Albayrak Gazetesi

Kısaca: Albayrak Gazetesi 1913 yılının Mart ayında Erzurum’da yayın hayatına başlamış bir gazetedir. ...devamı ☟

Albayrak Gazetesi 1913 yılının Mart ayında Erzurum’da yayın hayatına başlamış bir gazetedir.

Gazetenin ilk kurucusu Selim Polat’tır. İttihat ve Terakki Partisinin yayın organı olarak kurulan gazete, Birinci Dünya Savaşı sırasında Erzurum’un Ruslar tarafından işgal edilmesi üzerine yayın hayatına bir süre ara vermiştir. Birinci Dünya Savaşı sonunda Rusların bölgeden çekilmeleri üzerine yeniden yayın hayatına başlamıştır.

Gazetenin yazı kadrosunda, Süleyman Necati, Sadettin Nüzhet (Ergun), Feridun Nafiz (Uzluk), Enver Behnan (Şapolyo), Cevat Dursunoğlu, Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Ekrem Reşat ve Namdar Rahmi gibi isimler bulunuyordu.

İkinci açılışından itibaren gazete, Süleyman Necati (Güneri) adındaki genç tarafından “Vilayet-i Şarkiye Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti” nin yayın organı durumuna getirilmiştir. Gazetenin alt başlığında “Vilayet-i Şarkiye Ermenistan Olamaz” ibaresi yer alıyordu. Aylarca aynı manşet kullanıldı. Gazete, Doğu Bölgesi’nin en etkili propaganda aracı ve kongreler döneminin önemli tarihi kaynaklarındandır. 1921 yılında gazetenin ikinci dönem yayın hayatı da sona ermiştir.

Gazete, özellikle, Doğu Anadolu Bölgesinde başlayan haksız işgal hareketlerine karşı tepkisini, yayınladığı dizi yazılarla ve haberlerle Türk kamuoyuna duyurmaya çalışmıştır. Bölgenin Türk vatanı olduğu, Türk topraklarından kopartılamayacağı savunulmuştur. Bunun yanında bölge halkının işgaller karşısında bilinçlendirilmesi, birlik halinde işgale karşı mücadele edilmesi fikri ön plana çıkartılarak Milli Mücadele Hareketine katkıda bulunulmuştur. Ayrıca gazete yayınladığı yazılarla Heyet-i Temsiliye’nin çalışmalarına da destek olmuş, halkın örgütlenip Kuvayı Milliye birlikleri oluşturarak mücadeleye girişmesi konusunda teşvik edici rol oynamış, mücadeleyle ilgili haberleri Türk ve dünya kamuoyuna duyurmaya devam etmiştir.

Gazetenin altıncı sayısından itibaren Ermenilerin bölge halkına uyguladığı zulüm ayrıntılarıyla gazetenin sütunlarına taşınmış, halkın tehlikeyi öğrenmesi ve tedbir alması gerekliliği anlatılmıştır.

Albayrak Gazetesi Kastamonu’da Açıksöz, Ankara’da Hakimiyet-i Milliye, Sivas’ta İrade-i Milliye, Konya’da Öğüt Gazetesi gibi gazetelerle birlikte milli konulara ağırlık vermiş, ayrıca Doğu Anadolu’da Ermenistan yaratma çaba ve gayretlerine karşı çıkan bir yayın faaliyeti yapmış ve konuyu sütunlarına taşıyarak iç ve dış kamuoyunu etkilemeye çalışmıştır.

Haberler

Albayrak Gazetesi, işgale karşı direnen şehirlerle ilgili haberlerini, yorumlarla birlikte Ekim 1920 başından Mart ayı ortalarına kadar sürdürmüştür. "Türk Varlığından Ayrılık Kabul Etmeyen Vatan Bucaklarından" başlıklı köşede de, seri makalelerle kamuoyu yaratma gayreti göze çarpmaktadır.

“Öz Yurtlarımız İçin”, “Yine Aziz Yurtlarımız İçin”, “Hakka Karşı Silah Çekilmemelidir”, “İnsaniyet Ağlasın” ve benzeri başlıklar altında çıkan yazılar, genellikle “Muştak Sadık” ya da “Mithat” imzasıyla yayımlanmıştır.

"Vatan tubasında, mukaddes bir dal,
Şarki Anadolu İslam Ocağı,
Ellere verilmez canan kucağı,
Adana, Urfa’yı unutmak muhal
Hatırdan çıkar mı Maraş İlleri?..."

İşgaller ve cephelerle ilgili haberler

Kuvayı Milliye ile Fransızlar arasında Urfa’da süren çatışmalarla ilgili haberler:

"Urfa’da İslamlarla bir çoğu Fransız elbiseli Ermeni olan bir Fransız müfrezesi arasında müsademe başlamıştır. Fransızların İslam ahaliye olan tecavüzleri civar aşiretleri müteessir ederek galeyanlarına sebep olmuştur. Bir çok aşiretinde müsademeye katılacağına ihtimal verilmektedir."


