1 . Sert, kaba: "Bu haşin, anut, katil mazinin anif tahakkümü yalnız Türklere, yalnız Türkiye'ye mahsus değildi."- Ö. Seyfettin. 2 . zarf Sert, kaba bir biçimde: "Lakin babam şiddetli ve anif hareket ediyordu."- Y. K. Beyatlı.
Anif
(Arapça)Erkek ismi 1. Sert, şiddetli. 2. Haşin. 3. Geçmişte, pek yakında, burnun ucu denecek kadar yakından geçen. 4. Biraz önce, belirtilen, bahsedilen.