Atlantik Beyannamesi
Kısaca: 1941 yılında Sovyet-İngiliz İttifakı imzalandıktan sonra Amerika Müttefiklere yardıma karar verdi. Evvela 21 Mart 1941'de "Kiralama ve Ödünç Verme" kanununu kabul ederek endüstrisini seferber etti. Çörçil bu savaşta İngiltere'nin gayelerini açıklamak ve müttefiklerine daha fazla yardım sağlamak için Ruzvelt'le görüşmek istedi. ...devamı ☟
Çörçil bu savaşta İngiltere'nin gayelerini açıklamak ve müttefiklerine daha fazla yardım sağlamak için Ruzvelt'le görüşmek istedi. Çörçil ve Ruzvelt Atlantik Denizi'nin enginlerinde bir gemide buluştular. Bu buluşmada iki devlet adamının üzerinde durdukları dava gelecekteki barışın temellerini atmaktı. 14 Ağustos 1941'de bir beyanname yayınlayarak memleketlerinin hiç bir yabancı toprakta gözü olmadığını, bütün milletlerin istedikleri rejimi seçmek hakkına saygı göstereceklerini, her çeşit silahlı saldırıyı durduracaklarını ilan ettiler.
Atlantik Beyannamesinin Esasları:
1-Birleşik Amerika ile İngiltere, toprak vesaire bakımından büyümek gayesini gütmeyeceklerdir.
2-Uluslar tarafından özgürce bir istek gösterilmedikçe, dünyada hiç bir sınır değişikliği yapılmayacaktır.
3-Her ulus, istediği hükümeti seçebilecektir. Hükümranlık haklarıyla kendi kendilerini bizzat idare etmek hakkından mahrum kalanları, bunlara kavuşturmağa Amerika ile İngiltere çalışacaklardır.
4-Büyük, küçük, yenmiş ve yenilmiş bütün milletlerin, ekonomik refahları için muhtaç oldukları hem maddeler eşit koşullarla sağlanacaktı,
5-Uluslararasında tam bir işbirliği kurulacaktır.
6-Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi istibdadı çöktükten sonra, her ulusa kendi sınırları içinde güvenle yaşamak imkanları sağlanacak ve bütün memleketlerin insanları korku ve ıstıraptan uzak olacak bir surette yaşamak imkanlarına kavuşturulacaktır.
7-Barış, bütün insanlara, hiç bir engele uğramadan açık denizleri ve Okyanusları aşmak haklarını verecektir.
8-Dünyanın bütün milletleri, gerek kendi maddi çıkarlarına dokunan sebeplerle ve gerek ruhi ve ahlaki nedenlerle, zora başvurma adetinden vazgeçeceklerdir. Kendi sınırları dışındaki milletleri tehdit eden veya etmesi ihtimali olan milletlerin elinde kara, deniz ve hava silahları bulundukça yarınki barış korunamaz. İlerde geniş ve sürekli bir genel güven sistemi kurulmak için ilk iş olarak böyle uluslar silahsızlandırılacaktır. Barışsever milletlerin sırtındaki silahlanma yükünü hafifletmek için de Birleşik Amerika ile İngiltere ellerinden gelen her yardımı yapacaklardır.
Bu konuda henüz görüş yok.