"Urfa’nın Tahliyesi: Mevsuken aldığımız habere göre, yabancı işgal kuvvetleri, Urfa’yı tahliyeye ve orada bulunan Ermeniler, demir yolundan Adana’ya doğru kaçmaya başlamışlardır. Toros Dağları’nın güneyinde taşıyla, toprağıyla, kanıyla ve her şeyi ile Türk olan mübarek yurtlarımızdan biri de Urfa’dır. Bu sancağın ruhu o kadar millidir ki, türküleri, mayaları (Manileri?) okundukça bütün Anadolu Türk’ünün gönlünde derin heyecanlar, bedii hazlar husüle gelir. Hissen, ruhen bu derece müttehid olan bu kıtayı, anavatandan ayırmayı düşünmek bile hak ve adalete karşı isyan etmek demektir...”


“Öz Yurtlarımız İçin” başlıklı haberden:

"Adana, Maraş, Urfa, Antep gibi Türk’ün öz yurtlarında sanki bir takım emrivakiler ihdasına doğru adımlar atıldığını, kemal-i hüzün ile haber alıyoruz. “İnsan Hakları Beyannamesi” ile insanlığa yeni bir nur ve hayat bahşeden necip Fransızların, bir asır sonra bu adil ve hak yolundan rücu ile bir milletin hakkı hürriyet ve istiklalini sırf kuvvetle diğerine vermeye çalışacağına inanmak, bizim için gayri mümkündür..."


“Mustuhbarat-ı Husussiye” başlıklı Antep’le ilgili haberden

"Kilis’ten Ayıntab’a giden bir tabur miktarında Fransız müfrezesi Kuvva-i Milliye ile müsademe etmiş birçok maktul ve mühimmat terk edilmiştir.”


Anadolu Ajansı'ndan alınan bir haberden:

"Nisan başlarında Ayıntab’a giden bir tabur Fransız askerlerinin ahali-i mahalliyenin mumanatı üzerine top ve dört makinalı tüfenk terk ederek mağluben ricat ettiği bildiriliyor."


“Cenup Cephesi” başlıklı haberden:

"Ayıntab’da hakim noktaya yerleşen Fransızlar her gün şehrin muhtelif İslam mahallesine ve camilere ateş etmekte ve masum birçok İslamların şahadetine sebebiyet vermektedirler. Ermeniler bomba ve gazlı paçavralarla İslam hanelerini ihrak eylemektedirler. Müdafaa-i nefs için islamların tahsin ettikleri Çınarlı Cami’nin kubbesi Ermeniler tarafından delinerek derununa bomba atılmaya başlanmıştır."


“Adana Cephesi” başlıklı haberden:

"Adana Cephesinde 15. 8. 36’da Ayıntab mıntıkasındaki düşman mevzilerine yaptığımız taarruz başarıyla neticelenmiş, düşman Kurbanbaba tepesinden tard edilmiştir. 15. 8. 36 gecesi Ayıntab’ın Cenup şimalindeki Hacıbaba şarkındaki Üzümlük (?) sırtları işgal edilmiştir. Bunu takip eden günlerde de taarruza devam edilerek Kuvva-i Milliye’miz Fransızların hattı muhasarasını yarmışlardır."


“Cenup Cephesi” başlıklı haberden:

"Ayıntab mıntıkasında müdafiin ile düşman arasında topçu ve makineli tüfek ateşi karşılıklı devam etmiştir. Ayıntab mıntıkasında düşman bermutad kasabaya fasılalı topçu ateşi açmıştır. 20. 10. 36’da sınıfı muhtelifeden mürekkeb kuvvetli bir düşman müfrezesi ile Namık Boğazı’nda cereyan eden muharebede düşmana iki yüzden fazla zayiat verdirilmiş ve mühim miktarda erzak istiğnam edilmiştir."


"28. 10. 1920’de Ayıntab Cephesi’nde müfrezemiz Kuşçutepesi’ni işgal etmiştir. 1. 11. 1920’de Ayıntab mıntıkasının şimal ve cenubunda bir düşman taarruzu tard edilmiştir."


"Ayıntab mıntıkasında İslahiye civarında düşmana taarruz yapılmış ve bir miktar asker esir alınmıştır. Tarsus’da düşmana 20 maktul verdirilmiştir. Ayıntab civarındaki muharebatta düşmandan otomatik tüfenkler ve beş hayvan iğtinam edilmiştir. Adana Cephesi Tarsus şarkında ilerlemek isteyen düşman kuvvetleri tard edilmiştir. Adana Cephesi şimalinde vuku bulan düşman taarruzu tevkif edildi. Ayıntab mıntıkasında Hacı Baba Türbesini işgal eden düşman tard edilmiş, türbe istirdad edilmiştir."

Ermeni olaylarıyla ilgili haberler

Gazetede cephelerin yanısıra Ermenilerle yapılan mücadeleler, kazanılan zaferler ve elde edilen silah ve teçhizat hakkında da haberlere yer verilmiştir. Bunlar genellikle Kars, Oltu, Sarıkamış, Merdanik ve çevresinde yapılan mücadele ve bölgenin Ermeni işgalinden kurtarılmasıyla ilgilidir.

22 Nisan 1919 tarihinde yayınlanan altıncı sayıda “Ermeni Vahşetlerinden” başlığı altında yayımlanan şiirle başlayan yayınlar çeşitli yazılarla sürmüştür.

Bu haberlerin büyük bölümü gazetede “Kafkas Haberleri”, “Vilayeti Şarkiye Ermenistan Olamaz”, “Ermenilerin Hakkımızda Reva Gördükleri Feci Zulümler Tahkikatından Tehcirden Evvel” ve “Ermeni Mezaliminden Bir Numune Daha”, “Müstahbarat-ı Hususiye”, “Şark Haberleri”, “Taşnak Mezalimi”, “Anadolu Ajansı”, “Aras Nehrinin Şimal ve Cenubunda Iğdır Havalisinde Ermeniler Tarafından Harap Ve Ahalisi Katliam Edilen Karye İstatistiği” başlıkları altında yayımlanmıştır.

