1978 yılında İstanbul'daki Bayrampaşa ilçesine verilmiştir.
Bayram Paşa kimdir?
İstanbul’un Davutpaşa semtinde doğan ama doğum tarihi bilinmeyen Bayram Paşa’nın babasının adı Kurd Ağa, ailenin menşei ise Amasya’nın Ladik kasabası olarak geçiyor.Bayram Paşa sırasıyla; Yeniçeri Kethüdası (1623)
Mısır Valisi (1625)
Divan-ı Hümayum Veziri (1628)
Rumeli Beylerbeyi
4. Murat’ın 2. Veziri
İstanbul Kaymakamı
1637’de de sadrazam olmuştur.
Yeniçeri Ocağı’nda yetişen Bayram Paşa 1623’de Yeniçeri Ağası oluyor. Osman Tarih Kütüğü’nde de adına 1622 yılındaki “Turnacıbaşı Bayram Ağa” diye rastlanıyor. Bayram Paşa, Sultan I. Ahmed’in kızlarından Hanzade Sultan ile evlendi. Beyazıt’ta bir sarayda oturan Hanzade Sultan’ın bir düğün alayı ile sarayından alınıp Bayram Ağa’ya götürüldüğü anlatılıyor. Yeniçeri Ocağı’ndan Turnacıbaşı rütbesinde bir zabit olan Bayram Ağa’nın kendisine vezirlik bile verilmeden bir sultanla evlendirilmesini tarihçiler “istisnai bir vaka” olarak değerlendiriyorlar. Bir rivayete göre bunun tek nedeni, Turnacıbaşı ağanın emsalsiz bir erkek güzeli olması. Evet, tarih kitaplarında Bayram Paşa’nın son derece yakışıklı bir erkek olduğu ve Hanzade Sultan’ın da Bayram Ağa’nın endamına aşık olduğu yazıyor.
Devrin padişahı Sultan Osman da (Genç Osman) kızkardeşini yeniçerisine kavuşturdu. Üstelik Yeniçeri Bayram Ağa’ya rahat yaşayabilmesi için bir de saray tahsis edildi.
Bayram Paşa’yı tarih kitapları öve öve bitiremiyorlar aslında. Onun için gayet ciddi, akıl yolunda yürümesini bilen, vakarlı, otoriter, bir adam deniliyor. 1625 yılında Mısır valisi tayin edilen Bayram Paşa, üç buçuk yıl orada kalıyor. Mısır Valiliğinde halk tarafından, işbilir, hak tanır ve adil devlet adamı olarak saygı gördü.
1628 yılında Divan-ı Humayun’a altıncı vezirlikle alınan Bayram Paşa, zamanın kıskanç ve hırslı sadrazamı Hüsrev Paşa’yı kendisine rakip görünce onun hışmına ugradı. Hüsrev Paşa, o denemde yaşanan yolsuzlukları, fitneye, teşvik iddiasıyla Bayram Paşa’nın üzerine attı ve bugünün tabiriyle rakibini ekarte etti. Dahası, Sultan IV. Murad bile eniştesi Bayram Paşa’nın masum olduğunu bildiği halde onu müdafa edemedi. Bayram Paşa tevkif edilip bir hafta Yedikule Zindanı’nda yattı ve hazine mallarına el koydu.
Hüsrev Paşa’nın pençesinden eniştesini zar zor kurtaran IV. Murad onu tekrar kubbe veziri tayin etti. Sultan IV. Murad’ın en yakın dostu olan Bayram Paşa, 1635 yılında İstanbul Kaymakamı tayin edildi. Şehri çeviren kale duvarlarına içerden ve dışardan yapılan ne kadar bina varsa istimlak ederek yıktırdı ve tarihi surları tamir ettirdi. Bayram Paşa su sıkıntısı çeken memleketi Amasya’ya kendi kesesinden ödeyerek su getirdi ve bir de mevlevihane yaptırdı. 1637 yılında sadrazam ilan edilen Bayram Paşa 1638 yılında IV. Murad ile Bağdat seferine giderken Urfa’ya yakın Colab mevkisinde beyin kanaması ya da kalp krizi geçirerek öldü. Ölüm tarihiyle ilgili kaynaklarda farklı bilgiler varsa da bu tarih “Bağdat Seferi Menzilnamesi”ndeki kayda göre 16 Rebiülahir 1048’dir (27 Ağustos 1638). Bayrampaşa hayattayken hazırlattığı Haseki Bayrampaşa Külliyesi içindeki türbesine defnedilmiştir. Bayram Paşa’nın en büyük hatalarından biri olarak tarih kitapları devrin büyük hiciv ustası Nef’i’yi haksız olarak idam ettirmesini gösterirler. Tarihçilerin kaleme aldığı olay şöyle gerçekleşiyor; Sultan Murad nedimleri arasında bulunan Nef’i’ye “taze bir hicvin yok mu?” diye sorar. Şair de Bayram Paşa hakkında yazdığı hicvi padişaha verir, Sultan Murad şiiri takdir eder gibi görünse de yazılan hiciv çok ağırdır ve şairin idamına izin verir. Bayram Paşa şairi sarayına davet eder ve sarayın odunluğunda boğdurarak öldürtür. Bayram Paşa’nın adı bir başka cinayetle daha anılır. Sultan Murad’ın kardeşleri Şehzade Beyazıd ile Şehzade Süleyman onun nezareti altında idam edilmişlerdir.
Bayram Paşa İstanbul dışında da bir çok eser bırakmıştır. Bunlardan bazıları;
- Sofya’da Timar ve Zeamet ıslahatı yapmıştır. Göreve atamalar için o zamana kadar olmayan detaylı kavitler tutturmuştur.
- Amasya’da Mevlevihane, Kervansaray yaptırmış ve Amasya’ya Su getirmiştir.
- Kayseri’de Mevlevihane yaptırmıştır.
- Birecik’de Top Dökümhanesi
- Niğde’de eski harap bir hanı yıktırarak yerine yeni bir Han ve Dükkanlar işna ettirmiştir.
- Adana yakınlarında Cakit hanını yaptırmıştır.
- Konya Ereğlisinde Ekmekcioğlu Ahmet Paşa ve Seyitgazi Dilaver Paşa tarafından başlatılan fakat yarım kalan hanları tamamlatmıştır.
- Rumeli de bulunan Eğri Dere Kalesinin onarımını yaptırmış bunun için bu kalenin Bayram Paşa Hisarı olarak anıldığı Evliya Evliya Çelebi tarafından ifade edilmektedir.
- İstanbul’da yapılması düşünülen nüfus sayımı için şehrin etrafındaki surların iç ve dışındaki düzensiz ve usulsüz yapılan yerleşmeleri istimlak ettirdi ve yıktırdı. Tarihi surları tamir ettirmiş ve dış yüzeylerini boyatmıştır.
- İstanbul’un Fatih semtinde cami, Ayasofya civarında Konak, Kuzguncuk’ta Yalı ve Piri Paşa Hanını yaptırmıştır.
- İstanbul’da Haseki Bayram Paşa Kulliyesi’ni yaptırmıştır.
(Bütün bu yaptırdığı işleri tamamen sahsi serveti ile yaptırdığı ifade edilmektedir.)