Basmacı Hareketi (Rusça: Басмачество, Basmaçestvo), Özbeklerin Sovyet yönetimine karşı Orta Asya'da 1917'de başlattığı ve aralıklı olarak 1934'e değin sürdürdükleri ayaklanma hareketi.
Ruslar Basmak ve Baskın kelimesinden yola çıkarak ayaklanmaları Basmacı Ayaklanması olarak nitelendirdiler. Ancak, bu harekete katılanlar kendileri için Korbaşı ifadesini kullandı ve bu hareket Türkistan'ın genelinde Korbaşılar Hareketi ismi altında millî bir direniş hareketi olarak kabul edildi.
Çarlık döneminde Türkistan, Başkurdistan ve Kırım'da Rus kolonizatörlere karşı saldırılar, soygunlar düzenleyen fakat yerel halka dokunmayan çeteler yaygındı. 1917 Sovyet Devrimi'nden sonra Türkistan'da Ruslara başkaldıran bu siyasal amaçlı örgütlere de Ruslar tarafından Basmacı adı yakıştırıldı.
1917 Sovyet Devrimi sonrasında Bolşevikler Şubat 1918'de Hokand'ı ele geçirip Hokand Millî Hükümeti'ne son verince Fergana Vadisi'nde Ergaş Bey öncülüğünde bir ayaklanma başladı. Bu ayaklanma ile beraber bağımsızlık yanlısı Basmacı Milli Direnişçileri örgütlendi ve ayaklanma kısa sürede büyük bir isyan hareketine dönüşüp tüm Türkistan'a yayıldı.
Korbaşı Şir Muhammed Bek tarafından 3 Mayıs 1920 tarihinde Muvakkat-Müstakil Türkistan Hükümeti ilan edilerek Fergana'da idari bir yapı oluşturuldu. Ancak 16 Ağustos 1920 tarihinde Fergana'da askeri diktatörlüğün ilan edilmesi ve askeri imkanların kısıtlı olması hükümetin ömrünü kısalttı. Şir Muhammed Bek karargahı olan Gerbaba'nın işgal edilmesiyle Eylül 1922 tarihinde Afganistan'a geçmek zorunda kaldı.
Basmacılar 1921'de Buhara'da da örgütlendiler. Özbeklerin Lakay aşiretinin reislerinden İbrahim Bey gibi Buhara emirine bağlı tutucu Basmacılar yenilik yanlısı Cedidcileri de düşmanları sayıyorlardı. Enver Paşa, Hacı Sami ve arkadaşları Türkistan'ı Sovyetler'e karşı ayaklandırmak için Ekim 1921'de Buhara'ya gittiklerinde İbrahim Bey, Jön Türk hareketinin önderi olarak Osmanlı padişahlarının otoritesini sarstığı ve II. Abdülhamid'in devrilmesini sağladığı gerekçesiyle Enver Paşa'yı tutsak etti. Basmacıları ikna etmeyi başaran Enver Paşa, aşiret reislerinden Devletmend'in desteğiyle örgütlediği Basmacılarla küçük başarılar kazandı; ama Ağustos 1922'de Belcivan'a (bugünkü Tacikistan) çekilmek zorunda kaldı ve orada Kızıl Ordu'yla girdiği çatışmada öldürüldü.
Enver Paşa'nın ölümünden sonra arkadaşları Hacı Sami'nin önderliğinde Basmacıları yeniden örgütlediler. Lakay reisi İbrahim Bey'i de yardıma zorlayan Hacı Sami, sayı ve donanım bakımından üstün Kızıl Ordu birliklerine karşı Haziran 1923'e kadar savaştıktan sonra Türkiye'den gelen arkadaşlarının tümünü yitirdi; Afganistan'a geçti. Kızıl Ordu Türkmenistan'ı ele geçirince yakaladığı Basmacı önderlerini idam etti. Bu kez Hive Hanı Cüneyd Bey, yönetimindeki Basmacılarla 1924'te Hive'yi yeniden ele geçirdi, 1927'ye değin mücadeleyi sürdürdü. 1873'ten beri Ruslara karşı direnen Cüneyd Bey, 1927'de Ruslarla barış yaptı ama onların Basmacıları tutukladığını, kendisini de ele geçirmek istediklerini görünce çete savaşını 1929'a değin sürdürdü; bütün Karakum Türkmenlerini de ayaklandırdı. Sonra İran'a, oradan da Afganistan'a geçti. Ruslar Buhara'da Şerefeddinof adlı Kazanlı bir komünist yönetiminde özel yetkili bir mahkeme kurarak her Basmacı için bütün kabilesinin sorumlu tutulacağını bildirdiler ve bu kararlarını uygulamaya koydular. Hareket 1934 tarihine kadar sürdü ve bu tarihte Ruslar direnişi sona erdirdi.
Basmacı Ayaklanması Türkistan ulusal dernekleri, partileri; Başkurdistan, Buhara ve Hive hükûmetleri üyeleri, Kırgız ve Kazak aydınları, Türkiye'den gelen subaylar, Paştunların ve Uygurların desteğiyle sürdürülmüştü. 16. yüzyıldan sonra Türkistan ve Orta Asya'da böylesine farklı grupların desteğini kapsayan ve bu denli uzun süren başka bir halk hareketi gerçekleşmemişti.