“Ermeniler Merdanik’ten kaçtılar" başlıklı yazıdan:

“Oltu ve havalisini zapt etmek ve oraları da ma’sum kanını boyamak üzre Ermenilerin Merdanik’e saldırılarda bulunduklarının işitildiği bu kere sınırdan gelen... bir kişinin tahminen verdiği habere göre Oltu’da yaşayan müslüman halkın her türlü ayrılığı bir yana bırakarak nefis ve namus müdafasıyla hareket etmeleri üzerine Ermenilerin Merdanik havalisini tamamiyle boşaltarak kaçtıkları bildirilmiştir.”


“Mustahbarat-ı Hususiye” başlıklı bir haberden:

“Ermenilerin 1200 piyade ve süvari ve top miktarı meçhul makineli tüfekten mürekkep bir kuvveti 19-6-36’da Bardiz, Allahüekber Dağı … Şatarkos hattında şura kuvvetlerine habersiz taarruz etmiştir. Ermenilerin bu ani baskınları karşısında şura kuvvetlerinin bir kısmı bidayette tebdil-i mevzi etmişlerse de bilahare takviye olunarak Ermeni kuvvetlerini takip ve mukabil taarruzla Allahüekber Dağı’na Ermenileri geri atmışlardır. Bu muhaberede şura kuvvetleri Ermenilere telefat-ı külliye verdirmiş ve fedakarlık göstermişlerdir. Yalnız Allahüekber Dağı’nda Ermeniler çok maktul bırakmıştır."


"Zengibasar ahali-i İslamiyesi Uluhan civarında şimendüfer köprüsünü tahrip ve üç defa taarruza kalkan Ermenileri birçok telefatla münhezimen ric’ate mecbur etmişlerdir. Şura kuvvetlerinin gösterdiği şecaat ve cesaret pek şayan-ı takdirdir.”


“Müstahbarat-ı Hususiye” başlıklı haberden:

“Daşnak Ermenilerin Oltu taraflarında bir müddetten beri o havali ahali-i İslamiyesini mütemadiyen izhaç, mahsul ve emvaline tecavüz etmek suretiyle devam ettirdikleri zulüm ve teaddilerine mani’ olmak üzere Oltu Milis kıtaatı tarafından yapılan mukabil harekette Ermeniler ric’ata mecbur edilmiş, Ermeniler’den 60 top iki makineli tüfek, bir kamyon ve birçok ganaim alınmış ve bu suretle işbu cephedeki Daşnaklar bütün toplarını zayi’ etmişlerdir. Şimdiye kadar bıraktıkları maktul 200’ü mütecaviz olup miktar-ı hakikisi ve ganaim miktarı henüz tamamen tespit edilememiştir. Milis keşif kolları Merdanik havalisine kadar gitmişlerdir. Birçok makineli tüfenk, sehpa ve namluları da elimize geçmiştir. Evvelce Merdanik havalisinde kalan müslümanlar bu defa müsellah oldukları halde tarafımıza iltihak etmiş ve bunlar da firar eden Daşnak çetelerine hayli telefat verdirmişlerdir.”


“Sarıkamış’ın Zabtı” başlıklı yazıdan:

“Kıtaatımız 28 Eylül’de saat altı otuz evvelde Şorpahaç Dağı, Lizmadır Dağı, Hurumayı Deresi Dağı, Çamar Bağı, Paldum Gediği, Gelintaşı Bağı, Eşek Meydanı Dağı’nı zabt etmiştir. Ermenilerden gece baskını ile iki top ile bir makineli tüfenk, gündüz ki harekette de üç top alınmıştır. Ermenilerden şimdiye kadar cem’an yedi top, iki ağır makineli tüfenk iğtinam edilmiş ve iki esir alınmış ve kendilerine iki yüzü mütecaviz maktul bıraktırılmıştır. Zayiatımız iki şehit beş yaralıdır.”


“Kars’a Doğru” başlıklı yazıdan:

“Kıtaatımız 28.10.336 günü Kars’ın on beş kilometre şarkındaki Küçük ve Büyük Yahnilerle Vezin Köyü ve on kilometre cenubundaki Mağaracık Köyü’nü zabt etmiştir. Düşman Vezin Köyü’nde elli maktul bırakmıştır. Kars ile Gümrü arasındaki şimendifer hattı ve telgraf telleri kıtaatımız tarafından tahrib edilmiştir.”


“Kars’a Cenup’dan en ziyade hakim olan Akbaba Dağı ile civarındaki köyler ve Kars-Azerbaycan 8-10 kilometrede hakim olan müstahkem tepeler kıtaatımız tarafından zabt olunmuştur...”


