Avdan, Denizli'nin Bozkurt ilçesine bağlı bir mahalle.
Bu bölgede Yörük-Türkmenler Myriokephelon savaşının arkasından 1177–1178 yıllarında Türkmenler bu sırada Baklan ovasında Beşparmak dağlarında ve Çardak havalinde bulunuyordu. 1182'de Oluborlu ve Kütahya'nın fethinden sonra 1183 yılında Yohannes Kommenos'un oğulları Sultandan yardım isteyince 2. Kılınçarslan Denizliye kadar olan 72 kaleyi fethetmiştir. Çardak kalesi de bu tarihte Türklerin eline geçmiştir.
1190 yıllarında Alman imparatoru Frederik Barbaros komutasındaki 3. Haçlı Ordusu Alaşehir Konya'ya giderken Çardak Acıgöl güzergâhını kullanmıştır. Buralarda bulunan Türkmenler bu sırada Dazkırı bölgesinde dağlara çekilmişlerdir. Savaşa hazır bulunan Türkmenler Haçlılarla hayvan ve erzak satarak ticaret yapmışlardır. Ancak daha sonra Isparta Oluborlu tarafındaki Türkmenler Haçlılara dağ ve geçitlerden geçerken baskınlar yaparak büyük zayiat vermişlerdir. Latin yazarlar bu yıllarda Denizli, Çardak, Dinar ve Oluborlu civarlarında yüz bin dolayında Türkmenlerin bulunduğunu ve ilk Türkia kelimesini bu yıllarda kullandıklarını söylerler. Bu olaylardan Göller bölgesi ve Yukarı Menderes vadisinin bu tarihte tamamen Türkleştiği anlaşılmaktadır.
Avdan Köyü Denizli ili Bozkurt ilçesine bağlı olup Maymun dağı eteklerinde 17. yüzyıl sonlarında (hicri. 1105) kurulmuştur. Kayı Boyunun Karakeçililerinden altı Yörük ailesine mensup bir grup Burdur Yeşilova Kırlı Köyüne yerleştirilmiştir. (Yeşilova İğdir boyu yörüklerince kurulmuştur bu boy ile de bağlantısı olmaktadır.) Daha sonra (Yamanoğlu Süleymanın Babası veya Dedesi) liderliğinde Osmanlı Devletinin Yörüklerin sürekli iskân edilmesine dönük politikaları doğrultusunda önce Bozkurt ilçesi mezarlığının bulunduğu araziye yerleştirilmiştir. Ancak buranın bataklık ve sineğin çok olmasından dolayı günümüz Tutluca Köyünün yukarısına Eskiköy denilen mevkiye yerleşmiştir. Bir çoban köpeğinin günümüzdeki Avdan köyünün bulunduğu yerde (Yukarı Çeşme) su bulması sonucu bu bölgeye taşınmışlardır. Rivayetlere göre köyün adı köyde avcılığın yaygın olmasından dolayı “Avdan geliyorum ava gidiyorum“ kelimesi çok kullanıldığından Avdan olmuştur. Diğer bir rivayet ise Osmanlı döneminde ormanlık alan içerisinde kalan bölgeye Avlak denmesinden geldiğidir. Ayrıca Avdan kelimesi Oğuz Türklerinin topluluklarının adlarında da geçmektedir.
Avdan günümüzde orman köyü olmasına karşın ormana dayalı geçim kaynağı oluşturamamıştır. Arazisinin az olmasından dolayı geçimini kuru tarım ve hayvancılıktan sağlamaktadır. Avdan köylüleri eski yıllarda ormandan yararlanarak ağaç oyma sanatını geliştirmişlerdir. Ağaçtan bardak, testi, senit, tarım aletleri ve mutfak eşyaları yaparak çeşitli pazarlarda satmışlardır. Bunun yanında ardıç ve meşe kömürü imal ederek Çal, Çardak havalisindeki demirciler ile Kayı pazarındaki demir dükkânlarına satmışlardır. Kayı pazarı 14.-15. yüzyılda Kayı boyu Türkmenlerince kurulmuştur.