Kaş`ta buluşmuş olan iki dilli bir yazıttan, Kaş`ın altındaki kentin Antiphellos olduğu kesin olarak anlaşılmıştır. Ancak Kaş`ın daha eski ismi Habesos`dur.
M.Ö. IV. yüzyılda Antiphellos çok küçük bir yerleşim yeri olup biraz yukarısında bulunan Phellos`un limanı idi. Ancak Hellenistik döneme girilirken Phellos gerilemiş, Antipellos ise gelişerek daha ön plana çıkmıştır. Bu durum Roma döneminde de devam etmiş, şehir bölge ormanlarından elde edilen sedir ağacı ticareti ve süngercilik sayesinde gelişerek Phellos`un limanı durumundan çıkmış ve kendine yeten zengin bir şehir durumuna gelmiştir.
Dansözler Mezarı (M.Ö. IV Yüzyıl) Şehirde akropöl olarak nitelenen yükseltinin Meis Adası`na bakan yüzünde muntazam sur kalıntıları görülür. Ancak bu sur kalıntılarının kuzey ve batı yönlerinden günümüze bir şey gelememiştir. Deniz kenarındaki sur kalıntıları da bugün görülebilir. Şehrin batı kısmında kalan Çukurbağ Yarımadası`na giden yolun sağında Antiphellos`un denize bakan tiyatrosu oldukça sağlamdır.
Kaş`ın en önemli anıtı Uzun Çarşı Caddesi üzerinde, halıcı dükkanlarının arasında karşımıza çıkan ve tek bloktan oluşan bir lahiddir. Günümüze sağlam bir şekilde gelebilen lahdin üzerindeki sekiz satırlık Lykia dilindeki yazı okunamadığı için lahdin kime ait olduğu bilinmemektedir. Bu nedenle de halk ona Kral Lahdi adını yakıştırmıştır.