“Kars Alındı” başlıklı, Muştak Sadık imzalı yazıdan:

“30.10.336 öğle vakti Kars şehri zabt edilerek şanlı ordumuz şanlı bayrağını istihkamatına dikmiştir. Cihan Harbi’nin mütarekesinde elimizden çıkarmak mecburiyetinde kaldığımız “Kars” şehri nihayet müteessir ve müntezri bulunduğu bayrağımızı tekrar ufuklarında görmeğe muvaffak oldu. Bu görüşün ve bu vesallik esas kıymeti mütarekeden beri Revan’da ve evliye-i selasemizin bir kısmında türemekle kalmayıp Şark vilayetlerimize göz diken, Cenubi Anadolu’da Fransız kuvvetiyle tekalüf ederek can damarımıza kadar el atmak isteyen aç gözlü Ermeni komitacılarına verilen derstedir.”


“Ermeni Vahşetlerinden” başlıklı, Alvabi Köyü’nde yaşananlara ilişkin yazıdan:

“Bu öksüz köy niçin böyle için için ağlıyor! Ona da mı zalim ulaştı? Niçin böyle bir magnadan kızıl kanlar çağlıyor! Ona da mı gam yetişti, boynuna zincir dolandı? Yeter Tanrı aşkına!
...Nerde senin altun saçlu, pak alunlu kızların! Sen dururken nasıl bunlar vahşiyane ezildi? Sen dururken nasıl bunlar kızgın şişe dizildi? Yazık bu halleri görmedi mi gözlerin? Söyle Allah aşkına!
Söyle nasıl ma’mureler, medreseler yıkıldı? Söyle nasıl Müslümanlar, Camilerde yakıldı? Keşke bu gün bu hicranı görmeyeydim, ne olacak! Yeter Allah aşkına!...”

“Ermenilerin Hakkımızda Reva Gördükleri Feci’ Zulümler Tahkikatından Tehcirden Evvel” başlıklı yazıdan:

“Ermeni mezalimine şahit olduğu anlaşılan Van’ın Halil Ağa mahallesinden Suudluzade Necip Efendi Van’ın Ermeniler tarafından işgal edildiği gün firara muvaffak olarak Adilcevaz’a doğru gittiğini amcazadesi Suudluzade Musahabe Ketebesi’nden Tevfik Efendi zevcesiyle Kaimakam Tahir Bey’in oğlu Mahmud Bey ailesi ve Hacı Abdizade Derviş Efendi ve Çarmıklızade Âkif Efendi ve Kavas Şakirzade Şakirağa aileleri nezdlerinde seksen kadın ve çocuk olduğu halde hicret etmek üzre gemiyle Tatvan iskelesine gitmekteler iken Ermeni gemicileri bunları Âdilcevaz’ın Bereket iskelesine çıkarıp oradaki Ermeni çetelerine teslim eylediklerini ve umumunun itlaf olduklarını mezkur iskele civarından Ahlat’a geçmekte iken naaşlarını görüp teşhis edildiğini beyan eyledi.”


“Ermenilerin Van’ın çevre mahalle ve karyelerinden toplanan yüzlerce kadınlardan genç olanlardan birkaç yüzünü tefrik edip diğerlerini öldürdüklerini ve tefrik eylediklerini alıp Van’a götürüp hapseyledikleri ve umumunun ırzına taarruz edildiği ve kendisi de taarruz olunanların meyanında bulunduğunu ve şimdi terk edecekleri gün bu kadınları da itlaf edip yalnız kendisini ekmekçi sıfatıyla (Edir) adasına götürdüklerini ve orada tahsin ederek askerlerimize karşı duran Ermenilere hizmet eylediğini ve bilahare adanın teslimi üzerine tehayüscane muvaffak olduğunu ve düçar-ı zalim olanlardan Şeyh Emin’e Karyeli Celil Çavuş kerimesi ve Mavi oğlu Haydar zevcesi Feda’nın kafasını taş ile ezdiklerini ve kucağındaki iki yaşındaki kerimesini öldürdükten sonra validesinin memesini yararak masumun kafasını arasına soktuklarını ve Recep oğlu İsmail’in kerimesi Hafize’yi de Hızır karyesinin Taşkesen deresinde (Gum) karyeli Ermeni Şitarak’ın riyasetindeki çetenin faal-i şani’ icrasından sonra itlafla karnını yarıp üç yaşındaki mahdumunu öldürüp karnına soktuklarını Hızır karyesinden Abdullah kızı Beyaz’a da yine Taşkesen mevkiinde fa’al-i şeni’ icra ve kurşunla itlaf eylediklerini ve Hızır karyeli Mavi oğullarından Derviş Haydar ve adı Beşir oğlu İsmail, Yakup oğlu Derviş biraderi Çeçen, Yunus oğlu ve biraderi Reşid ve amcası İbrahim, Eyüp oğlu Reşit biraderi Zerfo Avval’ın oğlu Eyüp biraderi Mahir, kayın biraderi Mustafa oğlu Ahmed, köy imamı Molla Resul oğlu Mehmed ve Acemoğlu Bekir, biraderi Silo, Mahmud oğlu İbiş ve mahdumu Ali, Recep oğlu İsmail, Abdullah oğlu Mehmed Ağa ve mahdumları Seyyid Hakkı ve Selim mahdumu Sabad ve Mahi oğlu Hakkı biraderi Ado’nun İslamlarını ve daha yüzlerce İslam’ın imha olunduklarını beyan eyledi.”


