Atça, Çamlıdere

Kısaca: Atça, Ankara ilinin Çamlıdere ilçesine bağlı bir köydür. ...devamı ☟

Atça, Çamlıdere
Atça, Çamlıdere

}

Atça köyü, Ankara`nın Çamlıdere ilçesine bağlı bir köydür. Köyün tarihi kesin olarak bilinmemekle birlikte, köydeki tarihi mezarlara bakıldığında geçmişinin en az üç yüz yıl olduğu tahmin edilebilmektedir. Atça köyü 1975 yıllar itibarı ile bağlı bulunduğu Çamlıdere ilçesine rağmen bölgenin en kalabalık köyünü oluşturmuştur. Ancak sonraları başlayan göçler sebebiyle bu sayı git gide düşmüş ve diğer köyler gibi onun da hane sayısı 400-500 gibi rakamlardan 5-10 a kadar inmiştir. Atça köyü dört tarafı ormanlarla çevrili bir mevkidedir. Güneyinde mantarlarıyla meşhur karatepe, güney batısında öküz dağı adıyla bilinen yüksekçe bir dağ bulunmaktadır. Bağlı bulunduğu çamlıdere ilçesine 15 km kadar uzaktır. Atça köyü, kendisini meşhur eden en önemli özelliği ise, köyün doğu kısmında Erencük ve Kanlımeyram denen mevkiye varmadan karşınıza çıkacak olan Acısu isimli doğal bir kaynak suyudur. Bu su iki kuyudan oluşmaktadır. Birisi büyük kuyu diğeri de küçük... Büyük kuyu ağzı devamlı açık olduğunda suyun içindeki minarellerin ve gazların uçmasına mahal verir. Bu sebeple içimi pek hoş olmaz. Ancak ağzı kapalı tutulan ve küçük olan kuyudaki su ise içimi pek lezizdir. Su, adı gibi acı değildir. doğal maden suyu tadında ve kıvamındadır. Ancak şunu belirtelim ki bu su diğer maden sularında olduğu gibi sizi kesmez, dilediğiniz kadar içebilirsiniz. Atça köyünün evleri, doğudaki evlerin aksine bölgeye has bir özellik olarak ağaçtan yapılmıştır. Evler genelde iki katlıdır. Alt kat ahır (nahır) denilen hayvan barınağıdır. Bu köyde hayvanlar için evden ayrı müstakil bir ahır yapıldığı görülmemiştir. Bunun sebebi ise zorlu geçen kış aylarının beraber paylaşılması olabilir. Köylünün başlıca geçim kaynağı hayvancılıktır. Çiftçilik ise yok denecek kadar azdır. İnsanlar sadece kışlık yiyeceklerini temin edecek kadar eker ve biçerler. Bunun sebebi ise köyün taşlık arazi üzerine kurulmuş olmasıdır. Atça köyünün güneyini ise meşe koruları teşkil eder. 2000 li yılların başlarına kadar köylü suyunu köyün içinde ve dışında açtıkları taş örme kuyulardan temin etmiştir. Köyde üç mezarlık bulunmaktadır: Birisi köyün ilkokulunun karşısındaki, beş on çam ağacının altında bulunan ve neredeyse izleri silinmek üzere olan mezarlık, ikincisi, köye çamlı dere istikametinden gireken sağ tarafta bulunan mezarlık ve üçünçü ve son olarak da bu mezarlığın karşısındaki mezarlıktır. Köyde yetişen başlıca meyveler: Acı erik, acı elma ki bunlar genelde pestil yapımında kullanılırdı. Yaz armutu (sarı armut), kış armutu (yeşil armut), aluç, ahlat. Köyde böğütlen çalılıklarına hiç rastlanmaz, ancak adına mimi denilen adeta her biri buğday tanesi gibi kırmızı renkli çalılıklarda yetişan küçük küçük yabani yemişler de vardır. Bu yemişin rengi koyulaştıkça tadı da güzelleşir, tatlanır. Ancak uğraşmaya değmeyecek kadar küçük oldukları ve zahmetli dikenler arasından toplamak gerektiği için sadece çoçukların veya yoldan geçenlerin "Şunun tadına bir bakayım" diyenlerin yemişi olmuştur. Köyün camisi yaşlıların anlattığına göre ilk olarak etraftaki ormanlardan istifadeyle tamamiyle ahşap olarak yapılmış ancak daha sonra bir şimşek çakması sonucu yanmış ve yerine betonarme bir cami yapılmıştır. Köye, tem otoyolundan Ankara istikametine giderken Çamlıdere gişelerinden girdikten 5 km sonra ulaşabilirsiniz.


Bu konuda henüz görüş yok.
Görüş/mesaj gerekli.
Markdown kullanılabilir.