Özellikleri
Her ağaç için farklı bir İye vardır. Özellikle büyük, yaşlı ve kutlu sayılan ağaçların mutlaka bir İyesi vardır. Bazen olumsuz nitelikler de taşıyan Ağaç İyesi’nin tüm vücudu ağaç gibi kabuklarla ve kıllarla kaplıdır. Çürümüş yaprak ve ağaç kabuğu gibi kokar. Ağaç İyesi bir yerden başka bir yere havada uçarak gidebilir. Bedeni sık tüylerle kaplıdır. Tüm bedenine yapraklar yapışmış, saçı sakalı birbirine karışmıştır. Bazı söylencelerde sihirli güçleri olan kanatlı bir atı olduğu söylenir. Ayrıca ağaç türleriyle bağlantılı olarak değişik iyler olabilir. Örneğin; Meşe İyesi, Kavak İyesi, Söğüt İyesi, Çam İyesi, Ceviz İyesi, Kayın İyesi, Çınar İyesi, Ardıç İyesi, Gürgen İyesi, Dut İyesi, Erik İyesi, Armut İyesi, İğde İyesi, Servi İyesi, Vişne İyesi, Ihlamur İyesi gibi… Türk kültüründe ağaç önemli bir yere sahiptir. Özellikle sıra dışı görünümü olan ağaçlar Ulu Kayın’ı çağrıştırdığı için saygı gösterilir. Ağaç daima Uluğkayın kavramı ile birlikte değerlendirilmelidir. Türklerde Elma Ağacı büyük bir öneme sahipken İncir ve zeytin ağaçları ise İslamiyet’in etkisiyle kutsallık kazanmıştır. Çünkü Kuran-ı Kerim’de bu ağaç (ve/veya meyveleri) üzerine yemin edilmektedir: “İncire ve Zeytine andolsun ki…” (Tin Suresi, 1. Ayet). Budizmin kurucusu olan Buda bir ağacın altında düşünerek gerçeğe erişmiştir. Zeytin Akdeniz ve Ege kültüründe çok önemli bir yere sahip olup, Batı mitolojilerinde vurgulanır. Türklerde ise ağacın türünden ziyade büyüklüğü ve görkemi ön plana çıkar. Korkut Ata (Dede Korkut) Öykülerinde Uruz’un ağaca seslenişi ilgi çekicidir. :Başın ala bakar olsam, başsız ağaç,:Dibin ala bakar olsam dipsiz ağaç.
:Beni sana asarlar, götürmegil ağaç,
:Götürürsen, yiğitliğim seni tutsun ağaç. Orman İyesi