“Kafkas Haberleri” başlıklı yazılardan:

“Kağızman eşrafı Ermeniler tarafından toplanarak mechul bir cihete sevk olunmuşlar idi. Bunlardan biçare Mehmed Bey’in cesedi ahiren Kars’a merbut küçük … karyesi civarında bulunmuştur. Mazlumun kaba ellerinde açtıkları ceblere ellerini sokarak vesa’ir ağza alınmayan işkenceler yapılarak o haliyle şehid edilmiştir. Diğer eşraftan henüz bir haber yoktur ma’haza aynı akibet-i faciaya uğradıklarında hiç şüphe yoktur. Ermenilerin İslamlar hakkında tatbik ettikleri usul imha- keşif İslam mıntıkalarına büyük kuvvetlerle hücum itmek, Ermenilikle karışık olan mıntıkalarda Ermenileri gerilere celb ve tehcir itdirerek İslamları yalnız bırakmak ba’de büyük Ermeni kuvvetleri getirerek birdenbire İslam köylerini bastırmak, yakıp yıkmak, insanları kesip boğmak ve kalan malları talan etmektir...”


“Dokuz aydan beri Ermeni idare-i zalimesi altında yaşayan Kars havalisi İslamlarının çekmedikleri zulüm görmedikleri işkence kalmamıştır. Re’yü’l-ayn şahidi bulunduğum bazı cinayeti arz ediyorum.
1. Kars Nahiyesi’nde kaim Başgedikler istasyonunda 20 Nisan, sene 30 tarihinde Kağızmanlı yedi Müslüman’ı Ermeni askerleri vagondan aşağı atarak tren hattından biraz uzağa götürdükten sonra pek feci bir surette katleyledikleri gibi üzerinde bulunan nükud ve elbiselerini der-kamilen soymuşlardır.
2. Kağızman mutasarrıfı Arslan Bukof ve Ahmet İsmail Bukof’un beraberlerinde bulunan üç kadını (Benli Ahmet) istasyonu yakınlarında yine pek şeni’ ve feci bir tarzda katlederek zavallıların parça parça edilen cesetleri ortalıkta bırakılmıştır.
3. Göle Nahiyesi’nde Şıh Ahmet Efendi hazretlerini (Demir Kapu’da) gündüz aleni bir suretle üzerine taşlar yağdırarak ızdırabat-ı elimiye içinde şehid etmişlerdir.
4. Bundan birkaç gün mukaddem Horasan Nahiyesi’nde 18 kadın ve çocuğu Aras Çayı kenarına götürüp üzerine ateş ederek bu masumları da mezkur çaya dökmek suretiyle telef etmişlerdir.
5. Yine Kağızman şürefasından İsmail Binzade Mehmet Beğ’in bütün emvalini talan ettikten sonra kendisini hapis eyledikten sonra 19 nüfustan ibaret olan ailesi bir lokma ekmeğe muhtaç olarak ölüme mahkum bir halde bırakılmıştır.
6. Sürmeli Kazası ahalisinin istirhamını Ermeni hükümetine gönderilen milletvekillerinden Hasan oğlu Müthiş Abbas ve Molla Hamid oğlu Molla Muhtar ile beraberlerinde bulunan sekiz arkadaş, Ermeni Hükümeti Harbiye Nazır-ı Müsteşarı (Devron’un) huzur-ı ihtişamında pek vahşiyane bir surette katlolunmuşlardır.
7. Soğanlı Nahiyesi’nin (Sübhan Azad) Karyesi’ni Ermeni askerleri talan ve yağma ettikten sonra 16 yaşlarında bulunan bakire bir Müslüman kızını da beraberlerinde götürmüşlerdir.
8. Oltu-Soğanlı hududunda bulunan Kürekçi Karyeli Salih Oğlu Süleyman Ağayı da Ermeniler Sarıkamış’a götürerek vücudunu ortadan kaldırmışlardır.
9. 21 Teşrin-i Evvel sene 35 tarihinde Sarıkamış kumandanı Balkovi’nin (Mirimanof) maiyetine yüz elli Ermeni askeriyle yüz kadar da yağmacı sivil Ermeni ahalisi iki top ve dört mitralyöz (Allahüekber) Dağına çıkarak yanındaki talancı sivillerini Bitlis vilayetli Ersağan taht-ı kumandasında Kusur Nahiyesi’nin Ersinin Karyesi’nin 450 re’s kara sığır malını sürdürmüştür...”


“Kafkasya Haberleri” başlıklı yazıdan:

“İslam Şura Heyeti tarafından idare edilmekte olan Zarşad Kazası’na Ermeniler taarruz ederek Şubat’ın 3’ünden 9’una kadar devam eden kanlı muharebattan sonra teslime mecbur kalan Mamak, Ağzı Açık, Bendevan, Hanak ve Çanık Karyesi Müslümanlarını bin türlü işkencelerden sonra esir sıfatıyla Kars’a götürmüşlerdir. Karahan ve Güvercin karyelerine ansızın taarruz eden Ermeniler her karyeyi 16 topla döverek taş üstünde taş bırakmadıkları gibi Keçili ve Şahinler karyesi ahalisinden 120 kadar kadın ve çocuk karlar üzerinde süngü ve kasatura ile parça parça edilerek bırakılmışlardır.”


“Müstahbarat-ı Hususiye” başlıklı yazıdan:

“Danik’in mağlubiyeti henüz bilinmediği bir zamanda Ermeniler de Zarşad, Ardahan istikametlerinden Çıldır’a, Akbaba’ya taarruza başlamışlardı. Ermeniler bu taarruzda Zarşad’da işgal ettikleri karyelerdeki eşya ve mevaşiyi Kars’a ve Revan’a sevk etmektedirler. Ermeniler yüz seksen kadar kadını insaniyetin haya ettiği en şani’ tecavüzat ve işkenceler yaparak sefil ve perişan bir surette Kars’a götürmüşlerdir. Kafkasya’da artık istinadgahları kalmayan Ermenilerin harekat-ı atiyesinin ne şekil alacağı görülecektir.”


