Çift metal para sisteminde, gümüşün sürekli olarak aksaması, hem iç piyasalarda dengesizlikler yaratmış, hem de uluslararası ticareti olumsuz yönde etkilemeye başlamıştır. Bu olumsuz gelişmeler sonucu Avrupa ülkeleri ve A.B.D., Çift metal para sistemini terk ederek Altın sikke sistemini uygulamaya koymuşlardır.
Altın sikke sistemine geçişte bu gelişmelerin yanında, Merkantilizmin yerine Liberal ekonomi görüşünün itibar kazanması da etkili olmuştur. David Ricardo'nun Karşılaştırmalı Üstünlükler Teoremi, serbest ticaretin tümüyle serbestleştirilmesi durumunda ticaretin karşılıklı her iki ülke açısından da daha kazançlı olacağını ifade eder. Yine Ricardo'nun Otomatik Altın Standartı Teoremi de, aynı şekilde tümüyle serbestleştirilmiş bir ticaretde, ödemeler dengesinin otomatik olarak sağlanacağını öne sürer. Her iki teorem de Altın sikke sistemine geçişin teorik çerçevesini oluşturmuştur.
Ricardo, Otomatik altın standartı mekanizmasının işleyebilmesi, bankalarca ihraç edilen banknot hacminin, tedavüldeki altın paraya sıkı sıkıya bağlı tutulması gerektiği tezini öne sürmüştür. Tedavül Prensibi olarak bilinen bu prensip gereği hükümetler, bankalarca ihraç edilebilecek banknot miktarını sıkı bir biçimde denetim altına almışlardır. 1844 yılında İngiltere'de yürürlüğe konulan Peel Yasası, bu düzenlemelerin belirlendiği bir yasal düzenlemedir.
Ayrıca Bakınız
ekonomi-taslak