Büyük Millet Meclisi Başkanlığı'na;
Meclis sayın üyelerinin genel olarak beliren istek ve dilekleri üzerine Başkomutanlığı kabul ediyorum. Bu görevi, kendi üzerime almaktan doğacak yararların çarçabuk elde edilebilmesi ordunun maddi ve manevi gücünün en kısa zamanda arttırılıp pekiştirilmesi ve yönetimin bir kat daha sağlamlaştırılması için Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin sahip olduğu yetkilerini fiilen kullanmak koşuluyla üzerime alıyorum. Yaşadığım sürece ulusal egemenliğin en gerçek bir hadimi olduğumu, ulusa bir kez daha göstermek için, bu yetkinin üç ay gibi kısa bir süre ile sınırlandırılmasını dilerim.
4 Ağustos 1921
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı
Mustafa Kemal
M. Kemal'in, Meclis yetkilerini isteyerek (yasama, yürütme, yargı) başkomutan olmayı kabul edeceğini bildirmesi üzerine karşıtlar hemen harekete geçtiler. Başkomutanlığın Meclisi'nin özüne ait olduğunu, bu sebeple Başkomutan Vekili denmesini istediler. Ayrıca Meclis'in yetkilerinin bir kişi tarafından kullanılmasının söz konusu olmayacağını ileri sürdüler. Fakat M. Kemal'in direnmesi üzerine Meclis, 5 Ağustos 1921 tarihinde Meclis'in sahip olduğu yetkileri şahsında toplamak ve Meclis adına yürütmek üzere M. Kemal Paşa'ya üç ay süreyle Başkomutanlık yetkisini veren kanunu kabul etti. İstiklal Mahkemeleri de doğrudan M, Kemal Paşa'ya bağlandılar. Yeni mahkeme kurma yetkisi artık Başkomutan'a aitti.
- Ergün AYBARS, Türkiye Cumhuriyeti Tarihi 1, Ege Ün. Basımevi, 1986, ss. 285-286