“Şark Haberleri” başlıklı yazıdan:

“Kars’ın şimal karyesindeki Çakmak köyünden 3 milyon Manat ve iki yüz at isteyen, piyade top ve makineli tüfenkten mürekkep bir Ermeni kuvveti köyü tazyik ve tahrip ederek ahalinin emval ve eşyasını gasp ve yağma etmiştir. Keza 27 pare İslam köyünden Ermeniler, fidye-i necat alarak 90 bin Manat istemişler ve vermedikleri taktirde Çakmak Köyü’nün akıbetine uğratılacaklarını beyan etmişlerdir.


...Revan’da Ermeniler İslamların ileri gelenlerinden 92 kişi tevkif etmişlerdir. Bunların içinde Azerbaycan Ateşemiliteri de vardır. Azerbaycan Hükümeti de Ermeni mümessil-i siyasisi Mardinos Aratonya’yı tevkif etmiştir...”


“Müstahbarat-ı Hususiye” başlıklı yazıdan:

“Ermenistan dahilinde Bolşeviklik ihtilali vesilesiyle ahali-i İslamiye yeniden kıtal ve mezalime uğramağa başlamış son günlerde pek ziyade artan Ermeni hunharlığının bu yeni tecavüzlerinden hayat ve namusunu kurtarabilenler hudutlarımıza akın etmiştir."


Ermeniler Sarıkamış ile Kars arasındaki İslam köylerine tecavüze, para, mal ve silah talebi bahanesiyle ahaliyi tedhişe başlamışlardır.


3 Haziran’da Sarıkamış şimal-i şarkıyesindeki Novuselim Köyü’ne Ermeniler baskın yaparak köyün hayvanat ve eşyalarını yağma etmiştir.


Karaçayır, Çıldır, Akpikar, Kırpınar İslam köyleri Ermeniler tarafından yağma ve kaçamayan ahaliden Iğdır karyesinde beş ve Akpınar’da keza beş nüfus pek caniyane bir surette katledilmişlerdir.


Sarıkamış, Azboğa İslam karyelerinde Ermeniler tarafından ihata edilerek ahalisinin katliama uğradıkları kemal-i esefle haber alınmıştır.


23-24 Mart gecesiZengibasar Mıntıkası civarında Cebecalı Karyesi’nin İslam ahalisi kamilen süngüden geçirilmiştir.


27 Mayıs’ta bir Ermeni müfrezesinin baskınına uğrayan Sarıkamış şimalindeki Laloğlu ile Nuvoselim’in şimal-İslamlar garbisinde İslam karyesi ahalisi ölüm tehditleri karşısında ve pek perişan bir halde hudutlarımıza iltica etmişlerdir. Bir baskında da Bağlı Karyesi’nden beş kadın üç erkek, Delaloğlu’ndan üç kız şehit olmuştur. Bu köylerden başka Aşağı Savlet, Yukarı Savlet, Çaylaklı…, Başköy, Beyköy, Zalice, Yeniköy Karyeleri ahalisi de bütün mal ve eşyalarını, yurtlarını bırakarak hayat ve namuslarının uğrayacağı felaketli akıbetlerden kurtulmak için Bardiz havalisinden hududumuza hicret ediyorlar.


Ermeniler, Kars vilayetine tabi’ Şuraoil Kazası’nın İncedere, Erkinis,Tıkınıs Karyeleri ahali-i İslamiyesine katliam icrasına başlamışlardır. Mezkur karyeleri tahrib, eşya ve mallarını yağma, İslam kadınlarının namusları gayemal ve birçok mezalim icra edilmiştir. Bu köylerden kaçan 60 araba ile 576 nüfus 1 Haziran’da Oltu Mutasarrıflığı’na müracaatla iskan ve iaşelerini taleb eylemişlerdir.”


Tarihi Bir Nota” başlığı altında Onbeşinci Kolordu Kumandanı Kazım Karabekir tarafından İngiliz temsilcilerinin ifadeleri ile Ermenilerin yaptıkları mezalim dile getirilmiştir:

