Angus McKinnon , 31 Mart 1955`da Glasgow`da dünyaya geldi. Daha 4 yaşındayken, kalabalık ailesi Sidney, Avustralya`ya yerleşti. Gitardan önce Banjo`yla ilgilenmeye başladı. Ağabey`i Malcolm ile birlikte Muddy Waters, B.B. King ve Howlin` Wolf`un eski Blues parçalarını yorumladılar. İki kardeş çok düzensiz öğrenciler olduklarından derslerinden çok, büyük ağabeyleri George`un getirdiği plaklarla ilgileniyorlardı. Rollin Stones, Yardbirds ve Easybeats onların yapacağı müziği oldukça etkilemiştir.
AC/DC kurulduktan sonra Angus`un sahnedeki hareketleri grubun en önemli görsel çekiciliği olur çıkar. Çok geçmeden, bu konserleri birer şova dönüştürecek etmenlerden biri olan Angus`un sahne kıyafeti yerleşir. Angus bundan sonra okul kıyafetleriyle sahne alacaktır: okul üniforması, sırt çantası ve kısa pantalon.
Sahneye çıkınca herşeyi unutup, kendini deli gibi harcamasından yola çıkarak onun özel yaşamı hakkında çıkarsamalar yapımak yanlış olur. Grubun diğer üyelerinin aksine, Angus sade bir müzik adamıdır: sigara kullanmaz, alkol almaz, sadece çay ve koka-kola... Başlangıçtan itibaren Gibson SG`sine sadık kalmıştır. Her türlü akor sorunlarından kaçınmak için iki tanesini değişmeli olarak kullanır. Gene Simmons onun hakkında şöyle diyor: "``AC/DC yi sahnede ilk defa 1976`da gördüm. Öfkeden deliye dönmüş gibi çırpınıp duran Angus`u seyrederken, kendi kendime şöyle dedim: Bu çocuk müziğine gerçekten inanan bir yıldız``."
Angus`un beğendiklerine gelince... Tercih ettiği gitaristler Muddy Waters, B.B. King, Johnny Winter, Stevie Ray Vaughan ve Jeff Healey gibileri. Yani kendilerini moda akımına kaptırmadan daima aynı müziği yapan gitaristler. Sevdiği AC/DC parçaları ise "Let There Be Rock", "Back in Black", "Highway to Hell" ve "T.N.T".
Hakan Hakkani - 3 yıl önce