Anjiyo
Kısaca: Anjiyo (ANGİOGRAFİ) Alm. Angiographie (f), Fr. Angiographie (n.f), İng. Angiography. Damarların X ışınları kullanılarak incelenmesi ve filminin çekilmesi. Kan veya lenf damarları bu şekilde incelenebilir. Damarlar direkt röntgen filmlerinde görülecek kadar kontrast (kesif) değildir. Ancak içlerine X ışınlarını geçirmeyen yani radyoopak bir madde zerkedildiği zaman çekilen filmlerde damarlar görülebilir hale gelir. Angiografi, damarlardaki anevrizmaları ...devamı ☟
Pratikte ve halk arasında angio denildiği zaman akla hemen koroner angiografisi gelmektedir. Halbuki vücuttaki hemen bütün organ ve sistemlere ait kan damarlarının ve lenf damarlarnın da angiografisi yapılabilmekte ve ait olduğu organ veya sistemin adıyla anılmaktadır. Beyin damarlarına ait (Serebral Angiografi), akciğerlere ait (Pulmoner Angiografi), koronerlere ait (Koroner Angiografi), böbreklere ait (Renal Angiografi), karaciğer-dalak incelenmesi için (Splenopofrtografi, Hepatit partografi, Hepatik orter angio grafisi vs.), barsakların incelenmesi için (Çoliak Angiografi) bilinen angiografilerdir. Ayrıca lenf damarlarının ve lenf sisteminin incelenmesi için, lenfangiografi yapılmaktadır. Bir de safra yollarına opak madde verilerek koledok ve safra kanalları ağacının incelenmesi vardır. Buna her ne kadar kolanjigrafi deniliyorsa da isminden başka ilgisi yoktur. Çünkü istisnai olarak verilen ismin aksine incelenen kanallar damar değil safra yollarıdır.
Angiografide esas, cilt yoluyla ilgili damara giden ana damara ulaşıp bir kateter ile girmek ve röntgen skopi ekranında (veya televizyon ekranında) takib ederek ilgili organın ilgili damarına girerek oraya radyopak madde zerkedildikten sonra seri filmler çekmektir.
Buraya kadar anlatılandan anlaşıldığı kadarıyla angio denildiği zaman sadece teşhise yönelik bir tıbbi teknik anlaşılmaktadır. Halbuki tedaviye yönelik (terapötik) angiografi de yapılmaktadır. Bilhassa habis tümörlerin (kanser gibi) tedavisinde kemoterapötik ilaçların kateter aracılığı ile direkt olarak, tümör içine zerk edilmesi hem tedaviyi daha te'sirli yapmakta, hem de doku tahrip edici etkiye sahip olan kanser ilaçlarının sağlam dokulara olan yan etkilerinin daha az olmasına sebeb olmaktadır.
Keza balon anjioplastisi denilen metodla ucunda balon bulunan sondayı damar içinden daha önce geçirilmiş olan kılavuz kateterin içinden geçirerek kanayan bir damarın kanayan odağını kapatacak şekilde balonu şişirmek mümkün olabildiği gibi, koroner arterlerin bilhassa tam tıkanmamış kısımlarını yine balon metoduyla açmak da mümkün olmaktadır. Tedavi amaçlı angionun başka çeşitli kullanılma alanları da vardır.
Kaynak: Rehber Ansiklopedisi
anjiyo
"anjiyokardiografi" sözcüğünün kısaltılması.İlgili konular
angi̇ografi̇Anjiyo
3 yıl önceAnjiyo, anjiyografi ya da arteriografi özellikle atardamar, toplardamar ve kalbin içini(lümen) görüntüleyen medikal görüntüleme tekniği. Genellikle radyo-opak...
ANGİOGRAFİRenin-anjiotensin sistemi
3 yıl önceanjiyotensinojenden anjiyotensin I oluşumunu uyarır. Anjiyotensin I ise daha sonra anjiyotensin dönüştürücü enzim ile (ADE-ACE) anjiyotensin II ye dönüştürülür...
Anjiyotensin
3 yıl önceAnjiyotensin veya anjiotensin böbreklerden salgılanan renin enziminin, plazma proteinlerinden alfa-2 globulinde bulunan anjiyotensinojen üzerine etkisi...
Ablasyon
3 yıl öncekullanıldığı alan kalp ve damar hastalıklarıdır. Ritim bozukluğu olan hastalara anjiyo yöntemi ile girilerek ömür boyu hap kullanmaları önlenir ve sağlıklı bir...
Beyin kanaması
3 yıl önceAnevrizmalar tespit edilebilir. Tıpkı kalp anjiyosunda olduğu gibi beyin anjiyosunda da bazı riskler söz konusudur. Anjiyo esnasında beyin damarlarında bulunan...
Beyin kanaması, Beyin kanamasıTOBB ETÜ Hastanesi
3 yıl önceRadyoloji Klinik Laboratuvarlar Patoloji Laboratuvarı Uyku Laboratuvarı Koroner Anjiyo Laboratuvarı Nöroloji Testleri Solunum Testleri Görme Testleri Odyoloji...
Aram Tigran
3 yıl önceiçin geldiği Diyarbakır'da rahatsızlandı, sanatçıya kaldırıldığı hastanede anjiyo yapılmıştı. 6 Ağustos 2009 tarihinde Yunanistan'da tedavi gördüğü hastanede...
Polipeptit
3 yıl önceGünümüzde P maddesi, opioit peptitler (enkefalinler, endorfinler), anjiyotensin, somatostatin, tireoliberin, gonadoliberin, vazopressin, oksitosin, nörotensin...
Polipeptit, Alerjen, Aminoasit, Antibiyotik, Biyokimya, Dopamin, Endorfin, Hormon, Nöron, Penisilin, Protein