"Erivan Ermeni Cumhuriyeti Askeri Kumandanlığı’na Ermeniler Hükümeti dahilinde kalan İslam-ı ahaliye öteden beri yapılan mezalim ve kıtal gayet sahih malumatla tevsik edilmiş ve Ermeniler tarafından bu mezalimin yapıldığı Erzurum’daki İngiliz mümessili Kaymakam Mister Ravlifon’un meşhudat ve ifadesiyle de te’yit eylemiş ve evlad u ayalini mal ve manalını zayi’ ederek aç ve perişan surette bize iltica eden binlerce muhacirleri Amerikan Ceneral Harbut heyeti dahi görmüş ve mezalimin şahidi olmuştur. Ve hatta kita’ at ve ahalimizin gözü önünde bile birçok İslam köyleri top ve makineli tüfenkle mücehhez Ermeni kıta’atı askeriyesi tarafından tahrip ve imha olunmuştur. İş bu harekata nihayet verileceği ümit edilmiş iken mateessüf 336 senesi şubatı ibtidasında biri bilhassa…, Akbaba, Zarşad ve Çıldır mıntıkasındaki ahali-i islamiyeye yapılan mezalim daha ziyade arttırılmıştır. Mezkur mıntıkada yirmi sekiz pare İslam Köyü’nün tahrib ve iki bini mütecaviz nüfusun katl ve birçok eşya ve hayvanatın gasb edildiği ve genç İslam kadınlarının alınıp Kars’a ve Gümrü’ye götürüldüğü ve köylerden kaçabilen yüzlerce kadın çoluk ve çocuğun dağlarda donup öldükleri ve İslamlarının mal, can, ırz ve namuslarına yapılan bu tecavüzün hala devam etmekte olduğu mevsuken haber almaktadır. Din kardeşlerine karşı yapılan bu şena’at ve fecaati işiten bütün Müslüman ahali ve efrad-ı askeriye ve bilhassa akraba ve kabilelerinden birçoğu idaremiz altındaki mahallerde bulunan asayir halkı fevkalade galeyan ve heyecana gelmiştir...”


“Anadolu Ajansı” başlıklı yazıdan:

“Kafkasya’da Ermeni fecayii her gün şiddetle devam ediyor. Ermeniler Kars’ın şimal-i garbisindeki Çakmak Köyü’nden üç milyon Manat iki yüz at almışlar ve köyü tahrip etmişlerdir. Ermeni zulüm ve tahakkümü altında ezilen İslamlar hudut kumandanlarımıza mütevelliyen müracaatta bulunarak istimdat etmektedirler. Hududumuzun haricindeki İslamları kamilen katl ve mallarının yağma edilmesi için Ermeniler tarafından hazırlık yapılmaktadır.” denilmektedir."


“Taşnak Mezalimi” başlıklı yazıdan:

“Muzaffer Şark Ordumuzun Ermeniler tarafından vaktiyle işgal edilen havalideki ileri harekatı üzerine Ermeniler tarafından ibka’ ve irtikab olunan sena’atin derece-i vüs’at ve şiddeti meydana çıkmış ve bu hareket-i hunharanenin şarkta nüfus-ı İslamiyeyi tamamen imhaya ma’tuf olduğu mertebe-i sübuta varmıştır."


"I. Kars vilayetinin altmış köyden ibaret olan Şuragil Kazası ahalisi kamilen dağılmıştır. Bunlardan bir kısmı Ermeniler tarafından katl edilmiş diğer kısmı da şark vilayetlerimizle Azerbaycan’a iltica etmiştir. Kaza halkına ait olan hayvanat kamilen gasb olunmuştur. Otuz bin nüfusa ve 150000 ağnam ve mevaşiye malik olan bu kazanın zayiat-ı hakikiyesi muhacirinin memleketlerine avdetinden sonra anlaşılacaktır."


"II. 25000 nüfuslu Zarşad Kazası ahalisinden 5000 kişi itlaf edilmiş ve kazanın 60000 miktarında olan ağnam ve mevaşisi gasb olunmuştur. Son günlerde Gümrü istikametine ric’at eden Ermeniler bu kaza ahalisinden birçoklarını arabalarıyla ve hayvanlarıyla beraber götürmüşlerdir."


"III. 60 köyden ibaret olan Sarıkamış Kazası’nın 57 köyü kamilen tahrib ve emval-i gasb edilmiş ve köylerde ahalinin kısm-ı a’zamı katl ve hayvanatı gasb olunmuştur. Yalnız 60 köyden üç köy kurtulmuş ise de bu köylerin de hayvanatı Ermeniler tarafından gasb edilmiştir."


"IV. Nefs-i Kars’ta bulunan 2000 İslam nüfustan 900’ü muhtelif mahallere hicret etmiş ve 700 kişi de Ermeniler tarafından itlaf edilmiştir. Bugün Kars’ta ancak 300 Müslüman kalmıştır. Kağızman’da 30 köyden ibaret olan Götürüyle Nahiyesi ahalisinin nasfi itlaf edilmiş nısf diğeri muhtelif mahallere hicrete mecbur kalmıştır. Bu köylerdeki hayvanat da kamilen gasb olunmuştur."


"V. Kağızman’ın Arpaçay mıntıkasında 40 köyden ibaret olan Digor mıntıkasında 40 köy tahrib ve ahalisinin kısm-ı azamı itlaf edilmiştir. Bu mıntıkada yalnız sekiz köy kalmıştır."


"VI. Oltu sancağının Kusur Nahiyesi’yle Tavuskid (?) Kazasından 80000 hayvan gasb edilmiş ve 200 kişi itlaf edilmiştir."


"VII. Sarıkamış muharebatımızın bidayetinde Göle nahiyesinin … Muhakir Nurmin namındaki İslam köylerinde katliam yapılmıştır. Bu köyler ahalisi toplattırılarak damlara doldurulup ateşle yakılmıştır. Köylerde elyevm yanmış cesetler mevcut olup bunlar Amerikalıların da dahil olacağı bir heyet tarafından kariben teftiş edilecektir."


"VIII. 30 000 nüfuslu Çıldır Kazası’nda insan zayiatı diğer kazalara nisbeten az ise de Ermeniler burada harb vergisi olarak halktan 1600 öküz, 80 inek, 2000 koyun, 2,5 milyon ruble almışlardır."


