Anadolu Ekspresi (Film)

Kısaca: ''Anadolu Ekspresi'', Safa Önal'ın senaryosunu yazdığı, Ertem Göreç'in yönettiği 1960 yapımı Türk filmidir. Filmin yapımcısı Berker İnanoğlu'dur. ...devamı ☟

Anadolu Ekspresi, Safa Önal'ın senaryosunu yazdığı, Ertem Göreç'in yönettiği 1960 yapımı Türk filmidir. Filmin yapımcısı Berker İnanoğlu'dur. Oyuncular Filmin başroldeki oyuncuları Kadir İnanır, Semra Özdamar ve Hülya Şengül'dür. Konusu Selma ; “..Özlüyorum seni. Gece gündüz aklımdasın.. Çocukluğumdan beri seviyorum. Sen daha mahalledeyken, ilk gördüğüm günden beri..” Halil ; “Benden sana hayır gelmez. Topu topu iki sene önce bir kere sinemaya gittik. Elini mi tuttum, sevdalı bir laf mı ettim? Vazgeç bu çocukluktan. Mahalleye geldiğime pişman etme.” Ertem Göreç’in yönettiği ‘Son Vurgun’daki (1968) Sedat da Züleyha’ya benzer şeyler söylemişti. 'La Chanson Pour Anna’ (1973) (Andre Popp / Massoulier).. Bu güzel melodiyi dinlerken, eski mahallesine gelen Halil’i, arkadaşlarını ve kayıkla balığa çıkışlarını seyrediyoruz. Halil.. “Yüreğine, bileğine sağlam delikanlıdır.” Kimsesiz. 1944, İstanbul Şehremini doğumlu. Ama, Beyoğlu’nda yaşıyor . Manavın karşısındaki sokakta, babadan kalma evi kiraya vermiş. Mahalledekiler, özellikle Şaziye Hanım’ın kızı, Foto Roman meraklısı Selma onu çok seviyor. Yıllar sonra, kızının ölümü için onu suçlayan acılı anneye Lefevre Orkestrasının 16 numaralı 33’lüğünde (1973) yer alan ‘Comme ils Disent’ (Charles Aznavour) melodisi ile şunları söyleyecektir : “Tek bir suçum var, şuradan ayrılmış olmak. O bile suç değil. Gençtim, cahildim, görmemiştim.” Kanun Namına’ (1968) filmindeki Arnavutköylü Murat’a benziyor. Babası İsmail Reis onun, kendisi gibi bir balıkçı olmasını hiç istememiş. O da, Selim Bey’in kumarhanesinde ve Çağlar Saz Salonunda (sonradan bin pişman olacağı) kabadayılık yapıyor. Bir gece, adamları Şefik ve İbo, Selim Bey’in odasına bir genç kızı, Zeynep’i getirirler. “İşte bu, patron. Dışardan gelmiş. Bizim otelde kalıyormuş. Lokum gibi ha.” Genç kız, sazda ve otelde “Bu işler için kahpe olmak lazım” diyeceği hayata zorlanır. Zeynep’in onca dayak ve gözdağına direndiğini gören Halil, sonunda Selim Bey’e, kendisinden beklediğimiz tepkiyi gösterir : “Bırak gitsin. Zorlama. Belli ki o biçim değil bu kız.” ‘Namusunu ve hayatını’ kurtardığı Zeynep’in anlattıkları “Yabancısıyım İstanbul’un. İş aramaktayım.. Kasabadan da namus belasına kaçtım. Bir abim vardı, ölünce aciz gördüler beni. Evimizi, yolumuzu pusuladılar. Barınamadım.” Halil “Kaybol git, hiç durma. Burası İstanbul’dur, gık demeden 50’yi buldururlar insana” diyor ama genç kız bir fabrikada iş bulup çalışmaya başlayacaktır. Delikanlı da artık orada barınamaz. Tartışarak, üstelik Bali’nin klarnetinden dinlediğimiz (1973) ‘Aşkına Doyum Olmaz’ (Y. Gürses) (1971) melodisi ile patronu bir güzel döverek işten ayrılır. İntikam için yanıp tutuşan Selim’in eline, daha o gece, bir fırsat geçer. Annesinin, sevmediği biriyle evliliğe zorladığı Selma, Halil’e kaçmak için saz salonuna gelince Selim, ona zorla sahip olur. Genç kız kendini asar. Selim’i öldüren Halil’e, mahkemede 13 (üçte bir indirim sonrasında 8 buçuk) yıl ceza verirler. Şaziye Hanım, nedense, kızının ölümünden onu sorumlu tutacaktır. Mahallelinin de ona olan sevgisi azalır. Selim’in kardeşi Oski öç almak için peşinde “Halil’i yaşatırsam namerdim.” Hapishanede, bir iç hesaplaşma içinde olduğunu görüyoruz ; “Bu kaderi ben istemişim. Hayatta insanın başına kazara gelir bazı işler. Bir de öyle yollar vardır ki ister istemez belayla karşılaşırsın. Daha başından bellidir ilerde ne olacağı. Pırıl pırıl renkli bir alemin içinde bileğime güvenip posta okumak hiçmiş meğer..Delikanlılık diye ne yapmışsam hepsi rezillikmiş..” Zeynep onu hiç yalnız bırakmaz ; “Sayılı gün, nice uzun olsa da biter.” Birkaç yıl sonraki afla mahallesine dönüş. Şaziye Ananın ve mahallelinin sevgilerini tekrar kazanması için Zeynep’in yardımı gerekir. Birbirlerinin oldukları gecenin sabahında ‘The Godfather Waltz’ (1972) (Rota) melodisi var. Evlenirler. Aylar sonra “İki canlıyım Halil.” Oski ve adamlarından kurtulmak için Karadeniz Ereğlisi’nde denizcilik yapan arkadaşı Üzeyir’in yanına gitmeye karar verirler. Keşke çocuğunu görecek kadar yaşayabilseydi. Filmin sonunda The Temptations grubundan dinlediğimiz “Papa Was A Rollin’ Stone” (Whitfield / Strong) (1972) melodisi ile Haydarpaşa Garı ve Anadolu Ekspresi.. 10 kurşun, Halil’i, üzerinde o yıllarda çok sevilen parkası ile rayların arasına serer. Halil ; “..Yaşatmazlar beni. Ortada yoklar ama pusudadırlar. Gelecekler bir gün, biliyorum.. Bunu bile bile senle olamam. Sana da yazık edemem.” Zeynep ; “Senle olmayınca daha da yazık oluyor bana.”

Dış bağlantılar

*

Kaynaklar

Vikipedi

Bu konuda henüz görüş yok.
Görüş/mesaj gerekli.
Markdown kullanılabilir.