"IX. 30 000 nüfusu 100000’i mütecaviz hayvanatı olan Akbaba Kazası’nın zayiatı diğer kazalara nispeten azdır.”


“Aras Nehrinin Şimal Ve Cenubunda Iğdır Havalisinde Ermeniler Tarafından Harap Ve Ahalisi Katliam Edilen Karye İstatistiğinden Bazı Örnekler.” başlıklı haberden, çeşitli köylerde öldürülen erkek nüfus rakamları:

“Aras Nehrinin Şimal Ve Cenubunda Iğdır Havalisinde Ermeniler Tarafından Harap Ve Ahalisi Katliam Edilen Karye İstatistiğinden Bazı Örnekler.”

Köyler  	        Hane 			Erkek Nüfus
Yukarı Katarlı		20				40
Aşağı Katarlı		15				30
Kutucuk		40				180
Kelahmet		20				40
Kızılkula		30				120
Mihanlı		30				100
Taşlıca			40				100
Karahisar		15				35
Karakoyunlu		30				150
Hacılar			70				350
Hakkı			50				200
Hacıali Sultan		100				500
Patric			50				150
Yukarı Akçakale	60				180
Aşağı Akçakale		100				120
Yukarı Kara köyü	60				180
Aşağı Kara köyü	70				150
Tayiş			70				150
İbişik			150				450
Kul Derviş		40				120
Teke			150				15000
Ulucanlı		60				300
Akhamzalı 		40				200
Karadağlı		60				600
Haratlu			70				500
Sabuncu		200				100
Akbaş			90				450
Arpet			15				60
Akça Kışlak		120				600
Gök Gömüt		10				60
Yenice 			10				90
Çan Feryan		150				170
Aşur Afad	            60				300
Türleri 		50				250
Karaharat		150				750
Hamamlı		80				40
Büyük Güzeldere	70				350
Küçük Güzeldere	80				506
Şayan			30				150
Kurudere 		30				100
Arapkirli		170				750
Hasanhan		100				300
Necipali		60				150
İmaret			10				200
Karlıdağ		50				550
Pirni			60				200
Maviş Köy		20				50
_______________________________________________________
Toplam:		3055                                       26121
SONUÇ


Kaynaklar

* Vikipedi

Bu konuda henüz görüş yok.
Görüş/mesaj gerekli.
Markdown kullanılabilir.

Albayrak Grubu
3 yıl önce

Albayrak Grubu, Ahmet Albayrak ve kardeşleri Bayram Albayrak, Nuri Albayrak, Kazım Albayrak, Mustafa Albayrak ve Muzaffer Albayrak'ın ortak girişimleridir...

Albayrak Grubu, Ahmet Albayrak, TV NET, Yeni Şafak, Albayrak Mavişehir, Trabzon Limanı, Balıkesir Seka Kağıt Fabrikası, Tümosan, Güneşpark, Kemerpark, Ereğli Tekstil
Hakan Albayrak
3 yıl önce

Hakan Albayrak (d. 4 Haziran 1968, Hanau, Almanya), gazeteci ve aktivisttir. Kardeşi oyuncu Sinan Albayrak'tır. 1968 yılında doğdu. Orta öğrenimini Türkiye'de...

Hakan Albayrak, 1968, 1983, 1989, 1994, 2000, 2003, Bosna-Hersek, Gazze, Kudüs, Milli Gazete
Serhat Albayrak
3 yıl önce

davası düşürüldü. ^ Serhat Albayrak Star gazetesi genel müdürü ^ [1] ^ [2] ^ Paradise Papers Haberi Nedeniyle Albayrak'ların Dava Açtığı Çağrı Sarı Beraat...

Berat Albayrak
3 yıl önce

Berat Albayrak (d. 21 Şubat 1978, İstanbul), Türk iş adamı ve siyasetçidir. Türkiye Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı ile Türkiye Hazine ve Maliye Bakanı...

Ahmet Albayrak
3 yıl önce

kurulu başkanlığı görevini yürütmektedir. Yeni Şafak gazetesi TVNET televizyonunun imtiyaz sahibidir. Evli ve 5 çocuk babasıdır. Albayrak Grubu Yeni Şafak...

Ahmet Albayrak, Albayrak Grubu, Biyografi, Taslak, Türk, Yeni Şafak
Yeni Şafak
3 yıl önce

İslamcı ve liberal yazarların bir arada bulunmasıyla öne çıkan gazetedir. Albayrak Medya Grubu grubu bünyesinde yer alan gazete, 23 Ocak 1995 yılında yayın...

Yeni ݞafak, Yeni ݞafak
Mustafa Günaydın
7 yıl önce

yıllarda Günaydın'ın yiğeni Nuri Albayrak da Trabzonspor başkanlığı yaptı. Emek, Ergun, (g.1981-10-15), Milliyet Gazetesi, Hafızlıktan şoför muavinliğine...

Takvim (gazete)
3 yıl önce

bağlı olduğu Turkuvaz Medya Grubu'na katılmıştır. Takvim gazetesi 22 Haziran 2007'de Star gazetesi ile birlikte “4 cani bombacı Türkiye'ye sızdı” manşetiyle...

Takvim (gazete), 1995, 2007, Akşam (gazete), Aydınlık (gazete), Barbaros Bulvarı, Beşiktaş, Birgün (gazete), Bugün (gazete), Cumhuriyet (gazete), Dünya (gazete)